Uyandığımda oda hâlâ karanlık olduğu için sabah olduğunu ilk anlayamasam da içeriden gelen sesler ve kokular sabah olduğunu bağırır türdendi
Yatakta oturur pozisyona gelip üzerimden yorganı attığımda sıcaklığı kaybetmiş olmanın hüznü vardı üzerimde
Kenarda duran terlikleri giyip sesin geldiği yöne gittiğimde akalpin türkü mırıldanarak kahvaltı hazırladığını gördüm
" bu dağda bir yiğit ölmüş yanında gardaşı yok" diye mırıldandığında güzel sesi karşısında şaşırmıştım
Elindeki tavayı masaya bırakmak için döndüğünde beni gördü
" günaydın " dedi gülümseyerek
" günaydın komutanım " dedim saçlarımı elimle biraz karıştırarak
Acilen aynaya bakmam lazım gibi hissediyordum
" git elini yüzünü yıka bende masayı hazırlayayım " dediğinde başımı salladım
Pijamalı hali bile fazla iyiydi..
Gerçekten hayatına girecek kadın çok şanslıydı
Dönüp savsak adımlarla koridora girdiğimde banyonun yerini bilmediğim aklıma gelmişti
" koridordan sağa dönünce ilk kapı" diye bağırdığında sırıtarak ilerledim
Bu adam cidden zihin okuyordu
Allahtan bazılarını okumuyor atlıyor yoksa sıçmıştın
Sağol iç ses..
Banyoya girdiğimde siyah dekorasyon güzel bi görünüm elde etmişti, gerçekten zevki çok güzeldi
Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktığımda koridorda bi anda bu evde ikimizin yaşadığını hayal etmiştim
" arel hadi gel!" Diyen sesi duyduğumda irkilerek kendime gelmiş ve başımı iki yana sallamıştım
" saçmalama arel ya!" Dedim kendi kendime ve mutfağa ilerledim
Koridordaki boy aynasına baktığımda altındaki eşofman, sweat ve dağınık saçlarımla tam bi ev haline sahiptim
Mutfağa girdiğimde akalp çayları dolduruyordu, masa donatılmıştı
" komutanım döktürmüşsünüz " dedim masaya otururken
" kahvaltı en sevdiğim öğündür bol çeşit olması beni mutlu ediyo" dedi, çayımı önüne koyup oturdu
" ee sen nasılsın daha iyi hissediyo musun?"Dedi kopardığı ekmeği menemene banarken
" iyiyim komutanım teşekkür ederim uğraştınız o kadar" dedim mahçupluk gelip ortaya otururken
" saçmalama da yemeğini ye hadi " dedi son dediğime vurgu yaparak
" komutanım evlenmeyi düşünüyor musunuz?" Dedim bi anlık merakla
Komutanın içtiği çay boğazına kaçarken alttan alttan bana dikti bakışlarını
" Aman komutanım " diye ayaklanıp sırtına vurdum
" efe nerden çıkıyor oğlum bu sorular hayırdır sen mi isteyeceksin " dedi ters ters
Dudaklarımı birbirine bastırdığımda ne diyeceğimi bilememiştim
" estağfurullah komutanım birden aklıma geldi öyle " dedim gözümü masaya dikmişken
" Bilmem yaşın geldi diyorlar ama ben düşünmüyorum pek" dedi
Anlamışca başımı salladığımda yemeğime geri dönmüştüm