2. Bölüm

72 10 26
                                    

Parmaklarımın arasında dans eden bıçak beynimi hipnoz etmişti adeta. Yürek akıla, akıl zamana, zaman isyana karışıyordu bu gece. Yatağın dibine çökmüş yanıma kolonyayı almıştım. Parmaklarımda dolanan bıçak elbet bir anda bir yerime derin bir kesik atacaktı. Başımı yatağa doğru yasladım. Kafamda tek bir soru vardı Mina! Onu kurban edemezdim... Ya da ederdim diğer kızlardan ne farkı vardı? Masumluğu, iyi kalbi...

_ Mina...

Dudaklarımdan fırlayan o bir kelime beynimi bir küvet dolusu alkole salmış gibi ele geçiriyordu. Bileğimde hissettiğim ılık sıvıyla bir yerimi kesmiştim başımı doğrultup göz ucuyla baktım. Avcumun ortasındaki derin çizikle hafifçe gülümsedim. Öyle bir gülüştü ki bu acı, çok acı bir histi. Boğazımdan geçen derin bir yutkunmanın ardından kolonyayı alıp çiziğin üzerine doğru boca ettim. Vucuduma salgıladığı acı bedenimi ele geçirmişti adeta. Acı içinde çığlık atarken bütün damarlarım kendini belli edercesine şişmişti. Gözlerimi yumup yaslandım ardıma. Bir anda tekrar bocalayarak şişeyi fırlattım duvara. Acı içinde inlerken bacaklarım acıdan birbirine dolanmıştı adeta.

_ Mina!

Kestiğim insanların acısını hissetmem lazımdı böyle hafif miydi ki? Mert Yazıcıoğlu sen tam bir... Cümlemi yarıda bırakarak doğrulmuştum.

_ kendine gel! Sen bu kadar zalim değilsin ki... Babam dedi annen ölür dedi! Nerde olduğunu bile bilmediğim bir masumun vebali daha küçük yaşta omuzlarında değil miydi Mert!

Benim hayatım hiçbir diziye, hiçbir kitaba konu olunamayacak kadar acı yüklüydü. Kardeşimin paramparça cesedini elimle birleştirerek bir gece yarısı tek başıma gömdüm ben! Onun günahına da ben girdim... Ona yapmam dedim diye canlı canlı öldürülmüş o kızın cesedini ayaklarımın dibine fırlattı!

Elimi suyun altına sürüklerken bakışlarım aynaya doğru sürüklendi.

_ herkesin sevdiği Mert Yazıcıoğlu sen gerçekte bir ruh hastasısın!

Suyu ılıtarak duşa girdim.

***

Çekimler güzel giderken sahne benim olmadığı için ilerideki banka çöktüm. Sigara paketinden bir tane alıp yakarken yanıma Mina geldi.

_ iyi misin Mert?

Başımı sallarken bize doğru yaklaşan teyzeye çarptı gözlerim.

_ Cüneyd efendi...

Tebessümle sigarayı kenara fırlatırken yanıma oturmuştu.

_ ah oğlum ah!

Hafif gülerken Mina'da gülmemek için kendini zor tutuyordu.

_ ne oldu teyzecim?

_ oğlum ben herşeyi gördüm bu kızın günahı yok sen kızı boşuna kovdun evden.

_ nasıl ya suçlu teyzecim mahremini açtı elaleme böyle kadınla evli kalınır mı?

Mert o kadar eğleniyordu ki tabii kadının ne kadar sinirlendiğini farketmemişti.

_ sus bakim! Kızı dinledin mi o şeytan yaptı işte...

_ hangi şeytan?

_ Feyza işte! Boşuna günahına giriyorsun karının.

_ teyze bu bir oyun!

_ sus bakim şimdi karınla sarılıp barışıyorsun eşek! Bu bastonla döverim seni bak.

Mert ne yapacağını bilemez halde doğruldu.

_ hadi sarıl!

Mina'ya mahçup halde bakarken Mina başıyla onaylamıştı. Ona sarıldıktan sonra gelen sesle üçüde oraya döndü.

MAFYA SEVGİLİM OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin