1.

230 14 10
                                    

Bölümü önceden okuyanlar biraz değişiklikler yaptım tekrar okursanız daha iyi anlarsınız..
***

Biraz uzaktaki arabama doğru ilerlerken önümdeki kadın dikkatimi çekti.

Bir süredir kendi kendine konuşuyordu.

Portekizce değilde İngilizce konuşuyor olmasına dua ederek aramızdaki mesafeyi azaltıp yürümeye devam ettim.

Arada meraktan oluyordu böyle şeyler.

"Sende aldatmazsın beni dimi?" Elinde telefon yoktu Ya da kulağında bir kulaklık. Kiminle konuşuyordu?

Hatta ve hatta şaşıracağım en büyük şey Türkçe konuşmasıydı.

"Eğer gerçek değilsen şurada oturur ağlarım." Başını hafifçe yanına çevirip
biri varmış gibi konuşmasıyla kaşlarım çatıldı.

Oflayarak önüne döndüğünde adımlarını hızlandırdı.

Bende onunla birlikte hızlandırdım.

"Tamam malım biliyorum. Ama en azından diğer mallar gibi kendimi yalnız hissetmiyorum." Bir süre kendi kendine kıkırdadı.

Sağ tarafına doğru başını hafifçe eğdi.

"Sende çok yakışıklısın. Sürekli iltifat etmekten sıkılmıyor musun?" Halüsinasyon falan mı görüyordu.

"Bende seni seviyorum." Arabamı gördüğümde derin bir nefes aldım. Merakımı buraya kadar giderebilmiştim.

Kadının ilerleyip gideceğini sanarken birden arabamın üzerine oturması ile kaşlarım çatıldı.

"David! Bir gören olacak bak." Kendi kendine güldü.

"Ya yapmasana."

Hayali bir sevgilisi vardı, adı David di. Ayrıca o ne öyle David? Amerikan filmlerinden fırlama bir isim gibi.

Ama hayali bile olsa benim arabamın üzerinde yiyişmelerini istemiyordum.

Arabamın yanına yanaşıp kadının önüne geçtim.

"Hanım efendi?" Kaşlarını çattığında arabamın üzerinden inip gözlerini kapattı.

Elleriyle gözlerini ovuşturup tekrar açtığında etrafa bakındı.

Dudaklarını birbirine bastırıp tam karşıma geçtiğinde aniden tokat attı.

Tokat attığı sağ yanağıma elimi koyduğumda kaşlarımı çattım.

Yüksek sesle ağlamaya başladı ve elini sanki nefesi daralıyormuş gibi göğsüne götürdü.

"Neden yapıyorsun bunu?" Dudaklarımı ıslattım. Ne yapıyordum acaba?

"En azından mutluydum. 5 dakika öncesine kadar." Sinirle bana baktı.

"5 dakika öncesine kadar bir sevgilim vardı. Bana iltifatlar ediyordu, beni seviyordu." Bakışlarım dudaklarına kaydı. Alt dudağını kemiriyordu.

"Şimdi ne var?" Nefes alış verişleri hızlandı.

"Senden başka bir bok yok!" Bir sure etrafı inceledi.

"Eğer gelip de bana hanım efendi demeseydin belkide ömrümün sonuna kadar bir sevgilim olduğunu hayal edecektim." En azından hayal olduğunun farkındaydı.

"Gerçekler bu kadar acıyken gerçekleri yüzüme vurmaya neden bu kadar meraklısın?"

Antrenmana gitmem gerekiyordu. Kadını daha fazla dinlemeyerek arabamın kapısını açtım.

Halüsinasyon| Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin