Mercan's pov
En azından kolilerin yarısını yerleştirmiş,nevresimleri sermiş olmanın haklı gururuyla ılık bir duş aldım. Saat 18.43. Gerçekten sabahtan beri taşınma işleriyle tek başıma uğraşıyordum. Onca kıyafet,kitap,tabak çanak,biblo,tablo... Herhalde bir haftada anca bitirebilirdim. Sorun değildi çok yorulmuştum ve kendime keyif saati oluşturacaktım. Üzerime ince bir hırka alıp dışarı çıktım. En yakındaki market nerede vardı onu bile bilmiyordum, aşağıya inince güvenliğin tarif ettiği şekilde gidip kendime yiyecek bir şeyler ve iki bira kaptım.
Eve dönerken kulağımdaki ritimlerle dans ediyordum. Yeni evimi çok sevmiştim. Yeni mahallemi,sokağımı,oturduğum sitenin bahçesini... Hepsi gözüme şu an çok güzel geliyordu. Pariste yaşadığım küçük teras dairemi unutturamazdı belki ama çok güzeldi. 2 yıl önce pastacılık eğitimi almak için gittiğim,devamında da güzel bir çalışma hayatı geçirdiğim yerdi Paris. Ama İstanbulun yerini hiçbir zaman dolduramazdı. Burayı,ailemi,arkadaşlarımı özlemiştim. Zaten ne yaptığım,ne yapacağım belli değildi hiçbir zaman, bir yere kazık çakamazdım. Psikolojiyi dereceyle bitirdikten sonra pastacılık yapmaya karar vermem gibi,psikolojiden önce bilgisayar mühendisliğini bir yıl deneyip bırakmam gibi..
Sitenin bahçesine girip asansöre doğru yürüdüm. Şansıma biri benim için kapıyı tutuyordu. Uzun boylu farklı bir çocuk. Çok yakışıklı diyemezdim,ama çekiciydi,sıcak bir tebessümü vardı. Kırmızı basket şortu ve şapkasıyla birlikte kombinlediği goyard clutch çantası... Farklı bir tarzı vardı,hoşuma gitmedi diyemem. Ama çok incelemeye zaten ne mecalim vardı ne de merakım.
"18'e basabilir misiniz?" ellerim dolu olduğu için adamdan rica ettim.
Kendi için ayrı bir kata basmadı.
"Komşuyuz sanırım, Berkan ben" elini uzattı. Poşetleri bir elimde toplayarak tokalaştım
"Memnun oldum, Mercan ben de. Bugün taşındım"
"Süper!! Artık karşı komşum olacak demek ki, inanın iki yıldır bu anı bekliyorum" samimi bir kahkaha attı,çok karakteristik ve çocukça bir gülüşü vardı adamın. Ben de kendimi tutamayıp kıkırdadım.
"Umarım iyi bir komşu oluruz" asansör kata gelmişti. İkimiz de bir süre uzun koridorda beraber yürüyüp evlerimize doğru ayrıldık.
"İyi akşamlar Mercan"
Gülümsedim, "İyi akşamlar Berkan"
Eve girip aldığım yemekleri ısıttım, biramı kapıp bilgisayarımdan bir sitcom bölümü açıp koltuğa kuruldum. Şu an çok keyifliydim. Yorgunluğumu hafif hafif atıyordum ama eminim ki bu gece deliksiz bir uyku çekecektim. Deniz manzaralı dairemdeydim,sağlıklıydım,yemeğimi yiyordum,komşumla tanışmıştım. Hayat çok güzel akıyordu. İkinci birayı da açarken diziyi kapatıp sakin bir müzik açtım. Sadece amerikan mutfağımın aspiratörtünden ve orta sehpanın üzerinde duran mumların yaydığı sarı ışıkla hayatımı daha da romantize ediyordum.
Şükür defterimi çantamdan kapıp şükrettim. Hayatıma,sağlığıma,keyfime,sevgilerime.
Yarın da ev işleriyle uğraşacaktım,ayrıca gidip bir atölye bulmam gerekiyordu kendime,birkaç kişiyle görüşmüştüm mekanlara bakacaktım. Yoğun bir gün beni bekliyordu o yüzden bu keyif şımarıklığını uzatmadan yerimden kalktım.
Uyku öncesi diş,cilt bakımı rutinimi yerine getirirken instagram story için kısa bir video çektim,arkaya müzik koyacaktım
"Yeni evde ilk gece" diye ekleyerek paylaştım.
Ve doğruca yatağıma girdim.
....
Umarım beğenirsiniz,kısa bir başlangıç yapmak istedim. Aklımda çok güzel şeyler var,önerileriniz olursa da paylaşmanızı çok isterim🩷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonjour, ma chérie | Berkan Kutlu
FanfictionBerkan İsmail Kutlu& Mercan Güliz Demir fanfic