3

118 16 6
                                    


Berkan çıktıktan sonra saate baktım. Ezgi birazdan gelirdi herhalde. Onu çok özlemiştim gerçekten. En son kış zamanı Parise yanıma ziyarete gelmişti, onun dışında sadece FaceTimela görüşebiliyorduk. 

Mutfaktaki boş kolileri katlayıp dış kapının yanına götürdüm. İş yaparken terlemiştim.. Ezgi gelmeden bir duş alsam iyi olur diye düşünerek banyoya geçtim. Hızlı bir duş aldıktan sonra üzerime direkt pijama geçirdim, kısa bir şort ve uzun kollu bir tişört.

Daha saçlarımı havluya sarmamıştım ki zil sesiyle kapıya koştum.

Karşımda Ezgi ve Akın vardı. 

"Akınnnn! Canım hoşgeldin" 

"Güzelimm asıl sen hoşgeldin, bana haber vermek yok mu bakayım?" Akın, Ezginin ikizi. Üçümüz ilkokuldan beri beraberiz. Üniversitede o tıp okuyunca yoğunluktan bize çok zaman ayıramadı ama bu sevgimizi azaltmazdı.

Onları içeri geçirip yemek siparişi vermek için telefonu elime aldım. 

"Fıstığım biz o işi hallettik. Sen sadece kadeh çıkar" canım Ezgim. Hep her şeyi düşünürdü. Üç kadeh kaptım ve salona geçtim.

"Eee Akito nasıl gidiyo anlat bakalım ya? Derin nasıl?" Derin,Akının nişanlısıydı. 2 yıldır nişanlılardı ama evlenmekten korkuyorlarmış öyle diyorlar,insan sevdiği kişiyle birlikte yaşamaktan neden korksundu ki?

"İyi yavrum iyi, selamı var. Bugün nöbette o yüzden gelemedi. Her şey de iyi gidiyor, belki seneye evleniriz malum yaş 25" artık o da dalga geçiyordu bu durumla.

"İnşallah,hayır evlen de sıra bana geçsin" Ezgi ve onun bir başlayıp bir biten toxic aşkları... Evlilik onun için zor görünüyordu.

Biz sohbet ederken sipariş ettikleri pizzalar geldi.

"Senin sevdiğin gibi, mantarlı pestolu" Akın kutuyu bana uzattı. Ben de kadehlere Bordeaux'dan getirdiğim şarabı doldurdum.

Hayattan,ailelerimizden,görüşmediğimiz sürede neler yaptığımızdan konuştuk. Konu konuyu açtı, masadan kalkıp içmeye koltuklarda devam edecektik. 

Ezgi önden gidip koltuğun üzerindeki formayı gördü.

"Aşkım bu ne yeniden mi holigan oluyorsun?"

"Ooo yeni sezon hem de. Hayırdır fıstık?"

Gülümsedim,aklıma Berkan gelmişti. "Hiiç komşum hediye etti"

Akın formayı alıp baktı. "Amınakoyim Berkan yazdıran tek kişisindir" pardon? Neden yazılmasın ki

"Niye canım? Gayett iyi yani, o diğer çocuk gibi yerlere yatıp poz kesmiyo diye mi beğenemedin?" neden Berkanı savunuyordum şu an

"İyi yavrum iyi de, komşum mu dedin sen?"

"Evet komşum. Berkan. İki gün sonra da maça davetliyim"

"NEEE. Abiii. Ben de geliyim mi nolurrrr??? Berkanı ben de çok severim vallahi ya" Akın koyu galatasaraylıydı. Tüm maçları zaten vipten izliyordu neden şu an böyle heyecanlandı anlamamıştım.

"Akın salak mısın zaten vipten kombinen var rezillik yapma" Ezgi de aynı şeyi düşünmüş olmalı ki dediğiyle kahkaha attık.

"Ya aynı mı? Biri davet davet."

"Sorarım Berkana ama söz veremem yani yeni tanıştık"

"Yeni tanıştınız, nasıl bir komşu bu Berkan ya? Anlat bakalım komşu komşunun nelerine muhtaç" kadehini dudaklarında gezdirerek dinleme moduna geçmişti Ezgi. 

Akın daha fazla içemem diyerek diğer koltuğa uzanmıştı.

"Neye muhtaç olsun canım? Poşet taşımasına, eve gelip mutfak dolaplarını yerleştirmesine falan ahahh. Offf tamam rol yapmayacağım. Hoş bi çocuk. Çok yakışıklı mı? Hayır. Ama çekici. Çok sempatik yani. Samimi. Sıcak. Güleç. Yani bilmiyorum" kadehin dibini yutkunmadan gördüm. "İyi biri, sohbetimiz iyi. Bugün işte bana forma verince, bilmiyorum biraz flört etmek istedim onunla. Denicem. Tarzı falan da çok iyi. Bi havası var çocuğun ya"

"Ohhhooo, iyi bakalım. Şunun profile bi bakiyim ben ya" Ezgi direkt telefonunu eline aldı. "Soyadı ne?"

"Kutlu" Akın uzanmış gözlerini kapatırken sohbete dahil olmaya çalışıyordu "İyidir Berkan Kutlu. Güvenilir bi çocuk"

"Nerden biliyosun be"

"Bana güvenmiyorsan Özkan amcama sor, damat adayını o değerlendirsin"

"Sus, babamı karıştırma şimdi. İnşallah seviyordur Berkanı"

"Eskiden pek sevmezdi de son maçta çok beğendi,adam 20 dakikada girdi top kaçırmadı top. Maşallah aslan ya" kalbine pat pat vuruyordu,hırsla. 

Bu duruma güldüm sadece. Berka, lütfen  bir şeyler olsun.


Biz Ezgiyle şişeyi bitirip onun aşklarından konuşmaya başlarken,yani sohbet derin bir çukurun dibinde sıkışıp kalmışken, Akın çoktan uyumuştu. 

"Ben de artık mutlu olmak istiyorum ya Merco" gözleri dolu doluydu. "Düzgün,efendi,iyi aile çocuğu istiyorum. Yok mu ya şöyle adam gibi adam. Bıktım çoluk çocuktan. Evlenip çocuk yapmak istiyorum ben. Hayır yani bulayım evleneyim de gidicem ya, Portekize. İş teklifi devam ediyor. En geç seneye yaz, sonra kabul etme gibi bi şansım yok. Oradan birini bulup da aile kurmak istemiyorum. Buradakiler de fos" 

"Ezgim. Kafana bu kadar taktığın için sana gelmiyor olabilir mi? Çok dert ediyorsun. Yanlış anlama ama cidden hiç beklemediğin anda olacak kuzum. Sal biraz kendine dön. Çok başarılı bir kadınsın sen yani bırak erkeği adamı. Kendini parlat o zaman elbette biri gelir görür senin ışığını canım benim"

Sarılarak oturduk bir süre. Bu şekilde onları yola yollayamazdım. İkisine de yastık ve pike ayarlayıp salona yatırdım. 

Kendim de odama geçtim. Uyumadan son bir telefona bakayım demiştim. Berkandan 3 bildirim vardı. Balkonda otururken almıştı numaramı. Maç için haber veririm demişti.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Birbirimize hep böyle bir şeyler verecektik demek ki kapıdan. Süper😇😇😇

4 yumurta da çüş yani. Neyse sporcu diye düşünerek kalktım yataktan. Bir kaseye doldurdum yumurtaları. Kapıyı açıp beklemeye başladım

"Selam. Kusura bakma geç oldu ama sabah kahvaltı için lazım"

"Sorun yok canım. İstediğin yumurta olsun"

"Teşekkür ederim Mercan. İyi geceler o zaman. Kendine iyi bak"

"İyi geceler Berkan. Güzel bi gündü sağol"

"Sen de" gözlerinde çok sakin ve huzurlu bir hal vardı. 

Arkasından el salladım, kapıları aynı anda kapattık son kez selamlaşıp. 

Ve doğruca yatağıma gittim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bonjour, ma chérie | Berkan KutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin