Sabah alarmlarımı kaçırmıştım. Uyandığımda saat 10'u geçiyordu. Kahretsin bir saat sonra atölye için görüşmem vardı. Hemen banyoya koşup işlerimi hallettim. Saçımı sıkıca toplayıp üzerime rahat bir şeyler geçirip parfümlendim. Hızlıca ayakkabılarımı giyerken dikkatim karşı dairenin açılan kapısına kaydı.
"Günaydın" tanıdık o neşeli sesti.
"Günaydınn kusura bakma gerçekten çok acelem var" ayakkabılarımı giymiştim, hızlıca asansöre gidiyordum
"Benim de inan ki, tutabilir misin geldimm" koşarak geldi yanıma. Beraber asansöre bindik.
"Nereye yetişmeye çalışıyorsun daha ilk günden"
"Sorma ya, atölye bakacağım, alarmı duymamışım sabah baya geç kaldım."
"Aaaa ressam falan mısın?"
"Hahahahah. Hayır, yani resmim de iyidir de, pastacıyım kendime bir yer açmak istiyorum"
"İnanamıyorum. Süpermiş. Ben de futbolcuyum" sanki yeniden tanışıyormuşuz gibi şakalaşıyordu. "Antrenmana geç kaldım"
Otopark katına gelmiştik. "O zaman sana güçlü ve güzel bir gün diliyorum, görüşürüz"
"Görüşürüz Mercan"
İkimiz de arabalarımıza binip sırayla çıktık otoparktan.
Futbolcu muydu bu adam? Bir futbolcu için oldukça mütevazı bir arabası vardı. En son futbolu belki de 8 yıl önce takip etmiştim, sınava hazırlanırken bırakmıştım izlemeyi. Doğduğum günden beri "cimbom" diyerek beni büyüten bir babam olsa da çok uzun zamandır uzaktım sahalardan ve spordan.
Acaba hangi takımdaydı. Dm'den yazan birkaç futbolcu olmuştu,arkadaşlarımın da sevgilileri vardı ama bu adamı hiç tanımıyordum.
O da beni tanımamıştı ayrıca. Tamam çok ünlü değildim ama biliniyordum sosyal medyada.
Neyse daha fazla bu yabancıyı düşünemezdim. Hareketli bir playlist açıp Bebek'e doğru sürdüm arabamı.
Mekana geldiğimde ilk adımımı atar atmaz buranın benim yerim olması gerektiğini hissetmiştim. Sahile yakın,az katlı bir apartmanın giriş kat dükkanıydı. Önünce belki 2-3 masa konulabilecek bir bahçesi vardı. Temiz ve bakımlı ağaçlarla çevriliydi apartmanın etrafı.
Mekanın sahini Leyla Hanımla selamlaştıktan sonra içeriye girdim.
Dışarının güneşini içeriye kusursuz alan bir dükkan. Buraya da istediğim gibi bir pastane standı,masalar ve koltuklar sığabilirdi. Arkadaki kapıdan geçince atölyeyi gördüm,benim için oldukça yeterliydi.
Leyla Hanımla prosedürleri konuşup anlaştık.
Resmen kendi pastanemi açıyordum. Çok heyecanlı ve mutluydum.
Hemen en yakın arkadaşım Ezgiyi aradım. Kendisi çok başarılı bir mimardı.
"Alo Ezguşş. Hemen hemen dükkanıma geliyorsun ve tasarlamaya başlıyorsun canım" konuşurken sevinçten yerimde duramıyor dükkanın içinde dört dönüyordum.
"E kızım yuhhh hani haber verecektin. Bugün çok yoğunum sen bol bol alanı çek,akşam sendeyim beraber bakarız olur mu?"
"Tamam aşkım, bekliyorum"
Ezgi için her yeri detaylıca çektim,hem de bana anı kalacaktılar.
Sonrasında da vlog kameramı açıp bahçeye çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonjour, ma chérie | Berkan Kutlu
FanfictionBerkan İsmail Kutlu& Mercan Güliz Demir fanfic