Kenan Gülün yanına taşınalı 1 hafta oluyordu artık. Ama bir-birleri fazla göremiyorlardı. Kenanın idmanları, Gülün dersleri derken aynı evin içinde en çok 2 saat göre biliyordular yüzlerini.
Ama bu gün Gülün okulu iki haftalık tatile çıkıyordu. Kenan da bir kaç gündür izinliydi. Bir hafta boyunca evde kalmayı düşünüyordu. Arada kendi kendine evde antrenmanlarını yapıyor, düzenli olarak her sabah yürüyüşe çıkarak formda tutuyordu kendini
⏳
Gül okuldakı son işlerini de tamamlayarak eve dönmüşdü. Kapının önünde anahtarını çıkarıyordu. Kenan evde olmalıydı ama kapıyı çalma gereği duymamıştı Gül. Sonunda anahtarını çantasından çıkartıp kapıyı açtı ve içeriye geçti. Ayakkabılarını çıkardıktan sonra salona irelilemişdi Gül. Etraf dağınıkdı, her şey her yerdeydi neredeyse. Yerde bebek bezi , masanın üzerinde ise biberon vardı. Gül bir az da ireliledikten sonra bu manzarayla karşılacağı aklının ucundan bile geçmemişti...
Kenan kucağında minik bir bebekle salondakı koltuğa uzanmış televizyonda spor haberlerine bakıyordu. Kendini o kadar televizyona kaptırmıştı ki kızın geldiğini bile anlamamıştı.
Gül ise gözleri kocaman açılmış bir şekilde salondaki ikiliyi izliyordu. Bebek uyuyordu galiba. Ve çok şirin bir şeydi . Ama nerden çıkmıştı bu bebek?
Gül Kenanın onu fark etmesiyle aklına gelen ilk cümleyi söylemişti:
" Ne ara yaptın bebegi amk"
Kenan anlamaz şekilde Güle bakıyordu. Ama kızın cümlesiyle kahkahalara boğulması bir olmuş, çok fazla da sürmemişti. Kenanın sesini kesen şey minik bebeğın ağlaması olmuştu. Kenan hemen bebeği kucağinda doğrultarak
" Özür dilerim, özür dilerim, burada olduğunu unuttum, sakin ol hadi"
diyerek bebeği ağlamamasına ikna etmeye çalışıyordu.Gül onun bu salakça girişiminin bir işe yaramayacağını bildiyi için hemen onun yanına giderek bebeği elinden alıp kucağinda tutdu ilk önce. Daha sonra yavaş yavaş sallayarak susmasını bekledi. Ama nafileydi.
Böyle olmayacağını anlayarak Kenana "Mamasını ,sütünü ne bileyim işte yemege bir şey verdinmi?"
Diye sordu
O ise Gülün bu sorusuyla kendinden memnun bir halde gülümseyerek
"Her halde canım, o kadar da bilgisiz değiliz bu işlere" dedi.
Gül hemen
"Ne zaman verdin ?" Dedi .
Kenan
"Ne bileyim iste bir saat falan olmuştur şu biberonla verdim o da yedi" dedi biberonu göstererek.
Gül oflayarak bebeği Kenana verdi yeniden. Kendisi ise biberonu alarak yıkamaya mutfaga geçti.Kenandan bu bebegin neyin nesi olduğunu soracaktı ama ilk önce onun ağlamasını durdurmalıydılar . Gerçekten bu bebek Kenanınmıydı? Yoksa Gül bu gün fazla mı saçmalıyordu?
Biberonu yıkadıktan sonra salonda kucağındakı bebeği koklayan Kenana baktı. Böyle çok tatlı görünüyorlardı...
Bebeğin mamasıni alarak biberonun içine iki kaşık koydu. Daha sonra üzerine su da dökerek iyice çalkaladı.
Hemen Kenanın yanına gelip biberonu ona uzattı. Bebeğe yemeyini yedirtmeye başlamıştı bile. Gül bir az da onları izledikten sonra Kenana "Çocuk gerçekten seninmi?" dedi .Kenan ilk önce Gülün şaka yapıp yapmadığını anlamak için kızın yüzüne baktı uzunca bir süre. Sonra ise onun ciddi olduğunu anlayarak
" Gül, afedersin ama , salakmısın acaba?" Dedi.
Gül kaşlarını çatarak ona bakıp
"Ne var ya? Eve bir geliyorum canım ev arkadaşım kucağında bebekle oturmuş televizyon izliyor . Sokaktan bulmadın ya benim de aklıma ilk senin bebeğin olacağı geldi " dedi.
Kenan ciddi kalmaya çalışarak konuşmaya başladı
" Hayır Gül, benim bebeğim değil bu,hem kendim bebek gibi adamım , baba olmak için aşırı gencim anlayacağın." Dedi.
Gül ona göz devirdikten sonra
"Eee, kimin peki bu çocuk?" Diye sordu.Kenan ise anlatmaya başladı
" Şimdi bizim tesisten bir tane Kerim abi var , eskiden de benim menarejimdi, Juventusa yeni transfer olduğum zamanlarda sağ olsun çok yardım etmişdi ortama alışmama falan, türkdü o da . Güney de onun oğlu. Karısı rahatsızlanmış adamın, hastaneye götürmüşler, gece de orda kalmaları lazımmış İşte benden rica etdi bir günlüyüne baka bilirmisin diye. Aslında bakıcı tutacaklarmış da Güney efendinin bakıcısı yurtdışında . Kerim abi de benden rica etdi, adam çaresiz kalmış benden başka hiç kimse de gelmemiş aklına. Ben de izindeyim ya zaten kabul etdim o yüzden. "Gül "Haa, öyle tamam , anladım"dedi
🧷
Gül Öztürkün anlatımıyla
Kenan her şeyi anlattıktan sonra kafamdakı sorular sonunda durmuştu. Aslında gerçekten de böyle düşününce mantıksız geliyordu Kenanın bebeğin babası olması. Ben ne zaman mantıklı düşünmüşüm ki zaten ...Kenan Güneyin mamasını verdikten sonra, onu kucağıma alarak gazını çıkartıyordum. Kenan ise bu sırada mahvettiği evi temizliyordu.
Bir kaç dakika sonra Güneyin qazı çıkmıştı. Kenan yine onu kucağına alarak eski yerinde aynı şekilde uzanip televizyon izliyordu. Koltugun ayak tarafında oturup
" Akşam nasıl uyuyacak bu çocuk?" Diye sordum.
Kenan omuz silkerek
" İşte yatacak, uyuyacak nasıl olsun" dedi."Senin bu rahatlığın beni öldürecek gerçekten Kenan" diye isyan edercesine içimden geçenleri söyledim.
" Sadece rahatlığım mı?" Sordu Kenan.
Ben ise anlamayarak ona baktım
" Sadece rahatliğım mı öldürecek seni? Peki ya yakışiklılığım onu napcaz?" dedi göz kırparak.Söylediği şeyle afallamıştım. Yanaklarım kızarmışlardı eminim ki. Hemen toparlamak adına ayağa kalkıp pencereye yöneldim. Kendimi atsa mıydım ya burdan?
Kötü fikir değildi ama onu da Kenanın başka saçmalıklarına bırakalım.
Pencereni açarak temiz havanın ıçeriye dolmasını sağladım.
Arkadan Kenanın kıkırdama sesleri geliyordu. Pislik!Salonda Kenanla Güneyi yalnız bırakarak odama geçtim. Pisicik yatagimin ustunde uzanarak tavana bakıyordu. Depresif bir kediydi açıkcası ve sürekli böyle dalıp gide biliyordu bir yerlere tıpkı insanlar gibi. Onu kucağıma alıp tüylerini sevmeye başladım.
Bir az daha böyle kaldık. Bu tatlı anımızı bozan içeriden Kenanın anırma sesi oldu. Cidden anırıyordu. Engin abiyi bir ara tebrik etmek lazımdı . Her türlü ses çıkara bilen bir şeyin dünyaya gelmesine vesile olmuştu sonuçta ...
Pisicik kucağımdayken , yavas-yavas yataktan doğruldum, salona doğru gitdim. Kenan benle Pisiciye bakıp
" Hadi Gül, Pisiciyi bir yere bırak da gel yanıma " dedi.
Onun dediğini yaparak Pisiciyi yavaşça yere indirdim. O masanın altına doğru ilerlerken Kenanın yanına gidip
" Noldu?" Dedim.Kenansa
"Şey, Gül, harbi bu çocuk nerede uyusun?" Dedi
Ben ise
" Tabii ki de benım odamda , benim yanımda Kenan" dedim.
"Hayir, benimle uyuyacak Güney" diye mızmızlanmaya başladı Kenan. Ama olmazdıki. O uyurken çocuk uyanır, ağlardı.
"Kenan, bebek bu , aksam uyanır ağlar, hem sen ezersin uyurken Güneyi" dedim
Kenan bir az düşündü. Sanırım dediklerimin haklılık payını düşünüyordu. Daha sonra ise bana bakarak " E hep birlikte uyulalım o zaman" dedi.
Ben ise sadece " Ne " diyebilmiştim...Burda kesiyorummm sizi daha cok bekletmemek adına
Baysss asklarimm💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek yıldızım | Kenan Yıldız
Fanfiction"Evet,senin de dediyin gibi ben senin sadece arkadaşınım" "Sadece arkadaşım olmadığını ikimiz de çok iyi biliyoruz"