I LOVE YOU - SHU × VALT

Beni Bırakma Sevgilim

Gözlerini açar açmaz gördüğü ilk şey en iyi dostu Rantaro'ydu. Bir an nerde olduğunu anlayamadı zihninde biraz bulanıklık vardı. Ama o soramadan Rantaro konuşmaya başladı:
- Knk iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?
- iyiyim ama noldu pek anımsayamıyorum.
- En son hatırladığın ne?
- Annemle tartışıyordum Shu hakkında BEKLE SHU O İYİ Mİ UYANDI MI?
Genç çocuk yataktan aniden firlamistı o zaman farketti hastane yatağındaydı kolunda serum vardı. Anlamaz gözlerle arkadaşına baktı
- Panik atak geçirdin. Zaten aç ve susuzdun birde panik eklenince bayıldın hemşireler sana sakinleştirici verdi ve serum taktılar. Çıkarma zaten az kalmış serumun bitince kalkarsın. Shu'ya gelince o hala uyanmadı durumu stabil.

Valt o yokken Shu daha kötüye gitmedi diye sevinse mi yoksa hala uyanmadı diye üzülse mi bilemedi. Tam 6 gün olmuştu koskoca 6 gün. Sesini duymayalı, gözlerini görmeyeli 6 gün. Doktorlar uyanana kadar yapacak bir şey olmadığını söylemişlerdi. Kafasına ağır bir darbe almıştı, ameliyat olmuştu ve Valt seve seve ona kan vermişti. Doktorlar ilk 3 günden sonra uyanmamasının tehlikeli olduğunu söylemişlerdi hafıza kaybı, felç, körlük gibi bir sürü komplikasyon olabilirdi ve Valt hayatında ilk defa bu kadar korkuyordu. Kaybetme korkusu onu diri diri yiyordu. Söz vermişti kendine eğer Shu uyanırsa ona açılacaktı sonucu ne olursa olsun isterse reddetsin ama duygularını artık saklamayacaktı. Eğer kabul ederse elini bir daha hiç bırakmayacaktı. O Valt'un meleği, sevimli tavşanıydı ve yeri onun yanıydı.

Serumu bitince yataktan çıktı ve günlerdir ezbere bildiği koridara kalp yarasının yanına gitti.

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Çorbanın altını kıstıktan sonra hazırladığı bey ekmeğini   ( Y/N:Valt'ın favori yiyeceği) masaya koydu ve son kez çatal kaşıkları dizdi. Çok heyecanlıydı aylardır uzakta olan sevgilisi bugün eve ona geri dönüyordu. Bütün gün en sevdiği yemekleri yapmış, evi temizlemiş, banyo  yapıp sevgilisi için hazırlanmıştı. Ve aylardır beklediği o sesi duydu. Kapı çalınıyordu kalbi bir mil hızla atarken elini kapı koluna koydu ve açtı. Karşısında yıllardır aşık olduğu ve son birkaç yıldır sevgilisi olan Valt Aoi vardı. O kadar uzak yol gelmesine rağmen yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmemişti. Jöleli mavi saçları, aşkla ve haylazlıkla bakan kahverengi gözleri ile yakışıklı sevgilisi gelmişti. İçi gidiyordu Shu'nun ona.
- Merhaba tavşancık beni özledin mi ?
Shu yine domates gibi kızarmıştı. Bu lakabı çok seviyordu ama çok da utanıyordu çünkü Valt ona sürekli tatlı isimler takıyordu buna alışkındı ama tavşancığı genelde yataklarındayken söylerdi. Ve Shu ne kadar utansada sevgilisini her anlamda çok özlemişti. Valt ise sevgilisinin ne kadar kızardığını görmüş ve muhtemelen aklından neler geçtiğini anlamıştı.
- Tatlı tavşanıma ne kadar havuç vermek istesemde önce yemek yesek daha iyi olur
Shu bu kez gözleri kadar kırmızı olmuş ve sadece tamam diyip yemekleri koyabilmişti. Aksamları çok güzel geçmiş ve tıka basa doymuşlardı gece olmuştu ve yatağa geçmişlerdi ama aniden Shu'nun başına keskin bir ağrı girmişti.
- AHHHHH VALTT BAŞIMM
- SHU İYİ MİSİN SHUU
Shu'nun gözleri bulanıklaşmış ve ağrısı dayanılmaz seviyeye gelmişti. Shu'nun bilincini kaybetmeden önce duyduğu son şey beni bırakma sevgilim iken gördüğü son şey el ele tutuşmuş elleriydi.