Shu sana bakmaz

230 14 9
                                    

Lacivert saçlı çocuk sabahtan beri parkta oturuyordu. Kahvaltısını bile düzgün yapmamıştı. Annesi ona bey ekmeği yapmış, o ise geç kalmamak için ekmeği eline alıp çıkmıştı. Gün yavaş yavaş sona eriyordu. Valt saatlerin nasıl aktığını yada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu. Her sabah sırf onun için, onu izlemek için bunca çileye katlanıyordu. Shu her sabah parka gelip parkta bulunan beyblade sahasında beyiyle alıştırma yapıyor, akşam evine geri dönüyordu. Valt ise bütün gün bir köşede oturuyor, onu hayranlıkla izliyordu. Valt yıllardır aşık olduğu ama açılmaktan korktuğu, sevgisini gizlice yaşadığı yakışıklı sevdiği çocuğa bakıyordu. Korkuyordu. Çok korkuyordu. Eğer söylerse gider diye çok korkuyordu. Eğer söylerse bunca yıllık arkadaşlıkları biter diye korkuyordu. Daha da önemlisi ya Shu kaçarsa, ya o çok sevdiği yüzüne hasret kalırsa, ya o herkesten kıskandığı sesini bir daha duyamazsa. İşte Valt bundan korkuyordu. Bu yüzden susuyordu. Bugün çok güzel bir gün. Hava oldukça güneşli. Valt yine bir kenara oturmuş Shu'nun antrenmanlarını seyrediyor. Ama bu kez yalnız değil. Yanında Rantaro da var(Y/N:hatırlamayanlar için rantaro liderin ismi). Güneş ışınları albinonun kar kadar beyaz saçlarına değiyor, yüzünü aydınlatıyordu. Shu böyle tam bir meleğe benziyordu. Ve valt ona bir kez daha aşık oldu. Shu'nun ise hiçbir şeyden haberi yok. Valt ona hayran hayran bakarken o antrenmanına devam ediyor. Çocuğun ona olan aşkından habersiz bir şekilde. Valt biraz daha Shu'ya baktı daha sonra ise Rantaro dayanamadı ve
"- Valt, Shu sana bakmaz"dedi.
İçi yanıyordu Rantaro'nun. Arkadaşı eriyordu gün geçtikçe. Onu sürekli ikaz ediyordu ama dinlemiyordu. Shu'yu onun kadar o da çok seviyordu. Daha doğrusu herkes çok seviyordu. Shu onların tavşanıydı. Ama Rantaro artık bunu demek zorunda kalmıştı. Valt bunu duyunca çok üzüldü.
- Sen bunu bilemezsin.
-Yapma Valt
- Ya o da beni seviyorsa bunu bilemezsin bunu bilemem
Rantaro sustu. Haklıydı. Bilemezlerdi. Günbatımı başladı. Güneş yavaş yavaş batıyordu. "Şimdi bu günbatımını Shu'la el ele tutuşup oturarak izlemek ne güzel olurdu" diye düşündü. Shu'da antrenmanını bitirmiş arkadaşlarının yanına gelmişti.
- Çok geç oldu, benim artık eve dönmem gerekiyor. Beni izlemeye geldiğiniz için teşekkürler.
- Rica ederiz Shu. Biliyorsun Valt'la seni izlemeye bayılıyoruz.
- Teşekkür ederim.
- Evet Shu. Çok geç oldu seni bu havada tek bırakmam. Seni eve bırakıcam.
- Ama Valt....
- İtiraz kabul etmiyorum.
Valt Rantaroya gitmesi için bir bakış attı ve Rantaro gitti. Şimdi ikisi başbaşaydı.
- Dinle zahmet etmeni istemiyorum. Kendim giderim.
- Olmaz. Bu saatte seni yalnız bırakmam. Tavşanların avcısı çoktur.
Shu bu sözlerden sonra çok mutlu olmuştu. Yüzü domates gibi kızarmıştı. Böyle bile çok güzel görünüyordu.

I LOVE YOU - SHU × VALTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin