Okuldaki Yangın

Do You Get A Deja Vu?

2 ay sonra...

Belinay ve Poyraz 2 aydır sevgiliydi. Deniz, Belinay ile utancından konuşmuyordu. Deniz hala Erdem'den hoşlanıyordu. Ama bunu ona söylememişti. Bir gün Ecem ile Deniz konuşuyordu.

-Kanka ne zaman söyleyeceksin? Artık ben söyleyeceğim Erdem'e.

-Ya cesaret edemiyorum işte.

-Ben söyleyeyim mi?

-Hayır. Sakın.

-O zaman bugün ya da yarın söyle.

-Tamam denerim belki.

-Bak hala belki diyor.

Ecem ile Deniz bunları rahat rahat konuşuyorlardı ama fark etmedikleri bir şey vardı.

Tam arkalarında onları dinleyen Belinay vardı.

Duyacaklarını duyduktan sonra gitti.

-Herkes beni dinleyebilir mi? Bugün güzel bir intikam alacağımda. Deniz nasılsın? Bunlar sana tanıdık geliyor mu?

-Ne yapıyorsun?

-Bugün bir şey duydum. Duyduğum şey Deniz'in hoşlandığı kişiydi.

-Ne alaka? Ne diyorsun? Sus.

-Noldu ? Korktun mu? Her neyse açıklıyorum. O kişi Erdem.

Erdem şaşkınlıkla duruyordu. Ama hemen yüzü değişti.

-Bu doğru mu?

Dedi yanına dönerek.

-Evet.

-Bende senden hoşlanıyorum.

Yine sessizlik geldi. Bir süre sonra Deniz'e sarıldı.

Belinay Deniz'in yaşadıklarını yaşıyordu.

Bir süre sonra hoca geldi ve hiçbir şey olmamış gibi derse başladılar. Ders sırasında Erdem Deniz'e bir kağıt uzattı. Kağıtta "Kantinde buluşalım. " yazıyordu.

Ders bittikten sonra kantine gittiler. Erdem hemen konuştu.

-Aslında senden hoşlanmıyorum. Rezil olma diye yaptım. Hem de Belinay'a ders olur.

-Anlamıştım zaten.

Böyle diyordu ama Deniz çok kırılmıştı.

-Ama şimdi eğer biz sevgili olmazsak Belinay anlamaz mı?

-Evet anlar. Ama yapacak bir şey yok.

-Tamam.

Deniz kalbi kırık şekilde gidip olanları Ecem'e anlattı.

Ecem biraz Erdem'e sövdü.

                                  ***

9 yıl sonra...

Deniz'den...

23 yaşındayım. Buse ablam işini kaybetti. Çok kötü şeyler yaşadım. Akıllı olmama rağmen üniversiteye gidemedim. Çalışmam gerekti.

Şu an ise bir kafe de garsonluk yapıyorum. Arada da içecek yapıyorum.  Açıkçası hayatım bok gibi. Bu arada 2 yıl önce Burcu ablam bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Onu özlüyorum ama hiçbir şey yapamam.

Şimdi kafeye gitmem lazım. Kafeye yürüyerek gidiyorum. Gitmem 7 ile 10 dakika arası sürüyor.

Kafeye giderken yolda bir kedi miyavlama sesi duydum. Yukarılardan geliyordu. Kafamı biraz kaldırınca sesin ağaçtan geldiğini fark ettim. Kedi ağacın en tepesindeydi. Kimse kediye bakmıyordu bile. Kedi ağaçta mahsur kalmıştı. Onu kurtarmak istedim ama geç kalabilirdim. En sonunda kediyi kurtarmaya karar verdim. Ağacın bir dalına çıktım ve elimi uzattım. Kedi elime atlayınca onu yere bıraktım.  İşim bitince koşarak kafeye gittim. Ama artık çok geçti...

Arkadaşlar bu arada artık denizin ağzından anlatıcağımmm