Herkese merhaba tekrardan..
Önceki bölümün heyecanından atıyorum bu bölümü Şşt..
Neyse.★
Gözlerim çok ağrıyordu. Hemde fazlasıyla ağrıyordu. Ki ben, göz hassasiyeti olan biriydim. Gözlüğüm ise yanımda yoktu.
Şırnak..
Gerçekten çok güzeldi. Yolları fazlasıyla dağlık, güzel bir yerdi.
Abiler saatin kaç olduğunu sanırım umursamadılar bile.. Oysa saat gece yarısıydı.
Abilerin yorulduğunu anlamak zor değildi. Abiye çekingen bir tavırla yaklaştım. Amacım asla kötü değildi.
“Abi, isterseniz.. Biraz oturun. Saat geç oldu. Burada bir kaç bir şey olacaktı, önceden getirmiştim. Beklerseniz hemen getiririm?” dedim tedirginlikle.
Abi bana döndü konuşmamla.
“Hanımefendi, saat gerçektende geç oldu, eğer bir şeyler verirseniz biz arkadaşlarla yeriz. Hem size yük olmayalım şimdi biz.”“Estağfurullah abi. Öyle demek istemedim. Zaten sizi yordum buraya kadar. On dakika bekleyin, ben hemen geliyorum.”dedim ve abilerin bir şey demesine müsade etmeden mutfağa yöneldim.
Hemen bir çay koydum ve daha yeni paketlerinden çıkartmış olduğum tabakalardan bir kaç tane indirip kendim yaptığım kekten koydum. Hemen salona gidip masaya koydum tabakları. Mahcup hissetmelerini istemezdim. Çayları bardaklara koydum ve içeriye götürdüm.
“Afiyet olsun.”dedim ve bende koltuğa oturum.
Abi kafasını salladı mahçup bir şekilde. Bu haline güldüm. Neden utanıyorlar ki?
Abiler on dakikanın sonunda gittiklerinde derin bir nefes aldım. Yatağımın çarşafını serdim ve yarın için cerrahi formamı küçük, çok bölmeli çantamın içine koydum. Bence bordo renk tam perşembe günüydü. Beyaz renk ise can sıkıcıydı. Yeşil cerrahi formamı koymuştum çantaya.
Hava soğuk olmadığı için ince bir pike tercihimdi.
Yatağa yattığım, kafamı yastığa koyduğum anda, yukarısının boş olduğunu düşündüğüm yerden öyle büyük bir darbe yere inmiş gibi bir ses geldi ki, gözlerim hızla açıldı.
Hızla yataktan kalktım. Birine bir şey olmuş olabilir miydi?
Ben bunları düşünürken, elimde telefonum, üzerimde geceliğimle hızla yukarı çıktım. Sesler tam olarak kapı önüme yaklaştığım anda tekrar yükselmeye başladı.
Sanki kapıyı içeriden çıkmak için zorluyordu biri.. Kapıya tam yaklaştım. Elimi kaldırıp kapıya vuracaktım ki, gelen sesle duraksadım.
“Komutanım!”
Tam vazgeçip kapıyı çalacaktım ki, kapı şiddetle açıldı.
Önümde duran adamın gögüsünden bakışlarım yukarı çıktı.
“Ulan! Bittin sen!”adam geriledi ve arkasındaki adamı dışarı attı.. Yani önüme..
Tam ağızımı açtım, bir şey diyecektim ki, ağızımı kapattım elimle. Sanki daha yeni idrak ediyorum. Yerdeki adamla bakıştık... O benim pijama takımıma.. Ben onun askeri kamuflajına..
Kafamı kaldırarak karşımdaki adama baktım. Bana bakmıyor, önümdeki adama bakıyordu.
“Al lan! Al git sevgilini! Bak hemen gelmiş, güya gelmeyecekti!” sonra bakışları bana kalktı. Nefesini tuttum. Kimin sevgilisiydim? Ben bu adamları tanımıyordum bile!
Kaşlarım usulca kalktı, adama baktım sonra yerdeki askere. Kollarımı önümde bağladım.
“Beyefendi, ben kimsenin sevgilisi değilim, beni biriyle karıştırıyor olmalısınız. Ben alt komşunuzum. Sese geldim. İyi misiniz?”
Adamın bakışlatı sekteye uğradı. Onunda aynı benim gibi kaşları hafifçe havalandı.
“Ne yani, sen bu dangalağın sevgilisi değil misin?”
Kafamı iki yana salladım. Herkese teşhis koyan doktor gibi gelince güldüm.
“İyi gibi görünüyorsunuz. İyi geceler.”
“Eyvallah.” elini köprücük kemiğinin yanına attığında güldüm.
Merdivenleri inerken gözümü kaşıdım. Uykum vardı ve yarın erken kalkmam gerekiyordu..
Elimde telefonumun arkasındaki anahtarı alıp kapıyı açtım. Ve hemen yatağıma koştum.
★
Sabah gözlerimi alarm sesiyle araladım. Neden her sabah aynı şey yaşanacak duygusu, şimdi bile ağır bastı.
Kalktım ve hemen elimi yüzümü yıkayıp giyinmeye başladım. Çarpılmış gibi ortalıkta dolaşmak istemezdim, şayet yüzüme makyaj yapmıyordum. Ah hijyen ah... Sen nelere kadirsin. Sadece rimel ve nemlendirici. Bu kadar.
Hemen üzerime ince bir şeyler giyinip sevdeyi aradım.
Sanırım beni kaydetmişti.
Yolda olduğunu söyledi ve telefonu kapattım. Etrafımda dönmeye başladım. Uyku.. Hala uyuyor olmak tek ve son isteğim olabilirdi..
Sevde ailesiyle burada yaşamaya başladığı için, kahvaltısını çoktan etmiş olacaktı. Biliyordum.
Burada yaşamlarının sebebi, sevdenin sonuçlarının buraya çıkmıl olmasıydı..
Babası, hemen ev alalım demiş.
Annesi ile buraya ev bakmaya daha öncesinden geldikleri için şu an gönüllerinin rahat olduğunu bilmek en azından daha iyiydi.
Sevdeyi, üzerinde hafif şişme olan bir mont ile giyinmiş olarak gördüğümde, kaşlarım usulca çatıldı.
Bana el salladı.
Yanıma hızla geldiğinde geç kalma korkusu içimde yeşerdi. Daha ilk günden.. Burası köydü.. Yani hasta fazla olurdu.
Yolda bir iki şey konuştuğumuzda, çoktan hastanenin önüne gelmiştik.
Benim maceram asıl şimdi başlıyor.
★
Evett.. Hızla gelmek istedim.. Bu arada feci hastayım. Acık yorum, beğeni sözcüğü belki beni iyilestirir.. Ha? Bide oy...
Bol bol öptüm..
![](https://img.wattpad.com/cover/376993353-288-k510551.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI ÇİÇEK
Ficción General-İyi geceler. -Eyvallah. -Eyvallah bizden. İyi mi geceler :')