Kimsede demiyor "Nerede bu karı?"
Öldük hocam
Neyse
Dertliyim (çok garip bir şekilde) bu yüzden yazmıyordum bölümü
Siz nasılsınız? umarım iyisinizdir.
Hadi başlayalım
***
Karanlık bir oda da yalnızdım. Kapalı gözlerim bana bunu hissettirirken üstümdeki yoğun bakışlar bunu reddediyordu. İçimde huzur vardı. Hayatım boyunca asla ulaşamadığım o huzur.
"Uyanık olduğunu biliyorum eşim"
Kalın sesi ve bana hitap şekli kalp ritmimi hızlandırıyor. Olamaz, deli birine aşık olamazdım. Bu yanlıştı ve eğer dedikleri doğruysa biraz klişe olabilir ama 'biz farklı dünyaların insanıyız.'
Gözlerimi araladım ama ona bakmadım. Kızmasından mı korktum yoksa kalbimin daha da hızlanmasından mı? Bilmiyorum.
"Nasıl biliyorsun diye sormaktan korkuyorum. Yine aynı saçmalıklar" kısıkça güldü. Karşı koyamadım bedenime bakışlarım ona kaydı. Güzel gülümsüyordu...
"Teşekkür ederim" aniden söylediği şeyle yüzüne mal mal baktım. "Gülümsemin güzel olduğunu söylediğin için teşekkür ettim" derin ve sıkıntılı bir nefes çektim içime.
"Ben bunu içimden dedim ama" sitemlerimi ve sızlanışlarımı tek cümlede belli ettim ama bu sızlanışları artık kendime ediyordum.
Elimi göz pınarlarıma koyup ovdum. "Pekâlâ diyelim ki sen doğru söylüyorsun ve tüm söylediklerin gerçek. Ben senin eşin olduğuma nasıl inanacağım?" Beklemeden yanıtladı sorumu.
"Benim yanımdayken huzurlu hissediyor musun?"
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Ben senin içindekileri okuyabiliyor muyum?"
Başımı yine olumlu anlamda salladım.
"Herhangi bir zamanda saçma bir duygu karmaşası hissediyor musun?"
Başımı salladım yine.
"Sence ben yalan söylüyor muyum şimdi?"
Başımı sonunda olumsuz anlamda salladım. Haklıydı.
"Niye ben?" Diye sordum. Amacım soruları gidermekti, en azından bazılarını. "Kader" dedi kısaca. Aklıma gelen olayla gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Eva nerede ve o uzun adam?" Üstümdeki bakışları sertleşti aniden. "Öncelikle benim eşim yani kralın eşi olduğundan başka alfalardan bahsetmen münasip görülmez..."
Derin bir nefes alarak devam etti cümlesine "Eva kim?" Sorduğu soruyla, yerimde dikleştim ve hızlıca açıklamaya çalıştım. Sanırım beni kurtaran birine yardım etmenin verdiği o heyecandı.
"Beni bulduğunuz evi hatırlıyor musun?" Ağır ağır başını olumlu manada salladı. "Heh işte o da oradaydı ama bayıldığım için ona ne oldu bilmiyorum" Sona doğru sesim kısılmıştı. Neden suçluluk hissediyordum. Benim yüzümden öldürülmüş olmalarını düşünmek ağrıma gidiyor sanırım.
"Senin hiçbir suçun yok Helya'm." Ne zaman ayaklarıma indirdiğimi bilmediğim bakışlarımı yine ona çevirdim. "Orayı zaten işgal etmiştim. Sömürge etmeye askerlerimi yolladım ama sonra büyücü senin yanlışlıkla oraya gittiğini, söyledi. Bende seni almaya geldim." Boğazını temizleyerek başta sorduğum soruya yanıt verdi. "Onu görmedim ama istersen büyücüye sorabilirsin"
Saçma mıydı? Hiç tanımadığım insanlar için üzülmek ya da gereksiz miydi?
"Beni eve geri gönderir misin?" Sezimden çaresizlik akıyordu. Eve dönmek istiyordum ama bir o kadarda bu huzuru bırakmak istemiyordum. Birkaç gündür yaşadığım ikilemler artık başımı ağrıtıyordu.
Eğer beni gönderirse belki bir ihtimal kaçabilirdim. "Nereye gidersen git kaderin hep benim yanım" Kendinden emin sesi beni kendime getirdi. Başımı salladım umutsuzca.
"Ama ben burda kalamam. Ben burayı bilmiyorum... ve ne yapacağımıda bilmiyorum." Yenilmişlikle çöktü omuzlarım. Neye uğraşıyorsam adam beni bırakmaz ki.
"En azından annemin yanına gitseydim" Ayaklandı ve elini saatlerdir yatakta uzanmış olan bana uzattı.
"Pekâlâ ama bir şartla..." Devam etmesi için gözlerimi elinden çekip gözlerine odaklandım. "Bende geleceğim"
Bir şey kaybetmezdim değil mi?
Elini tuttum ve o an bedenimden bir titreme geçti, tıpkı sarıldığında olduğu gibi. Birleşen elimize bakıp iç çekti.
"Asla bırakmayacağım..."
***
O kutsal soruyu sizden önce soruyorum bu adam ne zaman aşık oldu?Eehehehehhehe
Aslında iki tarafta seviyor sadece Karaca'nın düşünmeye şuanlık mentali yer vermiyor.
Evet bölüm fazla fazla geç geldi ama biraz sorunsallarım var (otistiğim)
Arel kaçar 🏃🏻♀️
Baaayyyyysssss☆♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE | GAY
Ficción histórica"Eşimi buldum..." Ne diyordu bu adam? Bedenim korkudan titriyor, beynim adamın dediği cümleyi kavramaya çalışıyordu. Etraftaki herkes aniden eğilince refleks olarak geri gittim. "Seni bekliyordum omegam." [Düz yazı]