15.Bölüm/Saplantının Karanlığında

25 2 0
                                    

Alex'in yanındayken, içimdeki huzursuzluk bir anlığına da olsa dinmişti. Ama bu sakinlik uzun sürmedi. Sabaha karşı, pencereyi zorlayan bir tıkırtı duydum. Önce rüzgar sandım, ama sonra daha dikkatli dinleyince bu tıkırtının kapıdan geldiğini fark ettim. Kalkıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir anda karanlığın içinden bir çift el, ağzımı kapattı. Panikle debelendim, ama çok geçti. Beni hızla geri çektiler. Karşımda Caner vardı, yüzündeki o tehlikeli gülümsemeyle.

"Aylam güzelim," dedi yavaşça, beni sıkıca kavrarken. "Beni özledin mi?"

O an kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Ne olduğunu anlamadan Caner, beni hızla dışarı sürükledi. Onun soğuk elleri bileklerime yapışmıştı, ne kadar çırpınsam da kurtulamadım. Gecenin karanlığında, dar bir ara sokakta arabasına doğru çekiyordu beni.

"Bırak beni! Ne yapıyorsun?" diye bağırmaya çalıştım, ama sesim titriyordu. Caner, ağzımı kapatırken alaycı bir şekilde güldü.

"Sus artık Ayla," dedi, sesi soğuktu ve ürkütücüydü. "Sana bir şans verdim, benimle olabilirdin ama sen hep kaçmayı seçtin. Ama senden kaçmayacağım. Biz ait olduğumuz yere gidiyoruz."

O an ne kadar korktuğumu tarif etmek imkânsızdı. Caner'in saplantısı gitgide büyüyordu ve onun zihninde başka bir gerçeklik vardı; burada, onunla olmak bir seçenek bile değildi, bir zorunluluktu. Arabaya binmemle her şey hızla gelişti. Ellerim bağlı, gözlerim yaşlı bir halde, arabada nereye götürüldüğümü bile bilmeden oturuyordum. Caner, sürerken bir yandan konuşuyordu.

"Senin ne kadar özel olduğunu anlamanı sağlamak zorundaydım," diye fısıldadı karanlıkta. "Sadece benim olmanı istiyorum, Ayla. Alex gibi adamlar seni hak etmiyor. O sadece seni kullanıyor, seni koruyabileceğini mi sanıyorsun?Onunla olduğun sürece tehlikedesin. Ben ise sana her şeyi verebilirim. Beni tekrar seveceksin. Mecbursun."

Sözleri midemi bulandırdı. Onun bu takıntılı hali, kafasındaki dünya o kadar çarpık ve tehlikeliydi ki, neler yapabileceğini tahmin bile edemiyordum. Araba bir anda ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. Nereye götürdüğünü bilmiyordum ama her geçen saniye kaçma ihtimalim daha da azalıyordu. Caner'in niyeti beni asla bırakmamaktı ve bunun farkındaydım.

Bir süre sonra araba durdu. Caner, beni zorla dışarı çıkardı ve terk edilmiş bir kulübeye doğru sürükledi. İçeride her şey çok karanlık ve ürkütücüydü. Caner, beni bir sandalyeye bağlarken, gözlerindeki o çılgın parıltıyı görmemek imkânsızdı. Onun için bir oyuncağa dönüşmüştüm ve bundan büyük bir haz alıyordu.

"Artık benden kaçamazsın," dedi alaycı bir şekilde. "Burada sadece sen ve ben varız. Kimse seni bulamayacak."

Kalbim çılgınca atıyordu. Panik içinde kaçacak bir yol aradım, ama ellerim sıkıca bağlanmıştı. O an Alex'in beni bulup kurtarması için dua etmeye başladım. Caner, tam karşıma oturdu ve beni izlemeye başladı. O an, her şeyin sonu olduğunu düşündüm. Gözlerinden okunan şey yalnızca saplantı değil, aynı zamanda tehlikeydi.

Bir süre sessizce oturduktan sonra, Caner konuşmaya başladı. "Seninle bir hayat kuracaktık, hatırlıyor musun? Benim hayallerimi yıktın, ama yine de seni seviyorum Ayla. Seni her şeyden fazla seviyorum. Ve bu sevgi öyle kolayca bitmez."

Bölüm sonu

🦖 larım nasılsınız bakalım hayat nasıl gidiyor umarım iyisinizdir bayadır yoktum ben sizi baya özlemişim yaw.
Yorumlarda buluşalım lütfen biraz sohbet edelim.

Bölüm fotosu:

Bölüm fotosu:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mafyamda Mafyam ~Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin