Kusura bakmayın canlarım ciğerlerim arada geç bölüm atıyorum. Yazarınız bebekli olunca ufak tefek aksaklık oluyor. İyi okumalar dilerimmm.🤍
omerbahartan
diclewatty***
Dicle KALENDER
Ekranda ki isim beynime kan sıçramasına sebep olmuştu. Kaçıncı aramaydı Allah bilir! Kapının kapanmasıyla arkamı döndüm ve Boran Ağa'nın bana bakıp. "O kim?" Demesiyle Gizleyecek birşeyim olmadığı için ekranı ona çevirdim. İsmini bile telafuz etmeye tahamülüm yoktu .Gözlerini ekrana öyle bir dikti ki sanki o şekilde bana bakıyormuş gibi yerime mıhlandım. Her halinden sinirlendiği belliydi ama aşırı derecede düz bir ifadeyle bakıyordu. Ne söyleyeceğini beklerken elini uzatıp telefonu aldı ve "Hadi uyu saat epey geç oldu." Dedi. Şaşkınca suratına bakarken telefonla beraber banyoya girdi. Ben de sessizce yatağa uzanıp bir süre onu bekledim ama nafile uykusuzluktan kendimi karanlığa bıraktım.
***
Karnımın ağrısıyla yerimden sızlanarak kalktım. Karşımda onu görünce gözlerim kocaman açıldı. Arkası bana dönük namaza durmuştu. Aklımdan geçenleri bile duyamıyordum. Hala inanamıyordum. Bir gün içerisinde ne çok şey olmuştu. Şimdi ise hayatımda benimle uyuyan, sabah kalktığımda karşımda namaz kılan bir adam vardı ve o adam benim yıllarca beklediğim o adam değil, Bir anda hayatıma giren hiç tanımadığın bir adamdı. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kalktım ve banyoya ilerledim. Aynaya baktığımda yüzümü hiç görmek istemediğim bir halde görüyordum.
Derince bir nefes verdikten sonra yüzümü yıkayıp abdest aldım ve odaya geri döndüm. Hala namazda olduğunu görüp üzerimi değiştirmek için dolabıma yöneldim. Üzerimdeki geceliği çıkarmadan havluya sarmıştı beni. Hızlıca kıyafetlerimi giyip beyaz, uçlarında kırmızı oyaları olan bir tülbent ile saçlarımı kapattım. Seccademi arkasına serdikten sonra onun gibi namaza durdum.
Namazımı bitirip dua etmek için ellerimi açtığımda hala kalkmamış olduğunu fark ettim. Oturur vaziyette bana dönüp benimle beraber ellerini açtı. Dualarımı içimden geçirirken istemsizce gözümden bir damla yaş süzülü verdi. Amin deyip duama son verdiğimde "Amin." Deyip benimle beraber ellerini yüzüne sürdü.
Manasızca her ince hareketi tüylerimi diken diken ediyordu. Yerimden kalkıp seccademi topladım. Yerinden kalkıp seccademi benimle beraber katladı ve yerine koydu. Beni taklit edermiş gibi bir hali vardı. Ellerimi önümde birleştirip başımı önüme eğdim. Dün onu çok uğraştırmıştım ve bu beni utandırıyordu. Dünü düşünürken banyoda beni kucağına oturtuşu aklıma geldiğinde gözlerimi sıkıca yumup bunu unutmaya çalıştım. Utançtan yanaklarımın yandığını hissederken çenemi yukarı kaldıran ellerine takıldı gözlerim. Resmen yüzüm kadardı. Damarlarının belirginliğinden bahsetmek bile istemiyorum! İç sesime kızarken "Başın dik olacak, böyle anlaşmıştık." "Hıhı." Diye karşılık verirken eteklerimi sıkıca tutuyordum. Kapının çalmasıyla ikimizde dikkatimizi oraya verdik. Fırsattan istifade ondan uzaklaşıp kapıyı açtım .
Ama "Gelin hanım getiresin hele çarşafı." Diyen bir hala beklemiyordum. Bu saatte kapının önüne dikilmesi beni resmen şoka uğratmıştı. Hala' nın bakışları benden yukarı kayınca vücudum kasılmaya başladı. "Ben dün mahremim beni ilgilendirir demedim mi? Ne zamandan beridir bu konakta benim sözlerim çiğneniyor Hildan Hanım!" "Ama oğl-" Demeye kalmadan kapıyı sertçe suratına kapattı.
Arkamı dönmemle bedenine çarpmam bir oldu. Bu ne ara dibime girmişti? Geriye gittiğimde neredeyse kapıya yapışmıştım. Bir adım daha atıp beni iyice kapıya yapıştırırken soğuk soğuk terliyordum. Kenara çekilip geçmeme izin verdiğinde koşar adım dolaptan kıyafet alıp banyoya gittim. Banyo kapısını kilitleyip eşyalarımı kenara bıraktım. "Kocanı işe uğurlamayacak mısın?" Diye seslendi arkamdan. "Ya sabır ya sabır!" Söylene söylene aynaya döndüğümde domatese dönmüş yanaklarıma baktım. Yüzüme su çarpıp biraz kendime geldikten sonra kıyafetlerimi giyip çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE
Jugendliteratur*** İstanbul'dan Diyarbakır'a amcamlara gelmiştik. Elimde peluş bir ayıcık, ayaklarımda kırmızı papuçlarım üstümde ise beyaz üstüne kırmızı mor çiçekli bir fistan vardı. Dicle kenarında buluşalım demişti amcam. Dicle'm çok sevecek...