Kapıyı biyolojik annem açtı.
Yüzünde tedirgin ama sıcak bir gülümseme vardı.
“Hoş geldin kızım… Gel geç içeri,” dedi.Ben de başımı hafifçe sallayıp içeri geçtim.
Birlikte salona yöneldik.Salonda biyolojik babam, abilerim, ikizim ve kardeşim vardı.
Biyolojik babam ayağa kalkıp, hafifçe gülümsedi:
“Hoş geldin kızım.”Ben kibarca, ama mesafeli bir tonda:
“Hoş buldum, efendim,” dedim.Annem – Güneş Hanım – araya girdi.
“Gel kızım, seni abinlerle, ikizinle ve kardeşinle tanıştırayım,” dedi.“Zaten hepsini tanıyorum,” diyemedim. İçimden geçirdim sadece.
Güneş Hanım konuşmaya devam etti:
“Ben annen Güneş. Bu da baban Kadir.
En büyük abin Bora, 25 yaşında. Kendi şirketimizde çalışıyor. Gelinim Alina’yla evli. Bir kızları var.
İkinci abin Bera, 23 yaşında, doktor. Kendi hastanemizde çalışıyor.
Üçüncü abin Barın, 22 yaşında, avukat. İkizi var, Baran.
Beşinci abin Batu, 20 yaşında, araba galerisi var.
İkizin Eren, 17 yaşında, okuyor.
Kardeşin Bars ise 15 yaşında, o da okuyor.
Ve güzeller güzeli gelinim Alina, 24 yaşında, öğretmen.
Yukarıda uyuyan minik torunumuz Alisa, 2 yaşında…
Hadi kızım, sen de kendini tanıt bakalım?”Gülümsedim.
“İsterseniz siz sorun, ben cevaplayayım,” dedim.Güneş Hanım hemen sordu:
“En sevdiğin yemek ne kızım?”“Genel olarak her şeyi yerim ama kuzu, tavuk, deve, keçi eti olmazsa sevinirim,” dedim.
“Seçim yapmam gerekirse… Lahmacun, döner, mercimek çorbası, çiğ köfte ve sarma… Vazgeçilmezimdir.”En büyük abim – Bora – kaşlarını kaldırarak sordu:
“Sevgilin var mı?”Sesim bir ton sertleşti:
“Yok. Olsa bile kimseyi ilgilendirmez.”
(‘Zaten geldiğimden beri bana nefretle bakan siz değil miydiniz? Ne haddinize?’ dedim içimden.)Kadir Bey sordu bu kez:
“Ne okuyorsun?”“Moda tasarım,” dedim kısa ve net.
Tam o sırada telefonum çaldı.
Bütün gözler bir anda bana çevrildi.
Ekranda yazan isim: "Bebeğim 🤍👼🏻"Cevapladım:
“Alo… Yakışıklım?”“Hayacım! Nasılsınnnn?”
Sesinden özlemi hissediliyordu.“İyiyim bebeğim, sen nasılsın?”
“İyimmm Hayacım. Seni çok özledim... Babam gelmiyooo 🥹”
“Baban gelmiyor mu? Neden bebeğim? Verir misin babanı bana?”
“Evet Hayacım, veririm. Bekleee…”
Telefon abime geçti.
“Abi, nasılsın?”“İyiyim güzelim, sen nasılsın?”
“İyiyim abi… Ama neden gelmiyorsun?”
Derin bir iç çekiş duyuldu karşıdan.
“Güzelim… Gecem… Biliyorsun, ailemle kavgalıyım.
Miraç sürekli ‘babaanne ne demek?’ diye soruyor…
Bir şey diyemiyorum.
Sen de biliyorsun Asel’in ailesini…”Başımı hafifçe öne eğdim.
“Anladım abi. Sorun yok. Ben gelirim.
Zaten yeni geldim, biliyorsun.
Sonrasında yaşananları da… Yiğitler izin vermez şimdilik…”“Tamam güzelim… Görüşürüz,” dedi.
Ve kapattık.---
Kestiiik!!
Nasıl olmuş bacım bir yorumlarda yazın...
🤘🏻🤘🏻😔

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşiret Ailem 💅
Historical FictionKlasik gerçek ailem kitapı.Ama bu biraz farklı *Düzenleniyor..