0.2

93 5 80
                                    

elvin-semih;

"Nerden esti eski mahallene gelmek Semih abi? Sen pek sevmezdin buraları hani? Bi de bu saatte!"

"Aman Deniz, öyle ziyaret işte. "

"Öyledir öyledir. Senin ziyaret edeceğin yer hala aynı yerde duruyor merak etme." diyerek gülümsedi Deniz.

Semih'in eski mahallesine niye geldiğini çok iyi biliyordu. Ve görmek için can attığı Elvin'ini görmesi için, Deniz Semih'e iyilik yaparak kızı aramıştı.

"Alo Elvin, müsaitsen aşağı insene. Yürüyüş yapalım."

"Tamam, beş dakikaya ordayım!"

"Kaç dakika kaç?"

"Of tamam beş he tamam. "

"Ondan demiyorum, yan binada oturuyorsun beş dakika ne? Hadi in hemen in. "

"İyi tamam. " Elvin oflayarak telefonu kapattığında, Semih aşırı heyecandan bayılcaktı.

"Panik yapma sarı pipi. "

"Abiye öyle denmez. "

"Uf he tamam. Neyse, ben okula gidiyorum. "

Semih gülerek Elvin asansörden inmekle meşgulken Deniz'i zorbaladı.

"Liseliler siz hala sıcacık yataktan kalkıp gitmeye devam mı?" Lafını Elvin böldü.

"Deniz?"

"Heh, selam merhaba güle güle. Hadi ben okula gider. "

Elvin nolduğunu anlayamadan, Deniz çoktan ikisini baş başa bırakmıştı. Elvin kapıyı çarpıp gitmek istiyordu, ama yapamayacağını çok iyi biliyordu.

Semih ise gülümseyerek ona daha da yaklaştı.

"Günaydın Elvin."

"Günaydın, sen buraları bilir miydin?"

"Bilmez miyim sence? Dersin var mı bugün?"

"Var da, neden?"

"Seni ben bırakırım. Bugün izim günüm ve seninleyim, bilmiş ol. "

"Kendi kendine karar almışsın da, benim kabul edeceğim ne malum Semih?"

"Bana kıyamazsın ki. "

"Öyle bir kıyarım ki." diyerek kapıdan içeri geri girmeye yeltenince, Semih kızı kolundan tutarak durdurdu.

"Tamam, kıyarmışsın. Ama şimdi gitme lütfen."

"Burda böyle bekleyecek miyiz?"

"Hayır, sen hazırlanıyorsun aşağı iniyorsun sonra hoppp kahvaltıya gidiyoruz. "

"Hiç gerek yok Semih, ben evd-"

"Ya sen kendini bugünlük bana bırak. Seni gerçekten salmam, beni biliyorsun. Ben burda bekliyorum, hazırlan gel. "

"Of, iyi tamam." diyerek yukarı çıktı Elvin. Tüm bu olanlar onu çok mutlu ediyordu ama korkuyordu, yine olamazsa, biterse, çekip giderse korkusu daha şimdiden sarmıştı. Kafasındaki düşünceleri susturmak için hızla dolabını açtı.

Birkaç dakika sonra aşağı indiğinde, Semih ona arkası dönük telefondan bir şeyler bakarak bekliyordu.

Elvin, telefonda neye baktığını görünce gülümsedi.

Onların fotoğrafıydı, lise sonda sıradan bir okul çıkışı çektikleri fotoğraf. Semih kollarını sevgilisinin boynuna dolamış, Elvin ise telefonu yan tutup yüzlerine odaklamış ve gülümser halde fotoğrafı çekmişti.

wedding day. ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin