(HİKAYENİN DENEME AŞAMASI)
Lise son sınıfta geçen bu hikâyede, The Chosen One ve The Dark Lord, ikisi de farklı dünyaların çocukları olsalar da, aralarındaki çekim onları karşı konulmaz bir şekilde birbirlerine sürükler.
The Dark Lord ve The Chosen One, stadyumda geçirdikleri o gece sonrasında hayatlarına yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiler. Birlikte, geçmişin karanlık izlerini silmek ve geleceğe umutla bakmak için çabalıyorlardı. Bu süreçte, ikisi de birbirlerinin yanında olmanın verdiği güvenle büyüdüler.
Okulda, mezuniyet hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyordu. The Chosen One, arkadaşlarıyla birlikte organize edilen mezuniyet partisine yoğun bir şekilde hazırlanıyordu. Ancak, aklında bir tek şey vardı: The Dark Lord’un yanında olabilmek.
Bir gün, mezuniyet partisinin yapılacağı gün gelmişti. Herkes heyecan içindeydi. The Chosen One, Dark Lord’u yanına alarak onun için özel bir şey yapmak istedi. “Senin için bir sürprizim var,” dedi, gülümseyerek.
The Dark Lord, merakla “Ne?” diye sordu.
“Bu geceki partide, benimle dans eder misin?” The Chosen One, gözlerinde bir parıltı ile bakıyordu.
The Dark Lord, gülümseyerek, “Bunu yapabilir miyim?” dedi. “Herkesin gözleri üzerinde olacak.”
“Umursama, benimle olmanın rahatlığına odaklan. Geçmişi geride bıraktık. Bu gece sadece eğlenelim,” diye yanıtladı The Chosen One.
Gece geldiğinde, mezuniyet partisi büyük bir coşkuyla başladı. Müzik çalarken, herkes dans ediyordu. The Chosen One, Dark Lord’u dans pistine çekti. “Unutma, bu gece özgürsün. Geçmişini bırak ve eğlen,” dedi.
The Dark Lord, kalbinde bir korku hissediyordu ama The Chosen One’ın yanında olmak ona cesaret veriyordu. Dans ederken, The Chosen One’a daha da yakınlaştı. “Bunu gerçekten sevdim,” dedi, yavaşça gülümseyerek.
Dans müziği yavaşladığında, The Chosen One gözlerini Dark Lord’un gözlerine dikti. “Bu gece senin için, geçmişi ardında bırakmanın ve yeni bir başlangıç yapmanın gece olması için burada.”
Dark Lord, gözlerini yavaşça kapatarak derin bir nefes aldı. “Belki de kendimle barışabilirim,” dedi, içten bir sesle. “Ama senin gibi birinin yanında olabilmek… beni güçlendiriyor.”
The Chosen One, onun ellerini tutarak, “Bunu başarmak için birlikteyiz. Hiç yalnız olmayacaksın,” dedi.
Ve o an, ikisi arasında bir anlık bir sessizlik oluştu. Zaman durdu sanki. The Chosen One, The Dark Lord’un gözlerine baktı; orada gördüğü karanlıkların yerini umudun aldığına inandı. “Beni korkma, The Dark Lord. Buradayım,” dedi.
The Dark Lord, kalbinde hissettiği sıcaklığı hissederek yanıtladı. “Biliyor musun, seninle birlikte olmanın verdiği güvenle, belki de kaybettiğim her şeyi yeniden kazanabilirim,” dedi.
İkili yavaşça birbirlerine yaklaştı. The Dark Lord ayak uçlarına basıp, kafasını kaldırarak The Chosen One'a bakarken The Chosen One, içindeki duyguları anlayamadan, The Dark Lord’un sıcak nefesini hissetti. “Sadece bir kez daha denememiz gerek,” dedi The Chosen One.
Ve o anda, The Dark Lord, içindeki korkuları geride bırakarak The Chosen One’a doğru yükseldi, The Chosen One karşısındaki zarif bedenin belini tutarak kendisine çekti. Kısa bir an ama her anın anlam taşıdığı o an içinde, iki kalp birbirine yakınlaştı. Gözleri birbirine kilitlenmişken, yavaşça dudakları birleşti. Kısa ama anlam dolu bir öpücükle, aralarındaki duvarlar tamamen yok oldu.
Her ikisi de o an, yalnız olmadıklarını ve birlikte her şeyin üstesinden gelebileceklerini anladılar. Bu, geçmişin karanlıklarından sıyrılarak geleceğe umutla bakacakları bir başlangıçtı. O öpücük, yalnızca bir an değil, birlikte yazacakları yeni bir hikayenin de başlangıcıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm devamı (🥰):
The Dark Lord yavaşça geri çekildi ve utanarak yüzünü The Chosen One'ın göğsüne bastırdı. Bunun üzerine Chosen One sıcak bir gülümseme sundu ve "Ne oldu?" dedi. Dark Lord'un cevabı ise minik bir mırıldanmadan öteye geçmedi. "Sus."
