(HİKAYENİN DENEME AŞAMASI)
Lise son sınıfta geçen bu hikâyede, The Chosen One ve The Dark Lord, ikisi de farklı dünyaların çocukları olsalar da, aralarındaki çekim onları karşı konulmaz bir şekilde birbirlerine sürükler.
Yıl sonu yaklaşırken, The Chosen One ve The Dark Lord arasındaki bağ daha da derinleşmişti. Ancak, her ikisi de geçmişin karanlık gölgeleriyle yüzleşmenin zorunlu olduğunu biliyorlardı. The Chosen One, Dark Lord’un geçmişine dair daha fazla şey öğrenmek istiyordu ama bunu ona zorla kabul ettirmek istemiyordu.
Bir gün, okulun bahçesinde otururken, The Chosen One birden cesaretini toplayarak, “Dark Lord, seninle bir şey konuşmak istiyorum,” dedi.
The Dark Lord, başını kaldırdı. “Ne hakkında?” diye sordu, merakla.
“Senin geçmişin hakkında. Bunu söylememin sebebi, seni daha iyi anlayabilmek. Geçmişin seni tanımlamaz, ama seni tanımak için anlamam gerekiyor,” dedi The Chosen One.
The Dark Lord’un yüzünde bir gerginlik belirdi. “Bunu konuşmak istemiyorum. Geçmişim... sadece bana ait.”
“Fakat onu saklamak seni daha fazla yalnızlaştırıyor. Güvenmeyi öğrenmelisin,” dedi The Chosen One, sesi yumuşayarak.
The Dark Lord, gözlerini kaçırarak derin bir nefes aldı. İçinde bir şeyler çatırdamaya başladı. “Seninle her şeyin yolunda gideceğini düşünmüyorum. Korkuyorum,” dedi.
“Ben de korkuyorum,” yanıtladı The Chosen One. “Ama birlikte olursak, bu korkuları aşabiliriz. Beni dinle, geçmişinle yüzleşmek için buradayım.”
Bir süre sessiz kaldılar. The Dark Lord, içindeki baskıyı hissedebiliyordu. Bir şeyler anlatmak istiyordu ama geçmişiyle yüzleşmek onu korkutuyordu.
Sonunda, gözlerini The Chosen One’a çevirdi. “Biliyor musun, babam beni hep küçümsedi. Onun gözünde ben asla yeterli olamayacak bir çocuktum. O yüzden kaçtım. Ama ondan kaçmak yeterli olmadı; hâlâ onun yaraları içimde duruyor.”
The Chosen One, gözleriyle onu cesaretlendirerek, “Bu yaraların seni tanımlamaz. Sen, karanlıkların içindeki bir ışık gibisin. Korkma, seninleyim,” dedi.
The Dark Lord, gözlerinin dolduğunu hissetti. İlk kez biri onun yaralarını bu kadar derinden anlıyordu. “Ama bunu aşmak çok zor,” dedi.
“Zorlayıcı olabilir, ama yalnız değiliz. Birbirimize destek olabiliriz,” dedi The Chosen One, elini Dark Lord’un üzerine koyarak.
The Dark Lord, The Chosen One’ın sıcak elini hissetti. Bu, ona bir umut ışığı veriyordu. “Belki de seninle bunun üstesinden gelebilirim,” dedi, yavaşça bir adım daha atarak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
