9-ATEŞ

514 44 11
                                    

ALARCIN'DAN

Gözlerim kahve gözlere kenetlenmişti.
Yeşil, kahve ile iç içe geçmiş ortaya mükemmel bir renk çıkarmıştı.

Yüzbaşı Kutay Kurt...

Şüphesiz buna en büyük sebep oydu.

Elleri belimi sıkı sıkı tutarken dans etmesini bilmemesine rağmen bana mükemmel bir uyum sağlıyordu.

Siyah gömlek ve siyah kumaş pantolon içinde fazlası ile karizmatik duruyordu.
Yanıma gelip pat diye "Dans" deyince neye uğradığımı şaşırmıştım.

Ama içimde bir yer çoktan kabul etmiş ve titremişti.

Hala birbirimiz ile gözlerimizi ayırmadan dans ederken birden bir çığlık koptu.

Bu Gerçe'nin sesiydi.

İkimizinde gözleri aynı anda oraya dönünce Gerçe korku ile elini ağzına atmış yere bakıyordu çünkü yerde boylu boyunca uzanan bir Alp vardı.

Bismillahirrahmanirrahim, noluyor lan!

Bakışlarım Gerçe'nin yanıda duran kişiyi görünce şaşkınlık ile irileşti.

Ateş, yani abim.

Öfke ile Alp'e bakıyordu ve elini Gerçe'nin beline sarmıştı.

Onun hemen arkasında da Öke timi vardı ama en önde olanları Akgün'dü.
Büyük bir şok ile ikisine bakıyordu.

Ateş birden yere eğilip Alp'in yakalarını tutarak havaya kaldırdı.

Oha adam resmen havada duruyordu.
Övünmek gibi olmasın ama abimde ayı gücü vardı.
Yani bunu eski erkek arkadaşlarımın üstünde baya bir denediği için biliyordum.

"Kimsin lan sen?" Dedi öfke ile.

Alp korku ile karşısına bakarken ne diyeceğini bilemiyor gibiydi ve klasik soruyu sordu.
"Ne oluyor, sende kimsin?" Diye sordu.

"Belini tuttuğun kızın sevgilisiyim!" Dediğinde bıkkınlıkla bir nefes aldım.

Alp ile Gerçe'yi sevgili sanmıştı kesin yoksa bu yalanı yine söylemezdi.

Peki ben ve kutay'ın hala birbirimize yapışık olmasına ne demeli.
Hemen ondan ayrılıp benim içinde sevgilim demesinin önüne geçtim.

Ama Ateşin gözleri bana değmeden birden bı gürültü daha koptu.

Bu sefer ki çığlık güneş, sevda ve yine Gerçe'den gelmişti.

Sanırım biri bayılmıştı.

Yine gözlerim yere değdiğinde bayılanın bu sefer Akgün olduğunu gördüm.

Ney?
Bu niye bayıldı şimdi?, tövbe estağfurullah.

Tim hemen başının ucunda diz çöktü, başını dizine yaslayan Barlas korkmuş gibi değildi aksine eğleniyor gibiydi.

Akgün'ün yanağına bir sille çakıp,
"Ne oldu lan, dünyan mı karardı?"dedi.

Tim bir kahkaha krizine girerken gözlerim kutay'a değdi.
Oda gülmek üzereydi.

"Niye eğleniyorsun, o senin Timinden değil mi?" Diye sordum.

Adam bayılmış ama bunlar goy goy peşindeydi.

Peki doktor olarak ben neden adama bakmıyorum?
Allahım insanda akıl mi kaldı.

Hemen akgün'e doğru gidip kaan'ı itekleyerek başının dibinde diz çöktüm.

Bu arada Alp hala havada duruyordu, Ateşin bırakmaya niyeti yok gibiydi ve adamı tuttuğu yetmezmiş gibi birde sallıyordu.

Alp'in her an paçalardan salma gibi bir ihtimali vardı.

YÜREĞİMDE Kİ ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin