"beni çıldırtmak mı istiyosun? Seni defalarca uyardım" Kendi evine gelmiştik harunun, odasına doğru beni sürükleyip getirmişti. Şimdiyse kedi köpek misali olmaya başlamıştık. "harun neyin bu kadar tepkisini veriyosun bana? sadece arkadaşım hani" ben onun yatağında oda karşımdaki kanepe de oturuyodu. Dediğim cümleyle sinirle solumuştu. İri gözlerini görebiliyodum o kadar sinirliydi.
"istemiyorum anlıyomusun" bu çocukta harbi sıkıntılar vardı sanırım. Tamam en sevdiğim dostum ama üstüme bu kadar düşmesi cidden işi sorgulatmama sebep açıyordu. "Harun bak benim arkadaşlarım olabilir ayrıca sen arkadaşa bile böylesen ben ya sevgili yaparsam?" söylediğim cümle sanırım iyi bi cümle değildi. Yanıma adımlayıp beni tek eliyle kaldırıp kucağına alarak yatağa oturmuştuk. İki bacağım açık şekilde otururken elini çeneme atarak bakışmamızı sağlamıştı. "Arda bak yavrum benim. Benim sahiplenici bi kişiliğim olduğunu biliyosun, ayrıca ben arkadaşlarımı da böyle kıskanırım"
ne? arkadaşlarına da mı böyleydi yani. Peki neden bu söylediği şey aşırı sinirimi bozup bi yandan da canımı yakmıştı? Ben bir şeyin bana özel olmasını isterim hem harun benim gerçekten en yakınımdı. "Peki arkadaşlarında mı böyle kucağına oturabiliyo?" Sorduğum soru o kadar hokka bi soru olmuştu ki, harun 2 3 saniye sessiz kalmıştı. Birden bacağımın kramp girmesiyle yerimde kıpırdanıyoum, bacağıma doğru bakıp geri haruna bakarken iri gözlerini belime dikmesiyle utanmıştım. Hayır yani sevgilisine böyle davransa tamam da ben en yakın dostuyum, çok garipti.
"şey harun" gözlerini bana doğru çekmişti. "efendim yavrum" yarın ki müzeyi söylemem lazımdı yoksa arıza çıkarırdı her ihtimale karşı."yarın beratla gezi ödevimiz var ve buluşucaz da" sinirle solumasıyla irkilmiştim. "ya gerilme hemen. işte haber vermek istedim" Pek rahat bırakıcağını zannetmiyodum konu berat olduğu için. "Bende sizin yanınızda gelirim o zaman. Baş başa bırakmam sizi" işte beklediğim cevaptı. Çok yakışıklı bi tipi vardı harunun, keçi sakallarıyla insanların gözdesi olurdu hep. Elimi yüzüne atıp sakallarını okşuyodum, dudakları da çok kırmızıydı sanki vişne rengi gibiyi. Elim dudağında kalırken harun birden elimi ısırmasıyla kendimi geri çekmiştim. "yaa hayvan ne ısırıyosun" gülümseyerek başımı okşamıştı. "Öyle herkesin dudağına dokunma tamam mı. Yoksa Isırdığım yer sadece elin olmaz"
gözlerimin birden açılmasıyla şoka girmiştim. İma ettiği şey eğer aklımdaki ise sanırım şuracıkta bayılabilirdim. "ne o utandın mı sen bakiyim" hala çıtımı açamıyodum. Bunu fırsat bilip asla yapmayacağını tahmin ettiğim şey, tam dudağımın kenarından öpmüştü. Ona baygın bi şekilde bakarken tekrar aynı yeri öpmesiyle karnıma bi garip şeyler olmuştu. "tekrar öpeyim mi" kalp krizi geçirecektim sanırım. Ona hayır demek zordu çünkü ciddi anlamda evet diyebilicek bi kıvama getirirdi olayları. Onu başımla onaylayınca tekrar aynı yerin biraz daha yanını öpmesiyle bu sefer onu yavaşça kendimden itmiştim.
"harun neden öyle öptün" sorduğum soruyla kucağından inmiştim yanına oturmuştum, utançtan. "öpmem için sebep mi olmalı?" nasıl bu kadar rahattı ki bu. Yani arkadaşlar birbirini öpebilir evet ama dudak kenarı da mı sayılıyodu ki. "hayır yani şey... neyse ya" Garip bir şeyler dönüyodu ortalıkta ve ben sorgulamaya başlıyodum artık.
"yarın ilk ben seni alırım ondan sonra o lavuğu da alırız" lavuk mu demişti bu? söylediği kelimeye aniden gülmemle oda kaşını çatmıştı. "çok mu komik cimcime" evet şuan daha da gülüyodum bunun için. "hıhımm komik" yanıma eğilip tikime dokunmasıyla belim kıvrılmıştı. "yaa! harun gıdıklanıyorum biliyosun" istem ederek söylediğim şey pekte işe yaramamış gibiydi. Gülerek belimi gıdıklarken bende ordan oraya kıvrılırken ellerini iteklememle başımın üstüne koymuştu ellerimi. "ya bıraksana" şuan tek bir hamle yapamıyodum, ellerimi kenetlemişti.
"o kadar kısasın ki tek elim bile yetiyo seni durdurmam için" of! dalga geçiyodu benimle. "yoo sınıftakilerden gayette kaçabiliyorum" kaşı çatılmıştı. "bak iki üç seferdir görüyorum o itlerle çok yakınsın. Deli oluyorum orda" söylediği cümleyle kıkırdamıştım. Çok sevimli gelmişti tam şuan bana ve aniden bende onun dudağının kenarını öpmemle gözlerini açmıştı. "sen.." ayağımla onu ufak itmemle hemen altından kalkmıştım. "evet ben. Hadi kaçtım artık annem bekliyodur. Yarın görüşürüz"
Hızlıca evden çıkmamla rahatlamıştım. Neydi o yaptığım? ama o öyle öptüğü için normaldi ki bende öptüm normaldir diye. Kafamı çok yormadan eve doğru adımlamıştım, yarın iş çoktu malum.
üf üff. Harun tam dağ ayısı ama fena bi çocuk.
Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim🥲
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaş (bxb)
Teen FictionSözde arkadaş ama birbirimizi delice sahiplenip sevdiğimiz bir türden. Sahi, bu ne anlama geliyordu ki?