Lara, Barış'la evlerine doğru yürürken, içindeki huzursuzluğu bastırmaya çalışıyordu. Barış yanındaydı, ama düşünceleri çok daha uzakta, çocukluğunun karanlık köşelerindeydi. Küçük bir kızken yaşadığı o günler... Annesinin sessiz çığlıkları, babasının ona olan uzaklığı, evlerinin içinde hissedilen o soğukluk. Lara her zaman duygularını bastırmak zorunda kalmıştı; güçlü olmalıydı, kimseye zayıflığını göstermemeliydi.
Ama şimdi, Barış'ın yanında bu duyguların yüzeye çıkmasına engel olamıyordu. Barış ona bir şeyler söylüyordu ama Lara onu duymuyordu bile. Zihni çoktan geçmişe gitmişti, evlerinin bahçesinde oynadığı o küçük kız çocuğu olmuştu yine. Babası onu bir kez daha terk ederken hissettiği acı, hala derinlerde bir yerlerde sızlıyordu.
"Geçmişin yaraları asla tamamen iyileşmez, sadece insanın kalbinde sessizce yaşar ve kendini hatırlatacak doğru anı bekler."
Lara, Barış'la yan yana yürüyordu ama aklı çok uzaklardaydı. Babasının onu terk ettiği o günü hatırlıyordu; sessizce evden çıkıp gitmiş ve bir daha geri dönmemişti. Lara'nın içinde oluşan boşluk, yıllar geçmesine rağmen hala dolmamıştı.
"Geçmişin gölgeleri, geleceğin ışıklarını söndürecek kadar güçlü olmasa da insan ruhunda derin izler bırakabilir."
Lara, Barış'la eve giderken sessizdi. Onunla olmayı istemekle geçmişinde kalan bir üzüntünün ağırlığı arasında bir mücadele vardı. Barış'ın yanında kendini güvende hissediyordu ama sanki aralarında her zaman görünmez bir engel duruyordu. Barış'ın bilmediği şeyler vardı. Çocukluğundan beri yanında taşıdığı sırlar... Sokağın sessizliğinde yol boyunca yürürken düşünceleri onu yıllar öncesine götürdü. O zamanlar küçük bir kızdı. Ailesiyle her şey normal görünüyordu ama perde arkasında başka bir dünya vardı. Gözleri kapandı ve bir anda yine o güne döndü... Evdeki her şey kopmak üzere olan bir fırtınanın başlangıcı gibiydi. Annesiyle babası arasında soğuk bir tartışma yaşanıyordu. Lara'nın da hiç anlayamadığı bir kırılma noktası...
Evde bir sessizlik vardı, ama bu sessizlik, fırtına öncesi huzursuz bir sükunete benziyordu. Babası odanın içinde dolaşıyor, sanki önemli bir kararı vermekte tereddüt ediyordu. Annesi ise mutfakta, pencereden dışarıya dalgın bakışlarla derin düşüncelere dalmıştı. O zamanlar Lara çok küçüktü, ama ebeveynleri arasındaki bu garip soğukluğu her zaman hissetmişti. Neler olduğunu tam olarak hiçbir zaman anlayamamıştı.Bir gün her şey değişti. Babası bir daha geri dönmedi. Ne kadar soru sorsa da, annesi bu konuda hiç konuşmuyordu. Sadece, "O bizi terk etti," diyordu. Laranın içinde oluşan boşluk, zamanla derin bir yara haline gelmişti. Bu kayıp, hayatında büyük bir dönüm noktası olmuştu. Anne ve babası arasındaki o sessizlik ve o gün yaşananlar, Lara'nın ruhunda bir sır olarak kalmıştı.
Lara, o günün ağırlığını her zaman hiss etmişti ama hiç tam anlamamıştı. Neden babası birden gitti? Annesinin bakışlarındaki derin acı ve suskunluk, yanıtlanmamış sorular gibi kafasında dolanıyordu. O, büyüdükçe bu boşluğu kendisiyle taşıdı ve bu keder, onun güvenmesine ve insanlarla yakınlık kurmasına engel oldu. Barış ile yaşadığı yakınlık da buna neden olmuştu - sanki her seferinde daha çok yaklaşırken, bu boşluk ona engel oluyordu.Barış'ın yanında olunca, içinde yatan bu karanlıktan korkuyordu. Ne zaman Barış da onu terk edecekti? O his, babası gittiği günden beri onunla beraberdi. Lara bunu değiştiremiyordu ve her şeyin tekrarlamasından korkuyordu.
Onlar birlikte sokakta yürürken, Barış bir şeyler anlatıyordu ama Lara onun söylediklerine tam kulak veremiyordu. Beyni geçmişin ağır düşüncelerinde boğulmuştu. Birden Barış durdu ve gözleriyle Lara'ya baktı: "Sana bir şey oldu mu?" dedi.
Lara derin bir nefes aldı ve bir an suskun kaldı. Düşüncelerinden ayrılarak, sanki dünyaya geri dönmüş gibi hissetti. "Yok, her şey iyi," dedi yavaşça. Ama gerçek başka bir şeydi - hiçbir şey iyi değildi.
Lara, Barış ile vedalaştıktan sonra evine doğru yola çıktı. İçinde bir huzursuzluk vardı; Barış'a her şeyi açıklamamış olmak onu rahatsız ediyordu. Oysa ki, Barış'a karşı beslediği duygular, yaşadığı kaybın gölgesinde derinleşiyordu. Onun yanında kendini güvende hissediyordu ama geçmişini açmak, ona olan sevgisini tehlikeye atacak mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki dünya arasında
Fantasy"Sevgi, kaybetme korkusu ve sihirli güçler arasında sıkışıp kalan iki gencin, iki farklı dünya arasında yaşadıkları macera dolu ve gizemli bir yolculuk. Kahramanlarımız hem kendilerini hem de birbirlerini keşfederken, karşılarına çıkan beklenmedik t...