Söylemiştim artık içimde birşey saklamıyordum , en önemlisi rahatlamıştım. Sözler bir anda ağzımdan dökülüvermişti. Söylediğim andan beri parmaklarımla oynuyordum. Deran bunu anlamış olmalı ki "Parmaklarınla oynamayı bırak ve yüzüme bak". O kadar yumuşak bir sözle söylemişti ki yüzüne bakmamam imkansızdı. Kızardığımı biliyordum ama kafamı kaldırıp ona bakmak zorundaydım. Bir şey söylemesini bekliyordum. Sadece gözlerine bakıyordum. Ben onun gözlerine bakarken o sadece " Olmaz " diyebilmişti. Bende sesli bir şekilde " tabi ya olmaz ben gidiyorum" dedikten sonra hızla ayağa kalkıp yürümeye başladım. Bir anda ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı o zamana kadar ağladığmın farkında değildim. Daha çok ağlayıp bir yandan sahil boyu koşuyordum. Sahilin ıssız bir köşesine geldiğim zaman daha da artan hıçkırıklarımı serbest bırakmıştım. Kumun üstüne oturup sadece denizi izliyordum. Ama artık denizin rengi ya da deniz benim için bir önem taşımıyordu neden çünkü deniz mavisi gözleri olan deranı bir daha asla göremeyecektim. Lanet olsun ki ben giderken arkamdan birşey söylememişti veya yanıma gelmemişti.
Hava kararmıştı eve dönemem lazımdı yoksa amcam çok merak ederdi. Oraya da artık evim diyemezdim çünkü artık orada kalamazdım. Hemen eve gidip eşyalarımı toplamam gerekiyordu ve amcama bir açıklama yapıp küçüklüğümün geçtiği eve gitme vakti gelmişti. Herşeyden kaçtığım o eve sanırım gitme zamanı gelmişti. Ayağı kalkıp gözlerimi sildiğimde yürümeye başladım. Soğuk rüzgar yüzüme vuruyordu hiçbirşey hissetmiyordum. Sadece ayaklarım yere basmıyor gibiydi. Otoyola çıktığımı görünce beklemeye başladım hemen bir taksi durdurup amcamın evini tarif etmiştim. 15 dakika sonra şoför " geldik hanımefendi" dediği zaman parayı uzatıp "teşekkür ederim" deyip taksiden inip evin kapısına doğru yürümeye başladım. Zile basıp kapının açılmasını bekledim. Kapıyı açan herkimse bakmadan hızlı hızlı yürüyerek yukarı doğru çıkmaya başlamıştım. Bu onun ceketiydi merdivenleri çıkarken askıda asılı olan onun ceketini görmüştüm deranın ceketini oda evdeydi demek ama ben artık burada daha fazla kalamazdım. Daha fazla kalıp kendime acı çektiremezdim.
Odama çıktığım zaman hemen kırmızı valizimi alıp dolabımı boşaltmaya başladım. Bütün kıyafetlerimi koyduğum zaman ikinci siyah valizime fotoğraflarımı, makyaj malzemelerimi , parfümlerimi kısaca herşeyimi koyup ikisini de elime alıp odamın kapısında beklemeye başladım. Geriye dönüp buradaki odama son bir kez daha bakıp kapıyı kapatıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Kırmızı valizim ne kadar da ağırdı böyle içine birşey koyduğum da yoktu yani sadece giysilerim vardı. Zar zor valizleri indirdiğimde hemen hizmetliye bir taksi çağırmasını söylemiştim. Amcamlar şuanda yemek yiyorlardı hemen yemek yenilen odaya valizlerimi çekeleye çekeleye o odaya girdim bütün gözler bana dönmüştü. Deranın maviliklerini üzerimde hissedince hemen gözlerimi ondan çekip amcama bakmıştım. "Amcacım biliyorum sen bana izin vermiyceksin ama ben gitmek istiyorum. " dediğimde " izin vermiyceğimi bile bile gitmek istiyorsun yani" dediğinde ona hemen yalvaran bakışlarımı atıp " evet amca nede olsa burada benim için önemli olan birşey kalmadı kendi evime gitsem daha iyi hissederim kendimi belki " dediğimde deranın bana baktığını görmüştüm. Göz ucuyla derana bakarken amcam " peki öyle olsun ama yarın gidersin". "Amcacım benim herşeyim hazır hem bir taksi çağırdım. Beni merak etme ben büyüdüm ve herşeyin farkındayım" dediğimde amcam "gel buraya amcaya öpücük vermeden mi gideceksin " dediğinde elimdeki valizleri hemen yere bırakıp amcama doğru koştum. Onun yanaklarına sulu sulu öpücükler bırakıp onunda bana aynı şeyi yapmasını bekledikten sonra ona sıkı sıkı sarıldım. Amcama sarılırken dışardan korno sesleri geliyordu. Amcamdan hemen ayrılıp valizlerimi almaya giderken masadaki herkese el sallayıp "hoşçakalın" demiştim. Deranın gözlerine baktığımda sanki 'gitme' diyormuş gibi bakıyordu. Ya da ben öyle anlıyordum. Hepsini arkamda bırakıp valizlerimi elime alıp bu koskocaman eve veda ediyordum. Aslında bu eve değilde ben derana veda ediyordum. Birdaha onu görmeyebilirdim ama herşeyi önceden göze alıp söylemiştim ona bunları neyseki artık herşey başlamadan bitecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Ateşi
Teen Fictionçok güzel bir hayatım vardı en masumundan bir hayat. O annem olacak kadın bizi bırakıp gitmeseydi herşey daha güzel olabilirdi. Ama artık hiçbirşey eskisi gibi güzel, mutlu ve umutlu olmayacaktı.