1.Bölüm

76 37 36
                                    

Buket karşıma oturmuş bitmeye ramak kalmış milkshakeini pipetiyle sesli bir şekilde içiyordu ve bu benim canımı fazlasıyla sıkmaya yetmişti .

Ailelerimizin tanışıklığı ile zorunlu olarak arkadaş olmuş şimdi ise en yakın iki dost olmuştuk . Buket'in sadece bir özelliğini sevmiyordum . Fazlasıyla erkek hastasıydı .

" Açelya , fark ettirmeden cafenin girişindekine bak . Fazla yakışıklı değil mi ? " İşte gördüğünüz gibi yeniden başlamıştı erkek kesmeye .

" Buket senin sevgilin yok muydu ? Ona karşı saygısızlık olmaz mı bu davranışın ? "

" Ufff...Açelya , sevgilim bile karışmıyor sanane. İnsan bi arkadaşına destek olur . Yani sana da bir selam verdik borçlu çıktık haaa...Anlaşıldı yani yine sol tarafından kalkmışsın sen. Sabahtan beri herkese bir laf sokma çabaları . " ve Buket hanımın tribine merhaba deyiniz. Ama merak etmeyin , bana en fazla 5 dakika sürer tribi.

" Gerçekten banane senden , ne yaparsan yap . Hem ben gidiyorum , akşam babamların iş yemeği var . Eve erken gidip hasta numarası yapmam gerekiyor ki beni de peşlerinden sürüklemesinler. " diyince birden koluma sarılıp şakımaya başladı .

" Canım , bir tanem , güzelim , kankam , en yakınım ... Sen bu akşam o yemekte olmazsan ben ne yaparım . Gel bak hem ne güzel konuşuruz . " dedi. Bense içimden sanki hiç konuşmuyoruz diye geçirdim. Aslında onunla konuşmaktan bende zevk alıyordum fakat üstümde bir halsizlik vardı şu günlerde . Beni yeniden yanlış anlamaması için onada söylemeye karar verdim.

" Buket , gerçekten beni yanlış anlama ama üstümde bir halsizlik var . Bu akşam bize gel bak hem ne güzel gönlümüzce eğleniriz . " dediğim anda bir kahkaha patlatıvermesin mi ?

Kahkahalarının arasından bir kaç kelime anladığım kadarıyla şunları söylüyordu ;
" Sen...eğlence...anlamak...akşam...uyku..." yani kısacası bana 'Sen eğlenceden ne anlarsın ?' diyordu . Buket kahkahalarının sesini kısarken etrafıma baktığımda bir kaç kişinin kınayıcı bakışlarına maruz kaldığımızı gördüm . Lakin görevlilerin uyarıda bulunmayacağını bildiğimden pek de ırgılamadım .

Buket ise gülmekten kıpkırmızı olmuş bir suratla bana bakıp hiç gülmediğimi görünce yavaş yavaş sırıtmasını da sildi . Ardından hemen söylenmeye başladı .

" Açelya , sana şu son haftalarda bir şey oldu . Her teklifime olumsuz cevap veriyorsun . Yüzünden düşen bin parça kuzum . " derken bende son haftalarımı gözümün önünden geçirmeye başladım . Ama Buket izin verir mi ? Doğru cevap ; vermez .

" Ahh...Ah, Açelya ben senin bu vahim derdini anladım . Sen 3 hafta önce ayrıldığın Timuçin'i hala unutamadın değil mi ? Amaan Açelya, ben bile ondan daha yakışıklıyım vallahi . O ne öyle sırık gibi boyuyla insanlara tepeden tepeden
bakmalar . Zaten ilk gördüğüm andan itibaren hiç gözüm tutmamıştı onu..." diye anne edasıyla yakınırken Timuçin'i zaten bana ayarlayan kişinin o olduğunu söyleyip bozmadım . Çünkü söylersem konunun en az yarım saat uzayacağını biliyorum . Haa...Bu arada aklınızda hala Timuçin'i unutamadığım gibi bir şey varsa hayır , unuttum , sadece Buket'in kuruntuları .

Ben kalkmak için çantamı toplarken bir yandan da Buket ile konuşuyordum .

" Buket ben kalkıyorum . Akşama geliyor musun bana ? "

" Peki , tamam , geliyorum , gelirken bir kaç arkadaştan da zarar gelmez değil mi ? " deyince ona baktım , o ise bana şirince sırıtıyordu . Benden kim gülümseyerek bir şey istedi de ben hayır dedim?

" Pekala , ama sadece bir kaç arkadaş "

" Peki peki , söz . Gelirken de korku filmi alıyım mı kız ? " dedi aceleci bir tavırla .

" Al , izleriz . Hadi ben gittim , görüşürüz . " diyerek onu yanaklarından öptüm ve cafeden çıkarak caddeden hemen bir taksi çevirdim .
Eve geldiğimde kapıyı annem açtığı andan itibaren hastalık numaralarıma başlamıştım .

" Ahh...Anneciğim , çok hastayım çok . Ne oldu bilmiyorum . Bak tam burdaan ağrı başladı , taaa ayaklarıma kadar gitti ağrı . " derken birazda mimiklerimle numara yapmaya çalışıyordum. Ama annem yemez tabi .

" Hiç numara yapma Açelya , elbisen bile geldi terziden ."

"Ama anne yaaa...Hem biz Buket ile anlaştık , bir şirkette işe başlıycaz ya hani , işte biz alıştırma yapıcaz evde anne "

" Kızım kafayamı yediniz , çalışıcağınız yer Buketlerin , siz orda iş bile yapmıycaksınızdır Allah bilir. Hem itiraz istemiyorum . Doğru odana , elbiseni giy gel , zaten şimdi baban da gelir gideriz , çabuk ol " dedi ve gitti . Bir annenin sözünün geçmediği yer var mı acaba? Onu bunu boşverinde ben Buket'e ne diyeceğim . En iyisi hemen söyleyeyimde kurtulayım .

"Alo , Buket " hadi bakalım başlıyoruz.

" Efendim canım "

" Ya Buket özür dilerim ama sana bişey diyeceğim canım "

" Söyle çabuk söyle noldu yaa...söylesene "

"Şey , tatlım biliyorsun annemi ve inadını. İşte bana tutturdu yemeğe gelceksin diye , itiraz ettim ama dinlemedi , biliyorsun işte , yani yemeğe mecbur gidicem "

" Ay bu muydu şekerim ? Nolucak sanki , zaten enişten aradı bugün beni akşam bi yere davet etti . "

" Eniştem mi ? Hani şu senin başka erkeklere bakmana izin veren sevgilin mi ? Aman iyi sen sat beni zaten ben orda yalnız yalnız oturur dururum . " dedim ve yüzüne telefonu pat diye kapattım.

Biliyorum biraz sert davrandım fakat gerçekten orada olsanız o yaşlı insanların sohbetini 21 yaşında ki bir kızın anlamasını sizde kabullenemezdiniz. O toplantının  sadece 1 iyi tarafı ise yemek . Ben size bunları anlata durayım eve çoktan babam  gelmiş bense hazırlanmıştım . Üzerimde gerçekten hoş bir elbise bulunmaktaydı. Bordo renkli uzun ince kumaştan yapılma ve dizde biten kalem etek modeliydi. Üst kısmı ise iman tahtasına kadar açık bırakılmış fakat göğüs kısmı salaş yapılmış bir elbiseydi . Koyu kahverengi saçlarımı ise dağınık topuz yapmıştım .Ayakkabı ve çantada ise hardal rengi kullanmıştım . Her ne kadar makyajı sevsemde yapamadığım için parlatıcı ve eyerliner sürmüştüm . Ve asık bir suratla yola koyulmuştuk bile .

Tek tesellim YEMEKLEER ...

Ama nerden bilebilirdim ki bir iş yemeğinde hayatımın değişeceğini ?



TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin