Adadan kurtulduktan sonra artık tek şey okulum olacaktı. Theo okul meselesine pek sıcak bakmasada.
Theo: Ne oluyo bu okulda yani ne yapıyorsun.
İşte gelecekte gideceğin iş için seni bir sınava sokuyorlar ne kadar başarılıysan o kadar iyi bir üniversiteye gidiyorsun.
Theo: Çok saçma bizde herşey belliydi zaten doğumdan beri her kurtun bir çocuğu olur bilir misin?
Peki neden daha fazlası olamaz mı ?
Theo: Daha çocukken anne karnında savaş başlar ve kardeşler kardeşleri parçalar. Bazen o kadar parçalama yetmezmiş gibi bazı yavrular anne karnını da parçalarlar.
Duyduklarım karşısında şok oluyordum. Yani ne kadar saldırgan olabilirlerdi ki yani olabilirdik . Theoyla biraz daha muhabbet ederken uçak sarsılmaya başladı.
Ne oluyor. Neden helikopter sallanıyor.
Theo: Hiç bir fikrim yok galiba yine okyonusa çakılacağız.
İçimden küfrediyordum aynı anda dua da ediyordum. Ama lütfen düşmeyelim diye yalvarmaya başladım.Ve sonunda uykum geldi Theo ya ben uyuyorum dedikten sonra gözlerimi kapadım. Tekrar açtığımda ise Theo bana bakıyordu.
Ne oldu dedim.
Theo: Uyanmadın sonunda Londraya geldik hadi artık kalkta kendimize bir ev arayalım.
Tamam da ilk önce para bulmamız gerekecek.
Theo: Para mı uçağı satsak olmaz mı?
Tabi olur ama nereye satıcaz.
Theo: Bunu senin bilmen lazım daha 1 gün önce bir adada yaşıyordum bu ilk gelişim.
Aslında biyer olur dedim ve tekneciye gittik. Adam tabi dedi ve bize 50 milyar verdi.
Tamam bu parayla ne yapacağız.
Theo: İlk önce ev tutalım sonra okula bakarız dedi bizde gidip dağlık bir alanda ev tuttuk aslında Theo deniz kıyısında istemişti ama o kadar bütçemiz yoktu. Eve yerleştik ve Theo ben uyumaya gidiyorum iyi geceler dedi bende iyi geceler dedikten sonra uyuduk