5

163 19 46
                                    

günümüz

afra.

Berkan üzerinde dolanan bakışlarımı hissetmiş gibi hızlıca kafasını kaldırırken birkaç saniye göz göze gelmiştik. Son mesajlaşlarımız dışında onunla takımdakilerle olan eğlence akşamı dışında hiç konuşmamıştık.

Bakışlarımı fazla oyalanmadan üzerinden çekerken beni henüz fark etmemiş olan Barış ve Kerem ikilisinin yanlarına doğru yürüdüm. Hızlıca sadece çay ve kahveleri eksik olan ikilinin yanında bittiğimde üzerlerinde karaltı yapan gölgemi bile fark etmemiş ikiliye gözlerimi devirdim.

Dikkatini çekmek için ayağımla yerde oturan abimin sırtını ittirdim. "Ya ne var amı- lan Kardelen." Barış arkasındakinin ben olduğumu fark ettiğinde ani bir dönüş yaparken yüzümde hayattan bezmiş bir bakışla yüzüne bakıyordum.

Sonunda ona bir şey söyletmeden evden çıkmadan önce hızla çantama attığım telefonu çıkarttım ve eline sokuşturdum. "Al. Birde şunun için beni kaç saatlik yoldan getirttin. Hayır anlamıyorum ne yapacaksın, 2 saat telefonsuz kalsan ölür müsün? Sanki arayanın soranın mı var gerizekalı çocuk."

Barış sözlerimi hiç umursamamış gibi yüzüme bakıyordu. "Bitti mi Kardo?"

Yok bitirmedim. Daha senin sabaha kadar düzeltiyorum akşama kadar başının etini yemem gerekiyor. "Evet."

"Güzel. Ayrıca kaç saatlik yol dediğin yer 10 dakika. Tesise 10 dakikalık bir yerde ya ev hani? Bilmem fark ettin mi hiç güzel kardeşim?" Barış konuşurken aynı zamanda kolunu omzuma atmış ve çocuğa anlatır gibi yavaş yavaş konuşuyordu. Ya da gerçi kelimeleri karıştırmamak içinde olabilirdi bunun sebebi.

"Ayrıca bir insan yüzü gör, bir sosyalleş dedim. İyilikte yaramıyor kırmızı kafaya."

Barış'ın yine kendisine bir pay çıkartışına gözlerimi devirirken konuştum. "Aman ben yeterince sosyalleşiyorum zaten birde sana gerek yok." Barış huysuz bir tonda cevap vermekten geri kalmadı.

"Hah doğru nasıl unuturum sen zibidilerle çok güzel sosyalleşiyordun demi Kardo?"

Aha da bir ay boyunca dilinden düşmeyeceğim yeni konu kilidi açılmıştı. Alacağın olsun Berkan Kutlu!

"Ya ne zibidisi be? Senin yine içinde ki Rize ayısı çıkmış."

"Haa tabi Kardelen hanım elin zibidilerini eve atarken düzeltiyorum bakın benim evime atarken bir sıkıntı yok ben laf söyledim diye ayı oldum. Çok güzel, çok harika. Aynen böyle devam."

Barış kendi kendine söylenirken çoktan kolunu omzumdan çekmiş karşıma geçmişti. Kendi kendine patlayacak bomba haline gelmesine gözlerimi devirdim. "Susar mısın?"

"Oha noluyor lan ne eve atması? Senden hiç beklemezdim Afra."

Aniden konuya dalan Kerem'in şaşkın sesini duyduğumda dakikalardır sessiz kalması yüzünden çoktan varlığını unutmuştum. Galiba sessizce bizim laf dalaşımızı izlemek daha çok ilgisini çekmişti.

Sıkılmış bir nefes vererek bakışlarımı Kerem'e çevirdim ardından cevap verdim. "Yok öyle bir şey Kerem. Bakma sen buna."

"Haa."

"Yok baya da var Kerem." Barış yine lafa atladığında kafasına bir tane yapıştırsam fanları tarafından boğazlanma riskim olup olmadığını hesaplamaya çoktan başlamıştım.

"Ya kimseyi eve falan atmadım iftira atıyor. Çay içiyorduk çocukla. Ayrıca ben senin çocuğa kurulma sebebini sanki bilmiyorum konuşturma beni burada!"

Meyhaneler Sen | Berkan KutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin