Kavuşmak

55 10 29
                                    

" Bırak beni!" deyip bana sarılan adamı ittim. Sanki koşmuşum gibi derin nefes nefese kalmıştım, elimi kalbime koyup sakinleşmeye çalıştım.

Ama aldığım hava bana şuan için iyi gelmiyordu. Yüz ifadem sinirle özlem arasında gidiyordu." Bana şehirden ayrıldığını söylediler." dedim dehşet içinde.

" Niye... Niye bunca yıl sonra karşıma çıktın? Ben senin özleminle yanıp tutuşurken tutuşurken sen hiçbirşey yapmadın'mı?" dedim ona üzgünce bakarken.

Karahan bana pişman bir şekilde bakarken yanağından bir kaç damla düşmüştü." Ben... Ben çok istedim seninle, ama olmazdı yapamazdım." dedi. Burnumdan nefes alıp vermeye çalışıyordum.

İçim içime sınamıyordu sanki o için ben bu dünyaya fazlalıkmış gibi hissediyorum." Yapamazdın öylemi? Karahan bana evlenip gideceğini söyledin ne telefon ne haber senden hiçbir şekilde haber alamadım."

" Beni terk ettin sen, beni yapayalnız bıraktın." Onca yıl ona dair hiçbir bilgi sahibi olamamıştım tek tesellim iyi olmasını umabileceğim di." Buradayım işte Çağatay yine seninleyim." dedi

" Canın cehenneme." deyip odasından çıktım ben aceleyle çıkışa doğru ilerlerken bana bakan insanları umursamıyordum. Tam gidecektim ki kolumdan tutulup bir odaya kapatıldım.

Ona doğru dönüp yanağına tokat attım. Yüzü yan tarafa doğru dönerken benimde elimin avuç içi yanmıştı." İstersen diğer yanınada vur." dedi yüzünü diğer yanını gösterirken hırsla bir daha vurdum.

" İçin soğuyacaksa devam et vur ama sonra dinleyeceksin." dedi gözlerimin içine bakarken." Senin sözünün bende bir hükmü yok Karahanlı." dedim.

Aynı şekilde gözlerinin içine bakarken. Bir süre birbirimize bakarken." Evlimisin?" diye sordum hemen." Hayır değilim." diye cevap verdi.

Histerik bir şekilde gülüş bıraktım odaya." Oysaki bana Evleneceğim demiştin. Ben seni bekledim Karahan bir gün geleceğin umuduyla bekledim, ama sen gelmedin."

Anlını benim anlıma getirip." Gelemezdim başımın belası... Takip ettirdiğim adamlar seni öğrenmişlerdi. Benim bir zaafımı arıyorlardı ve işte zaafa yer yoktur." dedi yani geriye kalan hasretle yanan ben olmuştum.

" Ben seni özlemedim'mi sanıyorsun özledim bulduğum her fırsatta sana gelmek istedim. Sana sarılmak, tüm o karanlık dünyadan uzak masumiyetine sığınmak istedim. Ama yapamazdım küçüğüm."

Son cümlesi benim için duvarı yıkan darbesi olmuştu. Eskiden bana hep küçüğüm diye seslenirdi." Seni beklemek en doğrusuydu. Uzaktan izliyordum seni Savcı olucağını biliyordum." dedi

" Ben gittim ama seni bir an bile bırakmadım bunu bil omuzumda herzaman senin için yer var. Bundan sonra ayrılmak yok."

Ben ona atılıp sımsıkı sarılıp kafamı onun omuzuna koyarken hep aşina olduğum kokusunu alınca burnumun direği sızlamıştı. Sanki onu benden onu alacaklarmış gibi sıkı sıkı sarılırken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Onunda tekrar gözleri dolarken benim boynumu öpüp." Artık ayrılmak yokmu?" diye sordum benim kolumu derince içine çekip." Artık ayrılmak yok." diye beni onayladı.

Hasretim ve özlemim ağır gelmişti onu çok özlemiştim. Artık daha ne kadar ömrüm vardı bilmiyordum ama ona kırgın olmak istemiyordum. Ona hak veriyordum.

Meslekte duygusala yer yoktu işi profesyonelce yapılmak zorundaydılar. Zaafı benken bende ayrılmak onun içinde zor olmuştur hem.

Benden ayrılıp." Hadi sil bakalım göz yaşını ilk davan için hazır'mısın?" diye sordu alayla. Odadan çıkarken bana yol vermişti geçmem için." Bunun için toplantı gerekmiyor'mu?"


Karahan omuz silkip." Gerekmiyor ben başsavcıyım ben ne derssem o deyip göz kırptı odasına geçip benide davet etti bende girdim içeri." Önce elimi yüzümü yıkasaydım keşke." dedim baya ağlamıştım.

" Vaktimiz yok, bu aslında özel görev ikimizin içlerine sızması gerekiyor." dedi yerine oturup bende onun karşısına oturup." Adamlar hakkında bilgiler varmı?" diye sordum.


Karahan bana bakıp kafasını salladı çekmeceden bir dosya çıkarıp bana uzattı." Adamın adı Orhan Türk evli ve iki çocuğu var, adam biseksüel... Aslında cinsel kimliği bizim için önemli değil ama bu görev için önemli."

Dosyayı elime alıp incelemeye başladım." Bu görev için önemli derken?" diye sordum. Karahan ciddi bir şekilde." Bu adam parti düzenleyip o şekilde uyuşturucunun içeri girilmesine izin verip insanlara torba torba uyuşturucu satıyorlar." dedi

" Bu operasyonları polisler yapmıyormu?" diye sordum aklıma gelen soruyla." Polisler tek bir iz bile bulamadılar mahkemenin izin verdiği doğrutulsunda ilerleyip içlerine sızıcağız." dedi.


" Bize ne düşüyor?" diye sordum." Aslında pek çok iş düşüyor. Oradan bir adamla iletişim halindeyiz bir muhbir soktuk iki hafta sonra büyük bir parti düzenliyeceklermiş.

" Eee nasıl gireceğiz?" diye sordum." Uyuşturucu satıcısı bir eşcinsel bulunduğu konuma yakın bir ev kiraladık. Ona yakın olmamız lazım. Ondan gelen her bir bilgi bizim için önemli olabilir."

" Bu göreve yakışıklı birileri gerekiyordu." dedi dalga geçercesine." Sen eşcinsel'misin ki?" diye sordum." Valla ne yalan söyleyeyim bu zamana kadar hep kadınlarla oldum." dedi ben ona şaşkınlıkla bakarken ciddimisin? diye bakış attım.

Oda gülüp başını geriye attı." Ne yaparsan yap ya." deyip tam odasını terk edeceğim anda." Bazen beni kıskandığını düşüneceğim." dedi alayla

Karahan iç çekip." Ben 36 yasındayım farkındamısın?" Benim tepkimi ölçmek ister gibi." Aynen ya keşke bende senin gibi yapmalıydım." dedim ona dönerken.

Karahan oturduğu yerden kalktı." Bende senin gibi derken?." diye sordu yanıma yavaş yavaş adımlarken." Ne anladıysan o." deyip odasından çıktım ve kendi odama geldim.

Kendi koltuğuma otururken." Malsın Çağatay mal herkesi kendin gibi sanıyorsun." deyip bilgisayarı açıp Orhan Türk adlı adamı araştırmaya başladım.

Adamın kendi şirketi varmış aile şirketiymiş. Bence ilk olarak buradan başlasak iyi olurdu. Küçük bir defter çıkarıp not tutmaya başladım.

Akşama kadar vaktim vardı. Belki intikam için bir adamla öpüşürdüm kim bilir umarım bu onu cıldırtmaya yeterdi.

Valla hikaye nereye gidiyor bilmiyorum ama kendi kafama göre yazıyorum.

Umarım okuyanlar sever ben giyorum by by ✨✨🙂🙂




KURAL YOK{BxB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin