ŞAHİN
Avukat Eymen Karaman'ın ardından bende çıktım odadan. Umay adamı göndermiş geriye dönerken bana çarptı. Üstüne bir de,
" Çüş! "
Diyerek laf soktu tabi. Ama alınmış umursamıyordum artık. Ayakkabılarımı giyip çıkarken hâlâ elinde tuttuğu kartı çekip aldım.
" Ne yapıyorsun yah!?
Ver şunu bana! "Diye cırladı bu kez de. Kartı almaya çalıştı ama izin vermedim.
" Bensiz hiç bir yere gitmiyorsun?"
Dedim.
" Sana ne ya!
Sen neden karışıyorsun!? "Diyerek kolumdan tutatken kıvrak şekilde kurtardım kendimi.
Arkamdan bağırdı durdu yine. Yine umursamaz şekilde inmeye başladım merdivenleri. Ama bir anda sırtımda hissettiğim şeyle geriye döndüm. Resmen bana terlik fırlatmıştı. Hızla çıktım basamakları sinirle ama kapıyı suratıma çarptı. Kapıya geçirdim yumruğumu.
" Umaaayy! " Diye bağırdım. Maksat korkutmaktı. Ona zarar vermedim.
" Neeh!? Hakettin! "
Dediğini duyunca bir yumruk daha geçirdim kapıya.
" Yazdım bunu da hesabına."
" İstediğin yere yaz Bakkal Ağa! Nasılsa ödeşiriz! "
Karşımdaki kapıyı izledim kısa bir süre. Ağzından Şahin Ağa hariç bütün ağaları duyuyordum. İlk zamanlar gerçekten kızıyordum bu yaptığına ama şimdi umursamıyordum. Aksine bir sonraki sefer ne ağa diyecek merakı bile oluyordu. Gülümseyerek ellerimi ceplerime sokup ağır ağır indim merdivenleri.
Binadan çıkıp aracıma binip gaza bastım. Direksiyonu ana caddeye çevirip saatime baktım. Oldukça ilerlemişti zaman. Bugün hiç uğramadığım için şirkete çevirdim yönümü.
İstanbul trafiği ile cebelleşerek kırk dakika da ulaşabildim şirkete. Kapalı garaja girip aracımı park ettikten sonra asansöre binip ofisimin olduğu katın tuşuna bastım. Kata çıkarken cebimden çıkardığım kartı inceliyordum. Avukat Eymen Karaman. Daha önce adını duymuştum ama hiç karşılaşmamıştım. Yinede yüzü tanıdık geliyor diyordum ki Umay'ı kameradan izlerken gördüğüm yüzü anımsadım. Evet şuan benim otelimdeydi. Biraz düşündüm. Aslında ihtiyacı olduğu için değil Umay'ı bulmak için geldiğini o zaman anladım.
Asansörün kapısı açıldığında çıkıp odama doğru yürüdüm. İçeriye girip masama geçerken arkadan Jale girdi.
" Şahin neredeydin?
Kaç kere aradım sana ulaşamadım."Masada bekleyen dosyaları önüme alırken,
" Bana koyu bir kahve getir Jale.
Bir de Avukat Nevzat'ı çağır gelsin acil. "Dedim.
" Beni duymadın sanırım. Neredesin? Dedim. Neden açmadın telefonlarımı?"
Başımı kaldırıp Jale'ye baktım. Kaşları çatık elindeki kalemi kırarcasına sıkıyordu. Sakince geriye yaslandım.
" Sen bana hesap mı soruyorsun. Nerede olduğum seni ilgilendirmez.
Kahvemi getir!"Sinirli bakışları üzerimde,
" O kızın yanındaydın değil mi? "
Diyince Umay'dan bahsettiğini hemen anladım tabi. Yinede,
" Kimin? " Diye sordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK ( TAMAMLANDI ✔️)
Ficção GeralInstagram:azimet340 Peşindeki çetenin elinde ölmemek için İstanbul'dan Mardin'e kaçan hırsız bir kız. Umay... Ve berdel ile evlenmekten Mardin'den İstanbul'a kaçan bir kız. Dicle... Bu iki kız, insanlar gerçekten çift yaratılırmış dedirtecek kadar h...