~2-Hisslerden kaçış~

6 2 2
                                    

Bangchan evine dönerken, kalbindeki boşluğu hissetmeye devam ediyordu. Kafasında YN ile olan konuşmaları dönüp duruyordu. O anlarda hissettiği bağlantı, kendisini bir yere ait hissettiriyordu. Ama eve döner dönmez, annesinin sert bakışları ve sert ses tonuyla karşılaştı.

"Yine nerede gezdin, Bangchan?" Annesi, kayıtsız bir şekilde mutfakta iş yaparken, Bangchan içeri girdi. "Senin bu kadar boş gezip eğlenme lüksün yok."

Bangchan derin bir nefes alarak cevap verdi. "Sadece dışarıda biraz zaman geçirdim. Arkadaşlarımla... anladın mı?"

Annesinin bakışı daha da sertleşti. "Senin arkadaşlarınla vakit geçirip hayatını harcayacak zamanın yok! Şirket için çalışman gerek, Bangchan. Büyümek zorundasın!"

Bangchan, içindeki öfkeyi bastırarak annesinin sözlerini dinledi. Ama aklındaki düşünceler, YN’nin gözlerindeki ışıltı ve içindeki acıyı anlama isteğiyle doluydu. Her şeyin sona ereceği ve Seul’a göç edeceği günü düşününce, içindeki sıkışmış his daha da büyüdü. O gün, annesinin onu aşağılamaları karşısında son günlerinden biri olabilirdi.

"Annem, ben kendi hayatımı yaşamak istiyorum!" diye bağırdı birden. Ama sözleri kayboldu; annesi bu tür cümleleri dinlemeyi çoktan bırakmıştı.

Bangchan, kendini sıkışmış hissederek odasına gitti. Yalnızlık, zihnindeki karmaşayı daha da artırıyordu. YN ile geçirdiği kısa süre, ona başka bir dünya sunmuştu; ama şimdi, ona geri dönemeyeceğini biliyordu.

---

YN ise Avustralya'da, tatil havasında görünse de, içindeki kaosla baş etmeye çalışıyordu. Babasıyla olan ilişkisinden kaçmak için buraya gelmişti, ama kaçmanın da bir bedeli olduğunu biliyordu. Babasının şiddeti, her gün onun peşindeydi ve bu tatil, sadece bir kaçış değil, aynı zamanda bir cehennemin başlangıcıydı.

Bir gün, YN kafede otururken Bangchan’a verdiği numara aklına geldi. Bir gün önce, ona dönmesini istemişti. Bu düşünce aklında yankılanırken, ona ait olan her şeyin yeniden kaybolduğunu hissediyordu.

Gözleri uzaklara dalarken, kalbi Bangchan’ı arıyordu. O an, hayatındaki acı verici gerçeklerle yüzleşmek zorunda olduğunu anladı. Her ne kadar Bangchan onun için bir umut olsa da, geri döndüğünde babasının şiddetiyle karşılaşacaktı.

Bangchan’ın verdiği numara, ona bir kapı aralamıştı ama o kapıyı açmak için belki de kendi savaşını vermesi gerekiyordu. “Bunu yapmalıyım,” diye düşündü. “Bu zorbalığı daha fazla çekemem. Ama Bangchan’ın yanında olmak da istiyorum.”

İkisi de birbirlerinin hayatlarına müdahale etmek için bir fırsat yaratmanın yollarını arıyordu ama koşullar onları iki farklı yere sürüklüyordu.

---

Bangchan, bir gece yarısı YN’nin numarasını tekrar eline aldı. Onunla geçirdiği o kısa zaman dilimi, ona her şeyin mümkün olduğunu hissettirmişti. Ama Seul’a dönmesi gerekiyordu. YN’ye bir mesaj yazmaya karar verdi: "Burada olmak zor, ama seni tanımak harikaydı. Yine görüşebilir miyiz?"

Mesajı gönderdiğinde içindeki kaygı daha da büyüdü. YN’ye ulaşmak, belki de bu son günün anlamını değiştirebilirdi. Ama onun da kendi kabusları vardı.

YN, babasının şiddetinden kaçmaya çalışırken, Bangchan’ın mesajını gördü. Kalbi hızla çarptı. "Evet, Bangchan, geri dönmek zorundayım ama seni unutmak istemiyorum."

Bu, ikisinin de birbirlerine verdiği bir söz gibiydi. Ama hayatlarının karmaşası içinde bu sözün ne kadar geçerli olacağını bilemiyorlardı.
Bangchan, mesajını gönderdiğinde içindeki kaygı daha da büyüdü. YN’nin yanıtını beklerken, zihninde karmaşık düşünceler dönüp duruyordu. Seul’a döner dönmez annesinin zorbalıklarının altına girecek, onun ne kadar kendinden nefret ettiğini unutmak için çabalayacaktı. Ama YN’nin yanıtı, bu karmaşayı biraz olsun hafifletebilirdi.

---

YN, Bangchan’ın mesajını okuduğunda kalbinin nasıl hızlandığını hissetti. “Geri dönmek zorundayım ama seni unutmak istemiyorum,” yazmıştı. Cümlelerindeki samimiyet, YN’nin içindeki karanlık düşünceleri aydınlatmaya başladı. Ama ne olursa olsun, babasının elinde yine kurban olacaktı.

Yavaşça cevap yazdı. “Ben de seni tanımaktan memnun oldum. Ama döndüğümde zor zamanlar geçireceğim. Bu yüzden senin için geleceğimden emin değilim.” YN, duygularını net bir şekilde ifade ederken, kendini bir çıkmaza girmiş gibi hissediyordu. Ama Bangchan’ın varlığı, ona yalnız olmadığını hissettiriyordu.

---

Bangchan, birkaç dakika sonra YN’nin cevabını görünce gözlerinde bir parıltı belirdi. “Benimle gel. Bu zorbalıkları birlikte aşabiliriz,” yazmıştı. YN’nin kendine dair bu kadar güçlü bir öneriyi kabul etmesi, Bangchan’ı hem mutlu etti hem de korkuttu. Acaba bunu nasıl başaracaklardı?

Bir yandan YN’nin babasının zorbalığıyla başa çıkmak için ne yapabileceğini düşünürken, bir yandan da kendi sorunlarını göz ardı etmeye çalışıyordu. “Zor zamanlar geçireceğinizi biliyorum, ama ben buradayım. Belki de bunu birlikte atlatabiliriz,” diye yanıtladı.

YN’nin mesajına yanıt vermeden önce derin bir nefes aldı. “Bunu yapabiliriz,” diye düşündü. “Ama yine de kendimle yüzleşmem gerekiyor.”

---

Gün geçtikçe, Bangchan ve YN’nin mesajlaşmaları artmaya başladı. İkisi de birbirine destek olmaya çalışıyorlardı, ama hayatları bu kadar karmaşıkken nasıl başarılı olabileceklerini bilmek imkânsızdı. YN, babasıyla her gün yüzleşmek zorundaydı; oysa Bangchan, annesinin beklentileri altında eziliyordu. İkisi de kendilerini yalnız hissediyordu ama birbirleriyle paylaştıkları duygular, onlara bir umut veriyordu.

Bir akşam, Bangchan, YN’ye son bir mesaj daha attı. “Bir gün her şeyin üstesinden geleceğiz. Geri döndüğünde, ben yanındayım. Belki bu zorbalıkların üstesinden birlikte gelebiliriz. Bu şehirde sana ihtiyacım var.”

YN’nin içindeki karanlık, Bangchan’ın mesajıyla hafifledi. Ama aynı zamanda, babasının şiddetinin yeniden başlayacağı korkusu içinde kaybolmuştu. “Sen de yanımda olacaksın, değil mi?” diye sordu. “Benim için çok şey ifade ediyorsun.”

Bangchan, YN’nin bu duygusal ifadesine karşılık vermek için elini bir süre düşündü. “Evet, ben de senin için buradayım. Ama bunu birlikte başarmalıyız. Yalnız değilsin.”

---

YN, bir hafta sonra geri dönecekti. Kalbinde umutla karışık bir korku vardı. Babası, geri döndüğünde onun üzerine gelirken kendini nasıl savunacaktı? Bangchan’a duyduğu güven, ona cesaret veriyordu ama bu, onun babasıyla yüzleşme isteğini engellemiyordu.

Bangchan’ın desteği, ona yeni bir soluk getiriyordu. Belki de hayatta kalmanın tek yolu, birbirlerine olan güvenlerini artırmaktı. “Yeniden karşılaşacağız, Bangchan. Bunu başaracağız,” diye düşündü.

Ama her dönüş, onun için farklı bir savaş anlamına geliyordu. YN, tüm bu zorlukların üstesinden gelebilecek mi, yoksa tekrar eski karanlık günlerine mi dönecekti?

---

Dönüş günü geldiğinde, YN, kalbinde bir yumru ile dolu halde havaalanına gitti. Son bir kez Bangchan’ı düşünmeden edemedi. Hemen arkasından gelen seslerle yüzleşmek zorunda olacaktı. Ama bu sefer yalnız değildi; Bangchan onun yanındaydı.

Kendine gelmek için bir an derin bir nefes aldı ve bir adım attı. YN, şimdi bir cesaretle doluydu. Geri dönerken, Bangchan’ın hayali, ona her şeyin üstesinden gelebileceğini hissettiriyordu. Birlikte mücadele etmek, ikisinin de kaderini değiştirebilirdi.

Yarım kalan sigara - Y/N x Bangchan hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin