Aboo (Taoris oneshot)

Özel Bölüm +

Tao karnı burnunda evde yatarken Kris içeri girdi.
Tao olduğu yerde doğrulmaya çalıştı ama koca göbeği buna izin vermiyordu.. Fakat Tao yalnız hissetmiyordu çünkü Kris o yalnız hissetmesin diye göbek yapmıştı. Iyice Mahmut olmuştu.
Göbeklide seviyordu onu Tao. Kris içeri girip karnı burnunda Taosunu görünce eğilip öpmek istedi ama kendi göbeği buna izin vermemişti. Tao bu duruma kıkırdadı.
"Böyle gidersem senden önce doğuracağım " dedi Kris
Tao ise bir anda kızdı ve inatla söylendi.
"Benden önce doğuramazsın! Önce ben doğurucam!" inadı tutmuştu yine ve Krisin yaptığı espriyi bile anlamamıştı.
"Tamam sevgilim sen önce doğurursun." Tao ikna olmamıştı, öylesine inanmıştı ki, "Demiştim sana bir ben bir sen olmayalım altta diye, bak gördün mü ikimizde hamile kaldık.." Kris gülmemek için kendini zor tutuyordu. Tao ise çatık kaşlarını düzeltmemişti.
Kris en sonunda kalkıp mutfağa girdi ve bir tabağa meyve hazırlayıp içeriye geçti. Tao ise birden ağlamaya başladı.
"K-kris.." Kris endişeyle koşarak yanına gitti Tao'nun.
"Suyum geldi." Tao ağlarken bir yandan da altını tutuyordu. Kris heyecanla yanına koştu ve Taoyu kucağına almaya çalıştı ama göbeği buna engel olmuştu. Tao ya ayak uydurmak için büyüttüğü göbeğine küfür etti "@&$@*@*($(#*$#($*@(!"  [Y/N: bu kısımda Krisi mahmut olarak hayal ediyorsunuz arkadaşlar.]
Tao ise kafasına bir tane vurdu . "Salak , ne biçim konuşuyorsun bebeğimizin yanında." Tao bir yandan kızıyor bir yandan ağlıyordu.
En sonunda Kris ambulansı aramayı akıl etti ve aradı.
Tao'nun ise suyu tamamen bitmiş gibi görünüyordu. Telaş yaptı, eğer suyu biterse bebek boğulurdu. Heyecan ve korkudan ağlamaya başladı.
Abulans geldiğinde sağlık görevlileri önce ağlayan Krise sonra ağlayan Taoya baktılar.
"Hanginiz hamile?" Tao Ağlamaya devam ederken konuşamadı.
Kris en sonunda koşarak yanlarına gitti ve Tao yu gösterdi.
"Suyu geliyor" diyebildi.
----
En sonunda hastaneye gelmiştiler. Tao sedyede götürülürken Kris koca göbeği ile peşinden paytak paytak koşuyordu. Sonunda Tao ameliyathaneye girdi ve doktor onu kontrol etmeye başladı.
"Bebek oldukça sağlıklı, doğuma birkaç hafta var."
Kris ve Tao  şok olmuştu.
"A-ama suyum geldi doktor bey." Tao konuştu. Doktor kaşlarını çattı ve yeniden kontrol etti. "Suyunuz gayet normal, herhangi bir sorun yok." Doktor bir anda şaşkınlıkla gülmeye başladı. "Belki idrar-" Kris sözünü kesti. "Bana bak daktır, overdosa da samvan kal dı daktır dedik diye havalanma.. Taonun suyu geldi bebeği bugün doğurcak!" Doktor korku ve heyecandan ne yapacağını bilemez halde kafasını sallayıp Taoyu yeniden kontrol etti ve yanındaki hemşireye "Doğumhaneyi hazırlayın." Dedi. Kris ise göğüsünü kabartmış 'işte benim sözümü dinleyin' bakışları atarak yerine oturmuştu. Arada Mahmut triplerine girdiği doğruydu..
Bikaç saat içinde Taoyu hazırlamışlardı ve ameliyata almışlardı. Kris de yanında girmişti ve doktorlar Taoyu uyutmaya çalışıyorlardı. Çünkü devamlı ağlıyor ve oturur pozisyona geçip doktorları durduruyordu. Kris ise yanına aldığı bir bardak çayını höpürdeterek yudumluyordu. Arada bıyıklarını düzeltiyor be üstten bakışlar atıyordu.
Bir saat sonra koltukta horlayarak uyuya kalmıştı Kris. Doktorlar ise Taoyu uyutmayı başaramayıp nasıl Krisi uyuttuklarını düşünüyorlardı. Tao daha çok ağlamaya başlamıştı ama Kris uyanmıyordu. Başı arkaya düşmüş, ağzı açık ve horluyordu. Tao ise sinirden kıp kırmızı olmuştu ve bağırmaya başladı. "Kris! Seni öldüreceğim! Hepsi senin yüzünden! Ne olurdu sanki o gün kafeye gelmeseydin?! Seni tanıdığım güne lanet olsun hala uyuyormusun! Ağladığım halde uyuyabiliyor musun?!!!" Ve bir ağlama sesi daha eklenmişti. Tao o kadar bağırmış ve ıkınmıştı ki çocuğu doğmuştu. Kris ise hala uyuyordu ve ağzının yanından bir damla salya akıyordu.
Tao son anda olanları anlayarak ön tarafa baktığında bebeği kucağında tutan doktorları görmüştü. "Oh, tatlı bebeğim." Doktorlar onu Tao ya verdiklerinde Tao Krisi unutmuştu bile.

Adını ne koyması gerektiğini düşünüyordu çünkü kendi bebeğiydi.
"Adını Mahmut koymalıyız" nerden çıktığını anlamadığı Kris bebeğin yanına gelmiş onu izliyordu. "Ne demek Mahmut??" Tao şaşkınlıkla Krise bakmıştı. "Adını Mahmut koyuyorum!" Kris bebeği bir anda Tao dan çekmişti ve havaya kaldırmıştı. O sırada içeri giren güneş ışığına doğru uzatmış ve ağır çekimde bebeği kaldırarak "Mahmut.." Demişti.
"Aynı babası gibi Mahmut olacak."

3 Yıl sonra

Mahmut 3 yaşına gelmişti. Bu arada Kris gazetesini okurken Mahmut da babasına su götürüyordu. Kris gazeteyi kenara bırakıp kızının getirdiği suyu aldı, evet Mahmut bir kızdı. Kris gözleri dolarken kızına sarıldı. Mahmut ise gülüyordu ve hemen ordan uzaklaşıp annesinin yanına gitti. "Anne babama su götürdüm." Demişti sadece ve elleri arkada sallanırken sırıtıyordu. "Afferim benim Mahmutuma." Kızının başını okşadı ve o sırada Krisden bir bağırma sesi geldi. "Mahmutcuğum bir bardak daha getirir misin?"
Tao Mahmuta bir bardak verdi ve gidişini izledi. Mahmutun tuvalete girdiğini görünce merak edip peşinden gitti. Mahmutun bardağı klozete batırıp ordan su doldurması onu şok etmişti ve Mahmut koşarak o suyu babasına götürdü. Tao ise peşinden koşmuştu ama çok geçti...
Herşey için çok geç.......
Kris elindeki bardağı kafasına dikerken Mahmuta gülümsüyordu. Tao ise ağır çekimde koşarak kocasından bardağı aldığı gibi yere atmıştı. Tabi ağır çekimde olduğu için 10 dakikada oraya ulaşmıştı ama en azından bardağı kırmayı başarmıştı. Bağırıyordu koşarken "Haaaa yııııııırrrrr" . Bardağı kırdıktan sonra herkes bir anda sessizleşmişti ve Kris Tao ya bakıyordu. "Kıskandın mı zilli?" Kris gülerken Tao kızgınlıkla arkasını döndü. "Hiçte bile" Kris kıhkıh gülerken Tao kaçan Mahmutun peşinden gidiyordu..
Onlarda böyle bir aile olmuşlardı işte. Kris tam bir Mahmut olurken kızınıda Mahmut yapmıştı. Tao ise tam bir sulu göz ve oynak balinaya dönüşmüştü..

SON

Uzun zamandır özel bölümü düzenliyordum ve en sonunda böyle birşey çıktı ortaya. Tao yu hamile olarak daha duygusal yapacaktım ama olayları hızlı geliştirmek istedim. Umarım okurken eğlenmişsinizdir.