Aman nazar falan değmesinnn oo kaşına gözüneeeee
"Ee içeri gelmeyecek misin?"
"Ah tabi geçeyim"
Zehra içeri adımlayınca geçmesi için çekildi Hande.
Ancak Zehra kapıdan geçerken o kadar alan varken bilerek ve de bilinçsizce Hande'ye temas ederek geçti yanında. Nezaketen onu bekledi içeri geçmek için.
"Ah şey sen geç istersen rahat ol lütfen ben bir mutfağa gidip gelirim şimdi."
Zehra, son dakika Ebrarın imalarına karşın gelmek zorunda kalmıştı. Şimdi de oldukça mahçuptu açıkçası.
"Ya şey böyle çatkapı oldu istersen ben de yardım etmek isterim sana."
Hande, yorulmasını istemeyip reddedecekti ancak yanlış anlaşılır diyerek bu teklifi reddetmedi.
Zira Zehra utandığından onu her gördüğü yerde kaçıyordu.
Topladığı saçlarındaki tokayı yavaşça saçından çekerek Zehraya manidar bir şekilde göz kırptı.
"Madem bir aşçı daha bulduk bileğimize kuvvet." Önden geçmesi için Zehraya alan yarattı ancak. Zehra'nın onu dinlediği sôylenemezdi.
Az önceki hareketi ve de gülümsemesi etkilemişti onu.
Kendine gelmek için çaba sarfetse de gözü takılmıştı gamzelerine.
"Gamzelerin çok hoş tıpkı sen gibi" bunu demese haksızlık etmiş olurdu.
Şimdi güzele de güzel denmese olmazdı ama dimi?
Ne dediğini farketsede kendinden beklemediği bir özgüven aşılandı vücuduna.
Nasıl anlaşıldığı o an umru olmadı olduğu gibi kendi gibi davranmak istedi Hande'ye.
"teşekkür bir de şey H-ha sende oldukça hoş birisin" Hande, Zehranin aksine utana sıkala söylemişti bunları.
Saçını kulağının arkasına sıkıştırarak önüne ilerledi. Biraz daha irada kalırsa utançtan yanacaktı.
O mutfağa ilerlerken Zehra'nın yüzünü büyükçe bir gülüş aldı tamamıyla.
"Olur, oldururuz" dedi kendi kendine.
"Ee ne var yemekte şefim" Zehranın heyecan dolu sesine gülümsedi Hande. "Pizza, çorba ve sütlaç var.
Elif çok sever onun için iki tepsi yapmıştım yani bolca yemek var. Sadece servisde yardım edersen çok güzel olur."
Sona doğru başını sola doğru yatırıp tatlı bur çocuk gibi gülümsemişti ona. O nasıl bir cilveydi diye düşünmeden edemiyordu Zehra.
Fazla güzel, kusursuz ve de oldukça tatlı bir kadın onu kim istemezdi ki.
Hak verdi Zehra, annesine Ebrar'a o an herkes hak verdi. Normalde olsa zaten böyle bir fırsatı kaçırmazdı kesinlikle.
Kafasına nedenini nasılsını bilemedi Zehra ama oluru varsa da yoksa da oldurmaya çalışacaktı. Bu elektriği bu alevi reddedemezdi.
Galiba işte buna Hande etkisi deniyordu.
"Gerçekten çok farklı bir enerjin var. Kim sana hayır diyebilir ki"Zehra'nın sözlerini alaya aldı Hande kinayeli ve cilveli bir tavırla. "Yaa mesela ne yaparsam yapayım reddedemez misin hımm?"
Gülümseyerek göz kırptı az önce yaptığı gibi. Zehra bu cümleden ne isterse anlayabilirdi mesela ucu açık bir cümleydi öyle değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şanına İnanma < {GxG} > [Hanzeh]
Fanfiction"Ne bu?" "Sana aldım Sakura çiçeği" "neden bana veriyorsun ki tanımıyorsun bile beni" "bilmem belki de çiçek vermem için tanımama gerek yoktur"