O anın etkisiyle hemen kollarımı beline sardım.
"İyi mısınız küçük hanım" Dedi Turan Baş komiser Elini kafama koyup saçlarımı okşadı.
"Adamlar... Onlar buradaydı" dedim elim ile arka tarafı göstererek, ama kimse yoktu
"Tamam sakin ol gitmişler ama dur ben bulurum onları" Dedi tam ayrılacakken elini tuttum
"Gitme..."
"Tamam gitmiyorum" dedi derin bir nefes vererek. "Arabam şu tarafta gel seni eve bırakayım" Elini bıraktım
"Kusura bakma"
"Ne için?" Dedi
"Elini tuttum sarıldım falan hoşlanmıyorsundur belki" dedim
"Yok sorun değil" dedi. arabaya doğru yürüdük
Arabaya bindik son model bir arabaydı ve yakıyordu
"Demiştim sana" dedi arabayı çalıştırarak. "Geç oldu diye"
"Dünya çok pis bir yer" dedim "Rahat Rahat dışarı bile çıkamıyoruz" dedim
"Öyle maalesef bu piçleri geldikleri yere sokmak lazım aslında da"
Çok yorgundum o kadar gezmiştim...
"Yoruldun mu?" Diyince kafamı usulca salladım. "Evi tarif eder misin bilmiyorum da" diyince kendime geldim ve yolu tarif etmeye başladım.
"Bizim Arif ustanın orada mi oturuyorsun? Benim bir tanıdığım var o da orda oturuyor"
"Evet, evet de sen Arif ustayı nereden tanıyorsun"
"Mazi..." Dedi
"Ha?"
"Boş ver geldik sayılır zaten gelmişken birer tantuni gömer miyiz?" Diye sordu.
"Sana afiyet olsun Komiserim"
"Beraberse afiyet olacak" dedi ve arabayı Arif ustanın dükkanının önünde durdurdu.
"Valla canım istemiyor"
"Hadi hadi naz yapma fazla naz aşık uyandırır" diyip arabadan indi
"Pekala" diyip bende indim
İçeri girdiğimizde ise Arif usta hemen bizi fark edip yanımıza geldi.
"Oo Işıl hanım Turan bey sizi gören cennetlik ikinizi beraber görende ne olur bilemiyorum" diyince gülmüştüm
"İş güç be abi ne olsun koşturuyoruz ordan buraya" dedi Turan
"Anlıyorum oğlum anlıyorum seni anlıyorum" diyip kafasını bana çevirdi, masumca güldüm "Ama bazıları burda oturmasına rağmen göremiyoruz" dedi
"Hehehe ya ben pek dışarı çıkmıyorum abi biliyorsun" dedim, güldü Arif usta
"Öyle olsun bakalım hadi geçin oturun" dedi bir masaya geçtik te gecmez olsaydık, Fatma ve Ayşe de buradaydı günahım kadar sevmezdim
Ve benim selvi boylu komiserimi süzüyorlardı
"Nereye bakıyorsun?" Diye sordu Turan
"Hiç dalmıştım öyle" dedim
Tantuniler geldi yedik sonra ise Turan beni kapının önüne kadar bıraktı. Kolu komşu gördüyse ben yandım ki ne yandım
"Teşekkür ederim" dedim
"Ne için?" Dedi
"Her şey için"
"Ne demek ışıl hanım görevimiz" dedi güldüm
"Görüşürüz o zaman" diyip kapıyı açtım
"Ha bu arada Işıl" diyince ona döndüm "Bir telefon kadar uzaktayım unutma olur mu?" Diyince tebessüm ettim
"Sağ ol Komiserim sende olmasan bizi soracak kimse yok" diyince gülmüştü
"Her zaman burdayım" dedi sonra tekrardan teşekkür edip yukarı çıkmıştım
Oyyyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paramı İstiyorum.../Texting
Fiksi UmumPolis kurgusu/texting/yanlış numara/kısa hikaye/