dokuz

264 26 1
                                    

"Kerem çıkıyorum ben." Çantamı da alıp kapıya doğru yürüdüm.

"Nereye çıkıyorsun." 

"Dün dedim ya Kerem liseden arkadaşlarımla buluşacağım." Kerem Efsunu boydan boya süzdü.

"Havalar soğudu üşürsün böyle." Efsun güldü. 

"Arabayla gideceğim ve içeride oturacağım Kerem. Üşümem yani."

"Ne arabası?"

"Kerem nereden çıktı bu sorgu Ahmet alacak beni bak arıyor ben ineyim aşağıya daha fazla bekletmeyim onu." 

"Efsun ben bırakırım seni ara arkadaşını boşuna gelmesin hem arkadaşlarını da görmüş olurum." 

"Nereden çıktı bu şimdi abilik yapasın mı tuttu?" 

"Ben senin abin değil kocanım güzelim ceket alıp geliyorum." Keremin sözleriyle elini kalbinin üstüne koydu Efsun. Ne yaşamıştı az önce. 

"Gidebiliriz." Keremin arkasından evden çıktı.

Arabayla kısa bir yolculuğun sonunda gelmişlerdi. 

"Teşekkür ederim yani bıraktığın için."

"Önemi yok Efsun. Kimseden bir şey istemene gerek yok bir yere gideceksen ben götürürüm seni. Çıkışta da ara gelir alırım." Efsun Keremin tavırlarından aldığı cesaretle yanağına bir öpücük bıraktı ve kaçarcasına arabadan indi. 


****

Keremi arasada telefonu açmamıştı.

"Efsun aynı tarafa gidiyoruz bırakayım işte gel hadi." 

"Peki madem." Ahmetin arabasına bindi. Kısa bir süre sonra evin önüne gelmişlerdi.

"Teşekkür ederim Ahmet. Zahmet oldu sana."

"Sorun yok ya yolumun üstüydü zaten. Hadi dikkat et kendine Efsun."

"Görüşürüz o zaman." Arabadan indi. Keremin arabasını göremeyince evde olmadığına emin oldu. Haber de vermeden nereye gitmişti ki.

"Efsun sen mi geldin kızım?" Filiz teyzesinin sesiyle kendine geldi.

"Ben geldim. Yaprak mı sarıyordun üstümü değişip geliyorum yardıma Filiz teyze." üzerini değişip mutfağa geri döndü. Bir şeylerle oyalanması kafasını dağıtması için iyi olurdu. 

"Kerem nereye gitti biliyor musun Filiz teyze?" dayanamayıp sormuştu işte.

"Bana bir şey demedi kızım." Bir süre sessizlik içinde yaprak sarmaya devam ettiler.

"Efsun güzel kızım. Nasıl gidiyor hiçbir şey anlatmıyorsun sormasam." Efsun yüzünü düşürmemeye çalıştı.

"Bildiğin gibi Filiz teyze farklı bir şey yok ki. Onu benimle evlenmeye zorlamanız belki de hataydı. Keremin de hayatını mahvettim. "

"Efsun sen bana herkesten önce annenin emanetisin kızım seni ben büyüttüm.  Çocukluğundan beri Kereme nasıl baktığını görmedim mi ben? Bu evlilik ikiniz içinde en hayırlısı. Benim kör oğlum da eninde sonunda senin ona olan sevgini görecek." Kapının çalmasıyla nefes aldı Efsun. Bu konuşma devam etseydi muhtemelen ağlardı.

"Reyyan okuldan gelmiştir. Sana zahmet aç kızım." Kalkıp kapıyı açtı. Karşısında Keremi görmeyi beklemiyordu. 

"Sen miydin?"

"Başkasını mı bekliyordun?"

"Kimi bekleyeceğim Kerem Reyyanı bekliyorduk. Hem sen nereye gitmiştin. Dönüşte alırım seni dedin kaç kere aradım açmadın." Sorularına cevap beklerken kapının çalmasıyla Efsunun soruları havada kaldı.

"Beklediğin kişi gelmiştir aç istersen." Keremin içeri doğru ilerlemesiyle Efsunun merakı daha fazla arttı. Kendisinden gizli nereye gitmişti ki. 

"Hoşgeldin prenses." Gülümseyerek kapıyı açtı.

"Hoşbuldum Efsun abla." Reyyanla kısa bir sarılma sonrası içeri geçtiler. 

"Efsun kızım sen burayı bitirirsin bende bir çorba yapayım." Efsun kalktığı yere tekrardan oturdu.

"Bitiririm Filiz teyze sen işine bak." 

****

Yemekten sonra çay içerken Reyyanın ödevlerine yardım ediyordu Efsun. 

"Bunu da yapmış olduk anladın değil mi balım?" Reyyan başını salladı.

"Efsun abla ya keşke sen eskisi gibi hep burada kalsan." Efsun gülümsedi. Reyyan onun için öz kız kardeşi gibiydi. 

"Beni istediğin her an arayabilirsin. Hem ben seninle burada kalsam abin orada yalnız olmaz mı?"

"Haklısın Efsun abla."

"Hadi baklım geç olmadan şu ödevini bitirelim." 

"Ne yapıyormuş bakalım benim prensesim."

"Efsun ablamla ödev yapıyoruz."

"Efsun ablanın matematiği iyi miymiş?" Efsun gözünü devirdi. Tamam dersleri pek parlak değildi ama 2. sınıf matematiğini çözemeyecek kadar da salak değildi.

"Abin çok daha iddialı heralde matematikte biraz da o yardım etsin istersen balım." 

"Sen yardım et Efsun abla sen edince daha iyi anlıyorum." Efsun güldü.

"Demek Efsun ablan daha iyi anlatıyor." 

"Tamam ikinizde kalın burada. İkinizde yardım edersiniz." 


****

sonsuz ol -kerem aktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin