"Kantinde Nilay rezil olunca nasıl kaçtı ama!"
"Aynen ya,o kız benim sinirlerimi çok bozuyor.Ekin'e yaklaşıcak diye ödüm kopuyor."
"Ben o kızdan her şeyi beklerim Hayal."
"Ekin ve benden uzak dursun da gerisi beni ilgilendirmiyor zaten."
Aylin yüzünü buruşturdu.
"Ne oldu Aylin,yüzünü ne hale soktun bak?"
İnci de gülerek Aylin'e yüzünü görmesi için el aynasını tutmak için çabalıyordu.
"Kızlar siz onu boşverinde Ekin'in sırasına bakın."
İnciyle yüzümüzdeki o mutlu ifadeyle o tarafa baktığımızda bir anda bizim de yüzümüz soldu.
"Nasıl ya!"
Şaşkınlıkla ağzımdan dökülüvermişti kelimeler...
"Ekin ve..."
"Canım ,sakin ol!"
"İnci,Ekin Nilay'la el ele mi tutuşuyor yoksa ben mi yanlış görüyorum?"
Bir de kıza gülümsedi yok artık,bu kadar da yüzsüzlük olmaz. Kendimi tutamayıp ağlayarak sınıftan çıktım.Normalde okulda ağlamayan ben, bu yıl kendi rekorumu kırıyordum.Hıçkıra hıçkıra ağlayarak lavabonun kapısını açtım.Bana şaşkınlıkla bakan yüzlere aldırmayıp boş olan bir yere geçip kapıyı kapatıp kapıya yaslandım.Kapının arkasından İnci ve diğer yakın arkadaşlarım bana sesleniyorlardı.Tamam onları anlıyorum da, ben şuan ne yapabilirim ki?Of,başımı şu erkeklerin bu davranışlarından da kurtaramadım bir türlü.Ekin,sana güvenmiştim ben! Seni diğerlerinden farklı zannedip değer vermiştim.Ama sen o değeri önemsemeyip değer verilecek kişilere değil de önemsiz kişilere değer verdin.Dayanamayıp o domates gibi kızaran yüzümle dışarı çıktım.Kapının önünde Ekin vardı.Ve arkasında sanki gerçekten önemseyip de gelmiş gibi davranan Nilay vardı.Kız bu durumda bile buraya geliyordu.
"Güvenmiştim ben sana Ekin!"
"Ne yaptım ki sana?"
Bana yaklaşıp elimi tuttu.Biraz önce başka bir kızı tuttuğu eliyle...Elime çekmek istedim ama Ekin de elimi bırakmıyordu bir türlü.
"Ekin bilmiyormuş gibi yapma lütfen!"
Bu durumda bile ona kibar davranıyordum ama o nerden anlar!
"Seni üzecek bir şey yapmadım.Sakinleş,sonra konuşuruz."
"Kesinlike öyledir!"
Yine ağlıyordum.Değmezsin be Ekin,şu gözyaşıma bile.Nilay yine arkadan sinsi sinsi bakıyordu.
"Ekin,kızı rahat bırakalım biraz.Hadi gel."
Nilay Ekin'in koluna girip gitmeye kalkıştı ama Ekin kolunu Nilay'dan çekip tam karşımda durdu.Yüzü de ciddileşmişti sanki.
"Daha fazla birbirimizi üzmeden bu işi burda bitirelim."
"Hayır Hayal,öyle bir şey olmayacak!"
Sanırım gözümün önünde yaptığı yetmezmiş gibi biraz daha üzüp terk edecekti herhalde.Merdivenleri ikişer üçer atlaya atlaya indim.Bahçeden sola döndüm,ordan da sağa.İşte benim güzel dert ağacım.üç yıldır benim karşılıksız dert ortağım.Koşup ağacın arkasına geçip yaslandım.Ekin de birkaç saniye sonra bahçeye geldi.
"Hayal,nerdesin?Hayal!"
Sağa ve sola gittikten sonra ilk geldiği noktaya geri döndü.Onu öyle görünce ağlamama devam ettim ama aksilik olacaktı mutlaka!
"Hık,hık!.."
Of be ,hıçkırık tuttu.Su içmeden de geçmez ki bu!Ekin beni hıçkırık sesinden bulmasın da...
"Buldum seni!"
Şimdi iyi insan lafın üstüne gelirmiş diyeceğim ama birkaç dakika önce bu kalıbı yıkmıştı kendisi.
"Ekin!"
"Niye benden kaçıyorsun?"
"Ben senden kaçmıyorum Ekin.Ben senin Nilay'la o kadar yakın olduğunuzu görmek dahi istemiyorum.O kızdan hoşlanmadığımı sen de biliyorsun ama biraz önce elini tutmuştun!"
Kafasını salladı.
"Sen yanlış anlamışsın.Aşağıda kantinde çalışırken eline bir şey batmış,benden de onu çıkarmamı istedi ben de kırmadım.Sonra elimi tuttu ama ben hemen çektim.Sen de o saniyelerde görmüş olmalısın.Keşke ilk önce gelip de bana sorsaydın,boş yere kendini de üzmezdin."
"Ne diyeceğimi bilemiyorum."
O anda sıkıca sarıldı.Bir an saçımda ıslaklık hissettim.
"Yağmur mu yağıyor?"
Gökyüzünde bulut da yoktu ki.Ekin soruma cevap da vermemişti.Kendimi geri çekip Ekin'e baktığımda yüzünde birkaç damla gözyaşının olduğunu fark ettim.
"Ekin!"
Kendini toparlamak istedi ama nafile.Zoraki gülümsedi.
"Hayal,ben gerçekten..."
Ah o güzelim telefonum yine çalmaya başlamıştı.Ekrana baktığımda amcamın aradığını gördüm.Allah allah,amcam benim telefonumu aramazdı ki?
"Alo!"
"Hayal, okulda mısın?Seni almaya geliyorum."
"Bir şey mi oldu amca?Sesin de kötü geliyor."
"Söyleyeceğim şeye sakin olacağına söz ver."
"Amca söyler misin artık!"
Artık sabredemiyordum.Kesin kötü bir şey olmuştu.
"Kardeşin,Berra..."
"Ne oldu Berra'ya,kötü bir şeyler mi var?"
"Kardeşin kaza geçirdi,durumu kritik."
"Ne!"
Telefon yere düştü ve gözlerim karardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal
ChickLitHayal,17 yaşında bir genç kızdır. Emre ise onu hala çok seviyordur ve unutamamıştır, kıskanç olduğu için kıskandığında en sevdiğini bile görmeyen birisidir. Hayal tesadüfen karşılaştığı Ekin'le yeni bir geleceğe hazırdır. Peki ya şans onunla birlikt...