-Ne bu gürültü ya?!
Yastığımın yanında duran telefonum resmen çıldırıyordu şuan. Kimdi bu kadar uzun arayacak kişi? Ekin!
"Nee, Ekin mi!" Telaş içinde üstümdeki pikeyi tepikleye tepikleye yatağımdan kalktım. Saate baktım. Saat iki olmuş. Ben kaç saattir yatağımda uyuyorum! Ama Allahtan bugün cumartesi. Bir dakika, bu çocuk benim numaramı nereden buldu ki? Ahh, tabiki de . Dün vedalaşırken kaşla göz arasında numaralarımız alma çabası içine girmiştik ya. Şu an en iyisi telefonu açmak. Boğazımı temizledim. Hemen telefonumu açtım. O da ne? Hayır, açtığımı zannediyordum.
-Hayır yaa!
Salise farkıyla Ekin'den gelen çağrıyı cevaplayamamıştım. Bir de o kadar heyecanlandım ya! Neyse, sağlık olsun. Telefonumu çalışma masamın üstüne bıraktım. Elbise dolabımın kapağını açtım. Tam da tişörtümü alıyordum ki telefonum yine çalmaya başladı.
- Alo.
- Hayal, günaydın!
Sesi oldukça canlı geliyordu. Sesiyle pozitif bir enerji sarıp sarmalıyordu insanı.
- Nasılsın?
- İyiyim, sen?
- Sesini duyunca daha da iyi oldum.
- ...
- Hayal!
- Buradayım Ekin.
- Sesin gelmeyince meraklandım.
Kısa bir gülüşle karşılık verdim bu sefer .
-Buluşalım mı bugün ?
Buluşmak mı? Hemen de yakınlaşacak! Ama ben kararımı vermiştim, bu Ekin'de ne olduğunu bulacaktım. Bu oğlanda beni kendine çeken bir gizem vardı. Bu yüzden sorusu için bir defa bile düşünmeden kabul etmem bundandı.
-Olur. Sen adresi ve zamanı ayarlayınca mesaj atarsın.
-Tamam, mesaj atarım sana. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Ah, neydi bu ya! Kalbim çıkacak sandım. Midemin boş olduğunu hatırlatan bir guruldamayla hemen üstümü değiştirip mutfağa geçtim. Bir yandan kendimi sakinleştirmeye çalışıyor, bir yandan da saçımı topluyordum. Bildiğimiz o ev topuzlarından yaptım. Koridordan geçerken aynada kendime baktım. Uzun boylu, hafif zayıf, esmer, uzun düz saçları olan bir kız bana bakıyordu. Gözlerinde parıltılar vardı. Tanıyordu bu parıltıları. Aşık oluyordu. İçi sızladı. Bu parıltılarla hüzün de gelecekti yanına, mutlaka. Gözünden usulca bir damla yaş süzüldü. Ağladığının farkına ancak gözyaşı dudaklarına dokunduğunda varmıştı. Hemen eliyle gözyaşlarını sildi.
-Berra!
-Efendim abla?
-Mutfaktasın dimi kardeşim?
-Evet ablacım.
Parmak ucuma basa basa arkasına geçtim. Arkasına geldiğimin farkın varmamıştı. Ellerimle gözlerini kapattım ve yanağından öptüm.
-Ablaa!
Arkasın dönüp bana sarıldı. Büyümekte olan incecik kollarıyla sevgisiyle sarılmıştı bana. O an onun benim için ne kadar da değerli olduğunun farkına vardım. Ne kadar da seviyordum kardeşimi.
-Seni çok seviyorum abla!
-Ben de seni çok seviyorum kardeşim!
Tam o sırada annem mutfağa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal
Chick-LitHayal,17 yaşında bir genç kızdır. Emre ise onu hala çok seviyordur ve unutamamıştır, kıskanç olduğu için kıskandığında en sevdiğini bile görmeyen birisidir. Hayal tesadüfen karşılaştığı Ekin'le yeni bir geleceğe hazırdır. Peki ya şans onunla birlikt...