19.

88 13 71
                                    


Minho dakikalardır cevap vermeyen savcıya odaklanmış, sıkıştırmaya yer arıyordu onu.

Jisung ise algılarını sonuna kadar açmış bir anlam çıkarmaya çalışıyordu tüm bu yaşananlardan.

Hyunjin en sonunda kimseden daha fazla kaçamayacağını anlayıp derin bir nefes aldı kendini Taemin'in oturduğu koltuğun en köşesine atarken.

"Jeongin hala San ile kalıyor. Ben de yeni öğrendim. Onun dışında da hiçbir şey bilmiyorum."

Minho onu dikkatle dinleyip başını salladı ciddi bir şekilde. "Öğren o halde savcım." Öfkeli bir şekilde başını arkaya yatırdı Hyunjin. Minho'nun emirlerinden bıkmıştı.

Jisung hemen başını sallayarak ona onay verdi. "Evet Hyunjin. Öğren. Ne işe yarıyorsun sen?"

Minho hızla konuyu dağıttı. "San'ın öldürdüğü adamların arkası kesilmeyecek. Jeongin'i bir an önce ondan kurtarmak istiyorum." çünkü Jeongin böyle şeyleri kaldıramazdı. Yani en azından tanıdığı kadarıyla. Artık onu koşulsuz şartsız tanıyamaması kalbini kırsa da ses çıkarmadı.

O sırada Taemin düğümlenen boğazı ile koltuğun ucuna doğru kaydı merakla duyduğu isimle. "Ne demek istiyorsun?"

Minho varlığını kısa bir süreliğine unuttuğu adama döndü. Onunla bu şekilde karşılaşacağını hiç düşünmezdi hayatı boyunca.

"Sen neden öğrenmeye çalışıyorsun?" sesindeki soğukluk bariz bir şekilde sezilirken Minho ona sıcak kanlı bir şekilde yaklaşamazdı. Bir anda ortadan kaybolup geri yazmaması hiç affedilir şeyler değildi. Hem de en ihtiyacı olduğu zaman.

Hyunjin bir anda Taemin'in tüm foyasını ortaya çıkardı tecrübeli bir savcı olarak üzerindeki tüm ilgiyi dağıtmak için.

"San eski sevgilisi çünkü."

Jisung şok ile ağzını açtı. "Sen şaka yapıyorsun!"

Minho hiç öyle ani bir tepki vermedi. Ağır çekimde başını çevirdi ve şeytanla yüz yüze gelmesine neden oldu Taemin'in.

"Orospu çocuğu." işte Minho bir anda Taemin'e saldırdığında Hyunjin amacına ulaşmış, Minho ise tüm sakinliğini kaybetmişti. Adı gibi bildiği herifi mi saklamaya çalışmıştı ondan?

Şafak sökerken savcının evinde hala gürültü mevcuttu. Jisung ve Minho Taemin'in üzerine gitmiş sonra bir anda Minho Taemin'i dövmüş, Jisung onları ayırmaya çalışırken ona bir şey olmasın diye kabak yine Hyunjin'in başına patlamış kendi elleriyle hazırladığı ortamı kendi dağıtmıştı yine.

Hyunjin Minhoyu alıp bir otele yerleştirmek üzere evden çıkarttı evdeki dayak madurunu kurtarmak için.

Bu kısa araba yolculuğunda Minho bir adım bile geri atmamış savcıyı darlamış en sonunda adresi almıştı bile. Ondan kaçmak zordu. Hele Hyunjin için, daha beter bir durumdu.

San'ın şatafatlı evinin adresi telefonunun notlar kısmında yazarken kendini otelden içeri atmadan önce son kez bir bakış attı Hyunjin'e.

"Jeongin'i kurtarayım ordan başka hiçbir şey istemiyorum. Ama bil ki orada olmasının suçunu San ile sen bölüşüyorsun. Biraz olsun vicdanını rahatlatmak için arkamda dur. Sonra da siktirip gidersin zaten."

Hyunjin mesafeli bir şekilde onun anlattıklarını dinledi. İçinde bir şeyler hissetmeye çalıştı. Ama hayır, şu an bu yaptıklarını bile içine bir nebze su serpmek için bile yapmıyordu. Hepsi Jisung böyle olmasını istediği içindi.

Onu onayladı başıyla. "San kolay lokma değil. Jeongin'e ulaşmak da kolay olmayabilir. Her şeye hazırlıklı ol."

Minho başka bir şey demeden arabadan indi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

what a feeling • jeongho, hyunsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin