3 YIL SONRA.
Bugün Aram ile Baver'in nişan günü idi aslında sadece yüzükler takılacaktı .
Heyecanla elindeki altın kolyeyi takmaya çalıştı Aram bir türlü takamamıştı.
"Ana şu takıları takmama yardımcı olur musun?"
"Tabi kuzum otur şuraya takalım"
Annesi hızla altınları takmıştı. Herkes salona geçip ERTUNÇ AŞİRETİNİN gelmesini beklemeye başladılar. 10 dakika sonra konağın az ilerisinde duyulan silah ve davul sesleri ile Mustafa ağa ve oğulları kapıda karşılamaya çıktılar dışarı da adeta bir tufan kopuyordu silah sesleri havalarda uçuşuyordu tam da aşiretlerine layık bir tören olmalıydı. Arabalar konağa girince Baver hızla arabadan inmiş Mustafa Ağanın elini öpmüş ve yavaş adımlarla kapının önünde onu bekleyen nişanlısının yanına ilerlemişti eğilip narin ellerini öpmüştü.
İki aşiret içeri girmiş gündelik hayat hakkında konuşmaya başlamıştı. Herkes kendi arasında sohbet ederken Baver yerinde duramıyorum sürekli etrafına bakıyor birisini arıyordu.
Yemekler dağıtılmaya başlanmıştı Aram sürekli mutfağın içinde dört dönüyordu içinde kocaman bir heyecan vardı.
"Yengem biraz sakin ol bugün yüzük takılacak alt tarafı."
"Ne yapayım yenge çok heyecanlıyım."
"Gel otur biraz.."
Aram biraz da olsa sakinleşmek için oturmuştu yengesi doğru söylüyordu alt tarafı yüzükler takılacaktı bunda bu kadar heyecan yapacak bir şey yoktu. Kendine bir bardak su doldurmak için ayağa kalktı arkasından sarılan kollar ile korkarak arkasını döndü Baver gülümseyerek bakıyordu.
"Off Baver korkuttun beni"
"Korkma güzelim benim."
Baver eğilip sevdiğinin boynuna burnunu sürtmüş mis kokusunu içine çekmişti.
"Dur birisi gelcek şimdi."
"Gelmez sarılayım biraz."
Aram nişanlısına dönmüş sıkı sıkı sarılmıştı.
"HİİİİİİİHHHH AYY ÇOK ÖZÜR DİLERİM YENGEM VALLA BİLEREK GİRMEDİM."
Aram yengesinin sesiyle hızla ayrılmış basılmanın vermiş olduğu utançla başını eğdi.
"Önemli değil abla sarılıyorduk sadece hem ben gidiyordum şimdi."
Baver Aramın kulağına eğilip.
"AY KADAR GÜZEL OLMUŞSUN."
Demiş ve mutfaktan ayrılmıştı.
ARAM daha da utanıp sandalyeye geri oturmuş aptal aptal gülümsemeye başlamıştı yengesi imalı imalı gülümseyip yanına oturmuştu.
"Aram ne yapıyordunuz siz öyle ulu orta yerde olcak iş mi bu."
"Off yenge kötü bir şey yapmadık sarılıyorduk sadece"
"Tamam hadi inandım"
"Ya yenge gerçekten."
"Tamam hadi kalk yemek ye birazdan takarlar yüzükleri"
"Tamam yenge"
Yemekler çoktan yenmişti şimdi ise koca iki aşiret için kahveler pişiriliyordu. Aram sadece Baver için kahve yapıyordu geri kalanları yardımcı ablalar pişirmişti.
Kahveler sırayla büyüklere olmak üzere herkese verilmişti en son Baver kalınca Aram onun için özel olarak getirmişti içine tuz ya da acı biber atmamış aksine bal atıp tatlandırmıştı çünkü onunla güzel ve tatlı anıları olsun istiyordu. Aram kahveyi getirmiş ve Baver'in yanına oturmuştu merakla kahveyi içmesini beklemeye başladı Baver küçük bir yudum aldıktan sonra tuzlu olmadığını anlayınca kahveyi bir dikişte bitirip tepsiye geri koydu herkes alkışlayıp tebrik etmeye başlamıştı.Kalender ağa gülümseyip söze girmek için öksürüp Mustafa ağaya döndü.
"Mustafa Ağa bilirsin zaten buraya neden geldiğimizi ama biz yine de usuldendir diye soralım ALLAH'IN EMRİ PEYGAMBERİN KAVLİ İLE OĞLUNUZ ARAM'I OĞLUM BAVER'E İSTİYORUM."
"EEE BİZDE VERDİK GİTTİ O ZAMAN."
Herkes ayağa kalkmış alkışlamaya başlamıştı Aram heyecanla Baver'in yanına geçmişti Mehmet Ağa yüzükleri çıkarıp takmıştı makas kesmiyor şakası da yapmış hep beraber gülmüşlerdi.
Sonunda nişan bitmiş ERTUNÇ aşireti konağa geri dönmüştü. Aram içindeki heyecanla yatağa geçmişti elini kaldırıp yüzüğüne bakarak uykuya dalmıştı.
Hatalarım varsa kusura bakmayın keyifli okumalar.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ
FanfictionBaskınlar ve çekinikler olarak ikiye ayrılan dünyada iki aşiret kan davasını bitirmek için aynı gün doğan bebeklerini beşik kertmesi yaparak kan davasına bir son verirler. Baskınlar: Üstün olup kadın erkek fark etmeksizin hamile bırakabilirler. Çeki...