MAHPERİ

20 Yıl Sonra.

"Gülüşün diyorum,
Çok güzel."

Aram Sultan hanımın  onun için aldığı bilezik ve kıyafetleri giymiş aynada kendine bakıyordu bugün ERTUNÇ konağın da mevlüt yemeği vardı o yüzden Sultan hanım  onun için özenle kıyafet ve altınlar almıştı .

Nişanlarının üstünden 20 yıl geçmişti şimdi ikisi de 20 yaşındaydı. İkisi  beraber büyümüş  bu yaşlarına kadar birbirlerine tanımıştı. Artık aşiretler arasında da bir husumet kalmamış herşey yoluna girmişti. Abisi ve yengesinin  ortaya çıkması için haber salınmış kısa süre sonra da ortaya çıkmıştı ikiliye anlı şanlı düğün yapılmış dillerden dillere dolanmıştı . Şimdi ise 3 çocukları olmuştu.

Aram nişanlısını göreceği için sevinçli ve heyecanlıydı onun için süslenip bir güzel hazırlanmıştı. Konak halkı hazırlanmış yola koyulmak için arabalara geçmişti en önde Mustafa ağa, Zehra hanım  ve Aram vardı arabalar konaktan çıkmaya başlamıştı arka arkaya 60 yakın araba ERTUNÇ konağına gelmişti konaklar birbirine çok uzak olmadığı için hemen gelmişlerdi. Arazi geniş olduğu halde çok fazla araba olduğu için arabaları park etmeleri baya zaman almıştı.

Mustafa ağa arabayı park edip onları  konaktan içeri girmişlerdi Kalender ağa  ve eşi kapıda karşılamış aşireti. MUSTAFA AĞA ve KALENDER AĞA beraber erkeklerin olduğu yere gitmişti ZEHRA HANIM ve SULTAN HANIM da hemen içeri geçmişti.

ARAM  telefonu arabada unuttuğu için geri dönmüştü hızla telefonu alıp konağa girmişti ilk önce Sultan hanımın elini öpmüş ardından Kalender babasının elini öperek Baver'in odasına çıkmıştı kapıyı çalmadan içeriye dalmıştı üzerini değiştiren nişanlısı aniden içeriye girmesi ise korkmuş ve sıçramıştı.

Aram gülerek üstünü değiştiren nişanlısına bakmıştı yaşına göre olgun ve büyük gözüküyordu BAVER.

"AŞKIM BEN GELDİM"

Kollarını açarak kendisine gelen nişanlısına baktı BAVER gülümseyip kollarını açtı ve saniyeler içinde kolları arasına giren minik bedene sıkı sıkı sarılıp kumral saçlara burnunu sürttü çok seviyordu Aram'ı.

"Ne zaman geldiniz."

"Az önce geldik seni aşağıda göremeyince buraya geldim."

"Üstüme şerbet döküldü onu değiştirdim güzelim ineriz şimdi aşağıya."

Başını sallayıp istemeye istemeye ayrıldı nişanlısından ARAM. Hızla üstünü değiştirmişti BAVER kendisini izleyen nişanlısına bakıp çapkınca sırıttı ve ARAMI kolundan tutup oturduğu yerden kendine çekti ARAM aniden çekilince korkmuştu.

"Ne o çok mu beğendin gözlerini alamadın."

ARAM utançla başını eğdi BAVER çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı utançtan kızarmış yanakları boncuk boncuk gözleri ile kendisine bakan ARAM ile kalbi eriyecek gibi oldu. ARAM kendisine hayran hayran bakan nişanlısı yüzden daha da utanmıştı. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatmış az da olsa nemlendirmişti. BAVER'İN gözleri dudaklarına inmiş ıslanan   kırmızı dudaklar la sertçe yutkundu o dudaklara kavuşmak için yavaşça eğilip  bir buse kondurdu bir tane daha bir tane daha derken kapı açılmıştı hızla birbirinde ayrıldı ikili gelen Sultan Hanım idi gülümseyip ikiliye baktı ARAM'IN suratı kızarmış kendi  oğlu ise gülerek ARAM'A bakıyordu.

"Çocuklar birazdan başlayacak hadi aşağıya gelin"

"Tamam ana geliyoruz.."

Sultan Hanım  başını sallayıp odadan çıkmıştı çıkmasıyla ARAM BAVER'E peş peşe küçük tokatlar atmaya başlamıştı.

"OFF YAKALANDIK....
SENİN YÜZÜNDEN ÇOK UTANDIM"

"Utanma birtanem nişanlıyız biz gayet normal."

ARAM oflayıp koşar adım odadan çıkmış ve mutfağa geçmişti ardından BAVER  inmiş ve babalarının yanına gitmişti.

Sonunda mevlüt okunmuş ve misafirlere yemek ve şerbet dağıtılmaya başlanmıştı. ARAM mutfakta şerbetleri dolduruyor elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyordu ama kollarındaki altınlar işini zorlaştırıyordu sürekli düzeltmek zorunda kalıyordu en sonunda dayanamayıp bileklerinden çıkardı nereye koyacağını bilmiyordu etrafına bakındı yanında çanta getirmişti ama nerede olduğunu bilmiyordu hızla erkeklerin olduğu odanın kapısından içeriye baktı babasının yanında oturan BAVER'İ görmesiyle dikkatini çekmek için elini salladı sonunda fark edince eliyle gelmesini istedi BAVER ayağa kalkıp ARAM'IN yanın gelmişti.

"Noldu güzelim."

"BAVER şu bilezikleri senin odaya koysana bana çok engel oluyorlar."

"Tamam koyalım gel."

İkili hızla odaya çıkmışlardı BAVER altınları alıp çekmeceye  koymuştu nasıl olsa ARAM bugün ve yarın yanında kalacaktı giderken alırdı.

"Koydum birtanem giderken alırsın"

"Tamam hadi inelim"

"Hemen mi."

"Evet ne yapacağız burda hadi inelim."

"Tamam inelim ne de olsa akşam beraberiz."

"Ne dedin aşkım"

"Hiç güzelim hadi inelim."

ikili aşağı inmişlerdi ARAM mutfağa geçmiş ve kaldığı yerden devam etmişti.

Sonunda mevlüt bitmiş herkes gitmişti epeyce yorulan konak ahalisi hızla konağı toparlamaya koyuldu. ARAM mutfakta yengesi ile etrafı toparlamış sohbet edip kahvelerini içiyorlardı. Aram yengesinin anlattığı şeyleri pür dikkat dinliyor arada gülümsüyordu. İkili sohbet ederken BAVER gelmiş sevimli sevimli ablasına birşeyler anlatan nişanlısına bakmıştı çok güzeldi ARAM. Kapıyı hafifçe tıklayıp gözleri kendisine dönmesini sağladı.

"Ne yapıyorsunuz burda."

"Oturuyoruz ablacım sende gel."

"Geleyim abla da seni eniştem arıyordu gidiyormuşsunuz galiba."

"Ahh öyle mi ben gideyim o zaman."

İkiliye veda edip gitmişti Heja.
ARAM oturduğu yerden kalkıp sevgilisine sarıldı BAVER hızla karşılık verip sıkı sıkı sarıldı. ARAM'ın saçlarını koklayıp bir şeyler fısıldamıştı.

"Ne dedin aşkım anlamadım."

"Gülüşün diyorum....... Çok güzel..."

Aram utançtan geri çekilmiş kızarmış yanaklarını saklamak için eğilmiş ve ellerine bakmaya başlamıştı BAVER utanan sevgilisi ile gülümsemiş  boynuna bir öpücük kondurmuştu.

"Hadi  odaya çıkalım herkes çekildi."

ARAM başını sallayıp BAVER'İN elini tutarak odaya çıktılar.

Hatalar için kusura bakmayın keyifli okumalarrr.)