yorum yapın, yoksa dövüyom✊🏻
kitapta her türlü yetişkin içerik bulunmaktadır. psikolojik, fiziksel vs sorunlar bulunup, açık dille yazılmıştır. istemeyen veya etkilenecek olan varsa devam etmemeleri önerilir, teşekürler💛❤️
***
kulağında yankılanan melodiye alıştıktı, sanki ezberlemişti her seferinde duyduğu bu iğrenç tonları. bir kat altta ki basık ama geniş salonda her türden insan vardı, buraya gelme amaçları belliydi. hemen karşısında duran boy aynasından vücudunu saklayan tek şey açık renkte ki bornozuydu.
birazdan iğrendiği o salona girecek ve kurban misali bekleyecekti. nefret ediyordu bu durumdan, buraya getirilen çoğu insan ya kendisi gibi kandırılıp ya da zorla getiriliyor ve iğrenç bir usulle üzerlerinden para yatırılarak bir nevi satışa çıkarılıyordu.
kısa bornozunun açıkta bıraktığı beyaz bacaklarına kaydı gözleri, düzgün bağlayamadığı ipin açıkta bıraktığı yara bere dolu karnı.
ne yaptığından habersiz eli titrek bir hareketle kalktı, karnında ki yaraya bastırdı. ufaktan sızlayan ve muhtemelen bir iki güne moraracak olan bölgenin verdiği acı gülümsemesine sebep oldu.
sanki, hak ettiğini bulmuş gibi hissediyordu her seferinde. sanki bunları yaşamayı, bu izleri istemeye istemeye vücudunda taşımayı hak etmiş gibi.
sonra gözleri boynuna takıldı, izleri görünce aklında beliren görüntüler ile midesinin bulandığını hissetti, ıslak ve acı dolu ısırışları hala teninde hissediyordu.
eliyle sanki az önce duşta ovalayıp kızarttığı yetmiyormuş gibi biraz daha bastırdı, o izleri silmek istedi.çok geçmeden kapının zorlanması ile kendine geldi, dalmış gözlerini artık nefret ettiği bedeninden ayırıp aynadan arkasına baktı. kapıyı kilitlediği için açılmıyordu ve duyduğu ses ile gözlerini kapadı.
"kapıyı aç kerem, hemen"
kerem yıllardır yaşanılan senaryo ile gözlerini devirdi, her zamankinin aksine bugün yapmayacaktı. ne de olsa, o kapının kilitli olduğunu fark ettikten sonra ha açmış ha açmamış önemsizdi. ikisi de aynı sonuç veriyordu, umursamadan dolaba ilerledi.
"şu siktiğimin kapısını aç dedim"
kapıya geçirdiği yumruklar ile kerem yan bir gülüş sundu. kapı da nasibini aldı benim yüzümden diye düşünürken, aslında ne kadar aciz bir durumda olduğunun farkında değildi.
"seçimlerin nedense hep senin için pişmanlık dolu oluyor aktürkoğlu"
kulaklarına dolan kahkahasını işittiği an beynine çarpan şimşekleri hissetmişti. nefret ediyordu bu adamın sesinden, duymaya tahammülü bile yokken katlanmak zorundaydı.
bir kaç denemeden sonra kapıyı omzu ile kırıp içeri giren adama bir kere bile bakmadı kerem. çünkü bu senaryo kaç kere yaşanmıştı sayısını bile bilmiyordu.
"senin yüzünden bir ton kapı parası ödüyorum bir de"
sanki sinirden kuduran o değilmiş gibi üzerinde ki takımın gerilmiş yakalarını düzelten adam ile yutkundu kerem. kaç yıl geçerse geçsin, nefret etse bile elinden bir şey gelmeyen durumlar onu korkutuyordu.
ne kadar güçlü bir karakteri oynamaya çalışsa da içinde ki çocuk korkuyordu.dolabın kapağını sıkan elinin üzerine değen soğuk el ile gözlerini kapadı. ani bir hareketle tüm bedeni soğuk duvara yaslanıp, elini belinde sabitleyen adam ile öfkeyle soludu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dilerim ki | alker
أدب الهواةevim ol, kurtar beni sonum ol dilerim ki, dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan dursun zaman kalsın yerim derinlerinde saklanan kaybolan bir ruh gibi kayıp gidersem de bul beni mahvolur da bitersem, tut elimi altay x kerem