Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başlamıştım.Anlamıyordum.Neden bu bütün insanlar benim Başımda toplanmış ve hepsi bana hayretler içinde bakıyordu ki?
Buraya geldiğimden beri tanıdığım bütün insanlar başımdaydı. Kumsal,Ceren,Ilgaz,Semih,Tutku,Güneş ve Pars bile vardı. Bir tek Utku yoktu.
Ve ben sıcak bir şeyin üzerinde yatıyordum.Ellerimle kontrol ettiğimde,kumun üzerinde olduğunu anladım.
Utku olmaz olur muydu hiç? Elinde bir plaj havlusu ile bana doğru koşuyordu. Yere oturup,başımı dizlerine koydu.Ve havluyu Üzerimi sardı.
Hiç farkında değildim.Şuan aklıma gelmişti.Üşüyordum.Hemde dudaklarım titriyordu..
"N..noldu b.bbana"
"Dubaları geçipte o kadar derinlere Yüzmek de neyin nesiydi Dolunay"
"Utku..ben y..yüzme biliyordum.Sadece biraz kafa dinlemek i...istemiş..ttim"
"Sen boğularak mı kafa dinliyorsun?Eğer seni ben görmeseydim Çoktan cesedin denizin dibine ulaşmıştı küçük bela"
"Tamam,tamam kızı korkutma,yeterince dersini almış zaten"
Sesin sahibi kestiremeyip,kafamı kaldırdığımda bunun Kumsal olduğunu anladım.Gerçekten çok anlayışlıydı.
"Tamam hakılısın Kumsal,özür dilerim Dolunay.Böyle Olmasını istemezdik.Ama ben çok korktum.Yarım saattir uyanmadın ve bu arada sana 3 kez suni teneffüs yaptım.fayda etmesi gerekiyordu"
Suni teneffüs ?
3 kere?
"Tek isteğim eve gitmek.Utku gerçekten çok teşekkür ederim."diyerek tebessümle konuştum
O daha fazla duygusal kalamayacağını anlayıp -öyle tahmin ediyorum- hiç bir şey söylemeden, klübesine doğru yürümeye başladı.
~
Ilık bir duşun ardından,yatağıma girmiş yeni başladığım romanı yarılamaya çalışıyordum.
Ama bir türlü anlayamıyordum.Aklımda o kadar karmakarışık Düşünceler vardı ki, bu Yüzden okuduğum Sayfayı 5 kez tekrar okumuştum.
Sinirden kitabı Alıp Kapıya fırlatıp yorganın içine iyice girip Gözlerimi kapattım.
"Dolunay? Bir patırtı oldu iyi misin?"
Iyi ama Utkuydu bu.Ne işi vardı burada.
"Utku? Sen misin?"
"Benim.gelebilir miyim?"ona onay verici bir ses çıkartıp hemen saçımı düzelttim
Kapının açılması ile,elinde bir adet Gül ile bana yaklaşan bir Utku vardı.
Yatağının kenarına oturup,boş boş yüzüme bakmaya başladı.
"O Gül ne? Sevgiline mi götüreceksin?"
"Hayır,sana getirdim.Gelirken,bir falcı yolumu kesti. Bu akşam,Dolunay var dedi.Dolunay olduğu gün hep kazalar olurmuş.Onun için elime bu Gülü tutuşturdu.bu Gül verdiğin Kişiyi korurmuş.Her neyse.Bende sana vermek istedim."
Gerçekten çok şaşırmıştım.Ne garipti öyle.Falcılar ne uydurukçuydu.Oturup senaryo yazmışlar resmen.
Artık kendimi daha fazla tutamayacağını anlayarak gülmeye başladım.Çok komikti cidden.
"Neden gülüyorsun Dolunay?"
"Hahahah Ay ahhahah sen ahha buna inandın mı "
"Tabii ki bir kısmına inanmadım ama.."
