Aron artık gözümde çözmem gereken bir bulmaca gibüydi. Her hareketini dikkatle izliyordum. Yani... sürekli bir yerlerde sızıp kaldığı için çok fazla hareket etmiyordu tabi ama izliyordum işte.
Burada kaldığım zamanlarda yemek yapmayı öğrenmeye başlamıştım. Yaptıklarım pek yenecek şeyler değildi gerçi ve ben pek beğenmezdim ama Aron'un midesi çöplük gibiydi. Önüne kızarmış fare koysam bile sorgulamadan yer gibi görünüyordu.
Şu aralar tek odağım Aron'du. Ondan bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. Ördek gibi onu takip ediyordum. Bu ilgimden sıkılmaya başlamış görünüyordu ama çok merak ediyordum.
Aslında çöplükte yaşayan, sıkıcı, ayyaş bir yaşlı adam olmadığı belliydi. Kardeşinin nasıl öldüğünüde merak ediyordum. Bir akşam o içerken ona Uzay'ı anlattım. Bir şekilde hikayelerimizi benzetiyordum. İkimizde kardeşimizi kaybetmiştik.
Ama o pek benzetememişti sanırım. Pek etkilenmiş görünmüyordu. Sarhoş bir şekilde saçmaladı "Kardeşinin çoktan çocukları olmuştur. Siz laviniaların hamileliği ne kadar sürüyor? Beş ay mı? Yedi mi?" Diye sordu. Konuşurken dili ağırdı.
Biraz hayalkırıklığına uğramış şekilde ona baktım "Değişiklik gösterebilirmiş ama genel olarak bebeğin gelişimi on ay içerisinde tamamlanıyor." Dedi.
Aron kafasını mutfaktaki masaya yasladı ve bana baktı "On ay ha... hiç hamile kalabilirmişsin gibi görünmüyorsun. Çocuksun sen daha..." Dedi.
Bir şey demedim. Ben bile artık kendime çocuk diyemiyordum. Ergenlikte bozulan yüzüm şekil almaya başlamıştı ve sessimin eskisi kadar çatlamıyordu.
Aron konuşmaya devam etti "Sen adet oluyor musun lan?" Dedi.
Kaşlarımı çattım "Ne?"
"Aylık olarak kanıyor musun yani?"
Nedemek istedini anlayınca daha çok kaşlarımı çattım "Ha yok... benim yumurtaralım yıllık olarak şey oluyorda ama öyle şey gibi değil nasıl desem... ya neyse bunu neden soruyorsun ki?" Dedim.
Omuz silkti "Karşımda insan eliyle yapılmış üçüncü bir cinsiyet var. Sence meraklı olmam çok mu saçma?" Dedi bir süre durdu ve tekrar saçmalamaya başladı "Yanlış anlama ama deliğini çok merak ediyorum. Yani hem boşaltım hemde döllenme işlemi aynı yerden mi oluyor? Deliğin farklı kanallaramı açılıyor-"
"Evet, bu günlük bu kadar saçmalamak yeter. Bence uyumalısın." Masadan kalkıp salondaki koltuğa yüklükteki yastık ve yorganı sererken mutfakatan sesini duydum "Burda bilimsel bir soru soruyorum tamam mı?! Sanki garip olan ben mişim gibi davranma!" Dedi.
Gözlerimi devirdim. Aklıma gelen fikirle duraksadım ve mutfağa girdim hala bıraktığım yerde sandalyede oturuyordu, sızmak üzere gibi görünüyordu.
Yanına gidip sandalyemi onun yanına yaklaştırdım hevesli bir sesle konuştum "Bana eskiden nasıl biri olduğunu anlatırsan senin 'bilimsel' sorularına cevap veririm." Dedim.
Masaya koyduğu kafasını hafifçe kaldırdı ve gözlerini kısarak bana baktı. Hafifçe gülümsedi "Aa ne yaptığını anladım ama tamam sana uyacağım." Dedi.
Gülümsedim ve bacaklarımı kendime çektim. Sandalyenin üzerinde top gibi kıvrıldım.
Aron bir süre sessizce bana bakıp iç geçirdi, gülümsemesi kaybolmuştu "Pekala... ama bunu burada anlatamam." Dedi ve sendeleyerek ayağa kalktı.
Duraksayıp onun evin kapısına doğru yürümesini izledim. Üstüne eski ceketini giyerken bana baktı "Geliyormusun çocuk?" Dedi.
Yapacak bir şey yoktu. Çabucak sandalyeden inip yanına geldim. Onun ceketlerinden birini giydim. Üstümde çuvar gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA (IV.II)
Science FictionYıl 3024. Dünyada giderek yok olan kadın cinsiyeti yüzünden labaratuarda doğan erkek bebekler doğurgan hale getirilir ama bunun insanlık dışı, korkunç sonuçları vardı. Lavinia: Özgürlük, hayalimdeki muhteşem sevgili demektir. Aynı zamanda bir çiçek...