2,5 yıl önce
Oturması gerektiğinin farkındaydı lakin heyecanı buna engel oluyordu.Duruma baktığında önce "bir bir"diye soğuğa fısıldadı ardından da bir "siktir"bıraktı.
Yerine oturduğunda gözlerini sahadan ayırıp saate bakabilmişti.Birazdan ilk yarı bitiyordu."Sen de şu an orada oynamalıydın Arda"diye duyduğu sesle yana döndü.Koçlarıydı.
Zaten farkında olduğu şeyi duymuştu bu yüzden ki ağzıdan çıkan tek şey
"Biliyorum" olmuştu.Arda,aldığı cevaptan tatmin olmadığı belli bir şekilde ona bakan adama çevirdi gözlerini .O bakışlardan bile ağzından çıkacak şeyleri tahmin edebiliyordu.Duymak istemiyordu ama duymalıydı.
Silkelenip kendine gelmesi için kendi farkındalığı yeterli değildi.Maçın ilk yarısının bitmesi ve yanlarına doğru gelmeye başlayan takım arkadaşlarına doğru ilerleyen antrenörle,sanırsa konuşma ertelenmişti.O da yerinden kalkarken ,elinde su şişesiyle gözlerini antrenöre dikmiş yeşillere baktı.Gözlerini istemsizce ondan ayırmadan onlara doğru yürürken o gözler sonunda onunla da buluştu.
Yanlarına doğru vardığında Kenan'da ona doğru yaklaştı.
"Keşke sende olsaydın"diye içtenlikle konuştu.Arda'nın ise gözü ve aklı ,Kenan yere düştüğünde muhtemelen kötüleşmiş olan avucundaydı."Ellerinin üstüne kötü düştün..yaran kötü olacak.."diye mırıldandı.Kenan'a doğru ilerleyip kanlamış bandajlı eli ,eline alırken.
"Sen benim yarama taktın ha"diyen Kenanla,gözlerini onu inceleyen çocuğa çevirdi.
"Evet,benim yüzümden iz kalacak çünkü.."derken eli bırakmıştı.
"Ben yara izlerini severim"dedi Kenan ,elinde tuttuğu su şişesini tekrar ağzına götürürken.Bu söylediği ile ona anlandıramayan bakışlarla bakan Arda'ya döndü."Yani böyle önemsiz küçük olanları.."Şortunun sağ bacağındaki kısmı hafifçe kaldırarak zar zor gözüken izini gösterdi.
"Bak bu mesela beş yaşımdan beri var.Futbola ilk başladığımda olmuştu."Ardından kolundaki çiziği gösterirken
"Bu da hayatımın ilk en önemli maçında oldu..Bunlara baktıkça o anları hatırlıyorum.Benimle olmaları hoşuma gidiyor".Elini yavaşça kaldırarak avucunu baktı. "Artık senden de bir şey var.."Arda kafası ise o an tekrardan,maçtan ve durumdan uzaklaşmıştı.
1 yıl önce
Elinden telefonunu bırakamıyor,attığı mesajların iletilmesini ardından yanıtlanmasını bekliyordu.Şu an telefonunda olan yüzlerce, binlerce bildirimi görmezden geldi.Görmek istediği tek bir bildirim vardı çünkü.Parmakları tekrar arama butonuna gitti.Telefonu kapalıydı. Elindeki telefonu sıkarak mutfağa doğru yöneldi.
Zaten haftalardır onu göremediği için özlemişti.Ondan bu kadar uzak kalmanın yol açtığı özlem onu büyük bir hüzünün içine çekiyordu.Karşılıklı, bu kadar sevildiği güzel bir ilişkinin içindeyken bile üzüntü hissetmesi bu hüzünü büyütüyordu.
"Of Kenan" diye söylenerek dolaba doğru ilerledi.Yarın çok önemli bir maçı vardı.Yüzünü zaten göremeyecekti,dokunuşlarını hissedemeyecek,kelimelerini sadece bu elinde tuttuğu cihazdan duyacaktı ama en azından sesini duyucaktı işte, şimdi o bile olmuyordu.Antrenman yüzünden yoğun olacağını ona söylemişti ama bu kadar süre bile bile niye kapalıydı ki telefonu.
İçinde yükselen öfke dalgasına engel olamadı.Su içtiği bardağı bırakırken zil sesi kulaklarına doldu.Hiç kimseyi beklemiyordu.
Ailesi olamazdı.Şu an burada bu saatte gelecek arkadaşı yoktu.Kameradan baktığında kimse yoktu.
"Allah Allah"
Yine de kapıyı açtı.Kapının önünde büyük bir gül buketi vardı.Hangi çiçekçi kapıya çiçeği bırakıp gider ki diye düşündü.
Eline buketi alıp üzerinde not aradı.Aradığını da buldu.
Seni seviyorum
K.Y
Bu iki kelimeyi okurken yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.
"Keşke çiçeğin değil sen burada olsaydın Kenan"diye mırıldandı."Ama dileğini boşa harcama sevgilim..."diye yandan çıkan bedenle neye uğradığını şaşırdı.Kenan ise onun şaşkınlığına yüzünde bir gülümse ile bakarken hemen dudaklarına kavuşma isteğini bastırdı.Şaşkın sevgilisini elinden tutarak eve soktu. Kapıyı kapatıp,Arda'nın elindeki çiçekleri kenara koyarken Arda onun varlığınından emin olmuş gibi ismini fısıldadı.
"Kenan" ,gözleri parıltıyla ona bakarken Kenan kollarını hemen ona sardı.Ardından burnunu boynuna götürerek,kokusunu içine çekerek bir öpücük kodurdu.Yüzünü boynundan uzaklaştırarak bu sefer dudaklarına küçük bir buse bıraktı.Arda bu kavuşmanın etkisinden sıyrılamamışken Kenan'nı elinden tutarak koltuğa doğru sürüklemeye başladı.
"Gel"
Onu yavaşça koltuğa iterek oturmasını sağladı.Bacaklarını iki yana açarak kucağına yerleşti.Ardından başını Kenan'nın göğsüne koyarak sıkı sıkı kollarını doladı.Kenan ise bir eliyle onun sarılmasına karşılık verirken, diğer elini de Arda'nın saçlarına götürerek oynamaya başladı.
Arda,Hissettiği huzurla mayışmış bir sesle mırıldandı.
"Kenan""Hm"diye onu yanıtlarken,tek koluyla sarmanladığı bedeni mümkünmüşçesine daha da kendine çekti.
"Ne zaman döneceksin?"diye sorarken yanıtı duymak istemiyordu çünkü istemediği kadar erken olduğunu biliyordu.
Kafasında,saçlarıyla oynayan el ritmini bozmadan boynuna doğru gidip hafifçe okşamaya başladı.Bu hareketle biraz daha mayışıp,yüzünü Kenan'nın boynuna doğru götürdü.
Kenan ise tüm isteksizliğini dışarı vuran bir sesle"Sabah"diye yanıtladı onu.
Arda tekrardan onun ismini zikretmek ister gibi
"Kenan"diye mırıldandı.
Kenan "Efendim bebeğim"derken Arda'dan yanıt gelmedi.Sadece onun adını söylemek istiyordu.Hepsi buydu.Saatlerce öyle kaldıktan sonra.Arda,son bir kez yattığı yerin kokusunu içine çektikten sonra kafasını kaldırdı.Onun kalkmasıyla Kenan da gözlerini araladı.
"Saat kaç?"diye yönelttiği soruyla
Kenan bileğini yavaşça kaldırarak saatine baktı.
"On iki"diye mırıldandı.Arda bir elini yavaşça onun yanağına götürdü.Ardından dudağına bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Peki.."dedi elini yanağından çekmeden "Uçağın kaçta?""Yedi buçuk" diye yanıtladı onu.
Arda'nın aldığı yanıta dediği tek şey "Anladım"oldu.Elini Kenan'nın yüzünden çekerken yanağına bir öpücük bıraktı.Oradan yavaşça boynuna indi.Masumiyetten uzak bir öpücük kondurdu.Kafasını geriye atan çocuğa çevirdi bu sefer gözlerini."Burada iz bırakmak istiyorum"Elleri ise Kenan'nın üzerindeki çıkarmak için yöneldiğinde, Kenan onu ikiletmeden üstünü çıkarmıştı.Arda ise ellerini önce Kenan'nın çıplak göğsünde gezdirdi.Sanki ilk defa dokunuyormuş gibi.Ardından köprücük kemiğinin oraya yöneldi.Hafifçe emerken "Burda"diye fısıldadı.Oradan göğüsüne kadar inerken, yoluna minik minik öpücükler bırakıyordu.
"Burda da iz bırakmak istiyorum..."diyerek biraz daha inmeye başladı."Hmm Kenan ne dersin ?hem belki izler olursa o formanı her yerde ulu orta çıkaramazsın.."derken dudaklarının altındaki deriyi hafifçe ısırarak bıraktı.Duyduğu ise hafif acıyla karışık bir inleme oldu.Bu sefer dilini de kullanarak daha aşağılara indirdiğinde,ellerini eşofmanı lastiğine geçirmişti.Eşofmanın üstündeki, hafif kıllı bölgeyi diliyle ve öpücükleriyle buluştururken,elleri ise altındaki kumaşı aşağı çekmeye niyetledi.Kenan bu hareketle Arda'nın ellerini iki eliyle kavrayıp onu kendine doğru çekti.Dudaklarına hızla yapışırken ,Arda da bunu bekliyormuşçasına karşılık verdi.
Kenan'nın kucağına tekrar yerleşirken dudaklarını ayırmamıştı.Kalçalarını altında hissettiği sertlikte oynatmaya başlayınca, Kenan dudaklarını,ondan fazla uzaklaşmadan ayırdı.Soluk soluğa "Arda.."diye soludu.
"Yarın maçın var"
Arda ise onu "Yarın maçım var"diye tekrarlarken,kalçasını bu sefer biraz daha bastırarak oynatmaya başladı.Kenan derin bir nefes alırken "Yapamayız.."diye tekrar mırıldandı.Arda ona istekle bakan adama bakıp kendini yana attı.Derin bir iç çekerken küfür mırıldandı.
"Ama"diyen Kenan'a çevirdi gözlerini,birden ne olduğunu anlamadan üstüne çıkan Kenanla afalladı.
"Ama bu seni tatmin etmeyeceğim anlamına gelmiyor Arda"diyip cümlesini tamamlarken çoktan onun dudaklarına tekrar yapışmıştı.