1

923 134 180
                                    


*

Hayatta yaptığı her şeyin bir amacı vardır insanın. Kimisi bir yere varmak için ayrılır bir yerden. Kimisi bir dilek dilemek için yakar mumu, kimisi de acıları dinsin diye yakar tüm anılarını.

Kısaca baktığında, herkes bir şeyler için bir şeyler yapar.

Kafanı kaldırıp sokağa baktığında herkes bir yere gider, herkes bir şeylerin peşindedir.

O...

O ise hepsinden farklı.

Eski günlerin hislerini aramaktan yenilerini biriktirememiş, sadece ilk sayfaları dolu bir defter gibi yarım kalmıştı hayatta.

O, Lee Felix, yalnızca bir kış günü camının önünde oturmuş amaçları olan insanları izlerken iç çeken bir çocuktu.

Ne eksik, ne fazlası. Hiçbir şeyi olmayan bir hiç kimse, hiç kimsesiz bir çocuk.

Çoktan 24 yaşında olsa bile, en son 17 yaşında son kez gerçekten gülebildiği için hala kendisini o yaşta sanan, öyle sayan bir çocuktu işte.

Amacı, gayesi, yaşamak için bir sebebi bile yoktu.

Ama intihar ederse annesi buna çok üzülürdü.

Bu yüzden yaptığı tek şey camın kenarındaki sandalyesinde oturmak, kış günü sabah işine, okuluna koşuşturan insanları izlerken derin derin iç çekmekti.

*

"Abi, günaydın!"

Felix tüm derin düşüncelerle dışarıyı izlerken onu kara bulutlarından kurtarıp hoplaya zıplaya, büyük bir neşeyle salona giren kardeşi, Jisung olmuştu.

Felix başını içeriye doğru çevirdi, kardeşine kocaman gülümsedi. "Günaydın Jis."

"Hava soğuk mu duruyor?"

"Soğuk." Derken Felix yine başını dışarı çevirdi. "Ama yağmur yok gibi görünüyor. Kar da yağmayacak."

"Bu kış da kar göremeyeceğiz desene." Derken Jisung gidip abisinin yanındaki koltuğa oturdu.

"Boşver, kar çok soğuk oluyor zaten. Kartopu oynayacak çocuk da değiliz."

Jisung abisinin yüzünü göremiyordu ama acılı gülümsemesi çoktan gözünün önünde belirmişti.

Konuyu değiştirmek istedi.

"Bugün ikimizin de boş günü olduğuna göre biraz vakit geçirelim mi?"

Felix kardeşine döndü. "Olur."

"Ne yapmak istersin?"

Biraz düşündükten sonra gülümsedi. "Evde oturup güzel bir film izleyebiliriz. Abur cubur alır mısın bize?"

Jisung gözlerini devirdi. "Hala evde oturmak mı istiyorsun? Dışarı çıkalım ya!"

"Dışarıda ne yapacağız sincabım?"

"Kafeye gidelim mi?"

"Yok be, bu soğukta."

Jisung kaşlarını çattıktan sonra derin bir nefes aldı, olanca gücüyle bağırdı. "Anne! Abim dışarı çıkmak istemiyor!"

Felix öne doğru atılıp Jisung'u tuttu. "Tamam tamam sus, geleceğim."

Yaramaz Jisung'un yüzünde zafer kazanmış bir gülümseme vardı şimdi. "Öyleyse ben giyineceğim. Sonra da seni hazırlarım ve çıkarız."

Felix gözlerini devirdi ama bir şey söylemedi.

Jisung kapıdan çıkarken annesiyle karşılaştığında güldü. "Tamam tamam kabul etti."

Annesi içeri girip az önce Jisung'un kalktığı yere oturdu. "Erken uyanmışsın." Dedi oğluna bakarken.

"Pek uyku tutmadı."

"Doğruyu söyle. Anneyim ben, yalan söylediğini hemen anlarım."

"Bacaklarım... biraz ağrıdı da. Ama iyiyim şimdi."

"Eğer ağrın çoksa-"

"İyiyim anne."

Felix gülümsediğinde annesi de gülümsedi. "Öyleyse hazırlanmak ister misin?"

Felix başıyla onayladı.

Annesinin yardımıyla camın önündeki tekerlekli sandalyesinden kalktı. Titrek adımlarına umursamadan onun kolunda yatak odasına yürüdü.

*

17 yaşında, ailesiyle beraber bir kaza geçirmişti Felix. Uğursuz kazada babasını kaybetmişti. Jisung ve annesi ufak tefek yaralarla kurtulsa da, Felix'in omurgasına saplanan bir parça onda da maalesef ki kalıcı bir hasar bırakmıştı.

Yıllar içinde gücünü biraz daha toparlayıp kendi ayakları üzerinde durabilir, kısa mesafeleri yürüyebilir hale gelmişti. Ama bacaklarındaki ve belindeki ağrılar yıllardır hiç kesilmemiş, resmen engelli bir birey olarak hayatına devam etmek zorunda kalmıştı.

Zar zor liseyi bitirse de üniversite okuyacak yaşama sevinci, hayata tutunası yoktu.

Eğer yanında annesi ve kardeşi olmasaydı çoktan pes etmişti Felix. Şimdi de hayata dört elle tutunduğu söylenemezdi. Ama annesi ve kardeşinin dört eli onu sımsıkı sarıyordu.

3 omega, bir şekilde hayata tutunmaya, birbirlerini hayatta tutmaya kararlılardı.

Ve Felix, o kış hayatının değişeceğinden bi'haberdi.

*

Legs That Don't Walk | Hyunlix [Omegaverse]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin