*Felix ve Hyunjin alt kattaki salonda yan yana oturuyorlardı. Nefesleri normale dönmüş, sakinleşmişlerdi. Hala evde yalnızlardı.
Hyunjin yine Felix'in omzuna başını koymuştu.
"Ne yapmak istersin Felix?" Diye sordu Hyunjin fısıldayarak.
"Acıktın mı?"
"Pek sayılmaz. Yeni yedim." Felix'e bakarak güldü.
Felix kızarmıştı ama bozuntuya vermedi. "Ben de acıkmamıştım zaten. Peki kalbin nasıl?"
Hyunjin başını kaldırdı, gülümseyerek Felix'e baktı. "Nasılsın?"
"Ya..." Felix şebek gibi sırıtırken devam etti. "...daha senin kalbin olmadım ki."
"Yakında olacaksın ama."
"Doğru. Sen de benim bacaklarım olduğun için."
"Bacakların olmasaydım kalbim olmaz mıydın?"
Felix gülümsedi. Elini uzatıp Hyunjin'in yanağını hafifçe sevdi. "Bunu asla bilemeyeceğiz."
Hyunjin başını çevirdi, yanağındaki minik eli hafifçe öptü.
Felix utansa da elini çekmedi. "Yağmur yağıyor." Dedi konuyu değiştirmek istercesine camdan dışarı bakarken.
"Yağmuru sever misin?"
"Hı-hm. Huzurlu hissettiriyor. Toprak kokusunu da seviyorum."
"Peki ıslanmayı?"
"Bilmem."
"Müziği duyuyor musun?"
"Müzik mi?"
"Hı-hm. Ama çok az geliyor. Dışarı çıkarsak duyabiliriz."
Felix gülümsedi. Hyunjin kalkıp ona doğru eğildiğinde kendisine uzanmış eli tuttu.
Bahçeye çıktılar. Yağmur tüm giysilerini ve bedenleri sırılsıklam edecek kadar çok yağıyordu. Ama şiddetli ya da agresif değildi.
"Ayaklarımın üstüne bas Felix."
Felix duyduğuna şaşırmıştı. "Neden?"
"Müziğin sesini ancak öyle duyabiliriz."
Müzik yoktu.
Yine de Hyunjin'in dediği gibi ayaklarını onun ayaklarının üzerine koydu. Hyunjin bir eliyle beline sarılırken öbür elini tutup havaya kaldırdı. Felix de can havliyle öbür elini Hyunjin'in omzuna sarmıştı.
"Duyuyor musun Felix? Müziğin sesini duyabiliyor musun şimdi?"
Felix gülümsedi. Hyunjin yavaşça yağmurun altında sallanmaya başladığında kendisini tamamen ana bırakmıştı.
Hyunjin haklıydı.
Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanarlardı.
Ama Felix de, Hyunjin de zarif bir melodiyle kulaklarını çınlatan müziği duyabiliyorlardı.
Hyunjin adım atmaya başladığında dansları gözle görülür bir anlam kazandı.
Bir süre yağmurun altında öylece kaldılar.
Sonunda Felix yorulduğunda yavaşça Hyunjin'in omzuna dokundu. "Eve dönelim mi?"
"Yoruldun mu?"
"Hı-hm. Sen yorulmadın mı?"
"Hayır. Sadece ellerim üşüdü biraz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Legs That Don't Walk | Hyunlix [Omegaverse]
Fanfiction"Gözlerinin parıltısı akşam yıldızı gibi; sen bana baktıkça ben yolumu bulacağım." [hyunlix, omegaverse] 03.11.2024 🥇 #felix 03.11.2024 🥇 #bangchan