3. Bölüm

9 2 0
                                    

Lan Açelya, sen niye hep uyuyon

2 SAATLİK UYKU NEYE YARASIN AMK

Gözümü açtığımda tavana bakarak soyunma kabininde olduğumu söyleyebiliirm. Bol bol yazı.

Oturma yerinde doğrulduğumda sırtım fena acıdı. Sırtım tutulmuş. Kapıyi açtığımda tenefüste olduğumu anlayarak dışarı çıktım.

Sarışın ve mavi gözlü bir kız beni durdurup "Sen neden Deniz'in yanındaydın?" Diye sordu. "Seni alakadar etmez." Deyip yoluma devam ettim.

Atatürk heykelinin önündeki merdivenlerin birisine oturup zil çalmasını bekledim. O sırada bir vicdansız-Deniz- gelip yanıma oturdu.

"Nasılsın canım?"
"Lena beni nereden biliyor?" Diye hemen sordum. Kıkırdayıp"bende bilmiyorum ama seni bizim ekiple taniştırabilirim." Dediği an cevabımı veremeden elimi tutup kaldırdı.

Öküz bu. Buna vicdansız diyemezsin
Sus
+Zorunlu

11/C'ye getirdi beni. Deniz "lan gayler!" Diye bağırdı. Gay kim amk

Çoğul kullandı farkındaysan
Sen Türkçe hocası mısın?

O sırada el ele tutuşan iki erkek geldi. Deniz gözü toprak renginde olan çocuğu gösterip "Bu Toprak. Çocukluk arkadaşım."dedi.

Toprak diğer çocuğun elini bırakıp bana kollarını açtı."Vay yengem benim. Deniz'i nasıl çekeceğini merak ediyorum doğrusu."dedi.

Arkasındaki çocuk onu cimcirince onun elini tuttu.

Deniz bu sefer mavi gözlü çocuğu gösterip "Bu Bulut işte." Dedi

Dört ana elementden üçü burada. SHFFSJDGKGDKGDKGKSKYS

sen ne ara random atmaya basladın?

"Bendeniz yengeniz. Üç ana element." Dediğimde Deniz gülmemek için yanaklarının içini ısırdı.

Toprak boynuma atladığında düşecek gibiydim ama dengemi salladım. Ayrılık omuzlarımi tutttu. "yenge, biz zaten element-" diyecekten Bulut onun ağzına vurdu.

Deniz ise kapıya yaşlanmış göğüslerinde kollarını birleştirmişti. Zevk alıyordu resmen kaostan.

Bulut bağırarak "gerizekalı, o bizim sırrımız." Dediğinde bir bok olduğunu anlamıştım.

O sırada kurtarıcı zil çaldığında veda edip bahçeye indik.

✊🏼

Beden dersinde hocanın seçtiği dairede koşuyorduk. En arkadaydım ve en öndeki orospu çocuğu o kadar hızlı koşuyordu ki neredeyse arkamdaydı.

Dalağıma ağrı girince olduğum yere çöküp dalağıma baskı yaptım. Kusacak gibi hissediyorum.

Ayağa kalkıp son hız koştum. Dalağım acıyordu ama umursamadım, daha fazlalarına katlanmıştım sonuçta.

Hoca iki tür daha koşturunca cehennem azabı geçmişti. Kendimi banka attım. Dalağıma baskı yapmaya devam etti. Neredeyse kusacagim.

Kusamazsın ki

Nereden çıkardın bunu İç Sesim?

Toprak ve kumu karıştırıp üstüne yoğurt yedirttikleri gün kusmadın sonuçta.

O günün sonunda hastanedeydik unuttun mu?

Hayır:D

Soyunma kabinine girdiğimde Cemre ve Defne sohbet ediyorlardı. Sohbet değil de flört diyelim.

AÇELİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin