yedi

295 44 33
                                    

  havanın dondurucu soğuğuna karşı arda, bomboş sokaklarda yürüyordu. birkaç gün önce kenan'ın evinde, onun odasında öğrendiği kocaman bir barış alper bombası oğlanı epey sersemletmişti.

  kısa, basit sorusu üzerine kenan'ın afallayan yüzünü an ve an izlemiş, sonunda inkar etse bile her şeyin gayet açık olduğuna inandırmıştı kendisini. yine de ne kadar ısrar etse bile kesin bir cevap alamamıştı kenan'dan. bu arda'yı biraz kırsa bile onun yerinde olsa kendisinin de semih'i bayrak etmeyeceğini içten içe o da biliyordu.

  kocaman sarılmalar ve öpücüklerle uğurlandıktan sonra eve gittiğinde sakin kafayla düşünme fırsatı olmuştu. ancak semih'i, barış alper'i, barış'ın ailesini ve çevresini düşündükçe yolun sonu yalnızca çok zorlanacağı kanaatine varıyordu.

  semih ne kadar barış'a düşkün bir çocuk olsa da ona hiçbir zaman o gözle bakmadığına emindi arda. barış'ın sarışın oğlana açıldığı senaryoyu aklına getirince semih'in vereceği aşırı tepkiyi kestirebiliyordu. sorunun bir erkeğin ondan hoşlanmasının değil, barış'ın ondan hoşlanmasının olduğunu da pek tabii biliyordu.

  kenanʼa olan duygularını kestirip kabullenmesinin bile zaman aldığını biliyordu işin aslı. onlara karşı bir nefret duymadığını da biliyorum. semih yalnızca ailesinin ve çevresinin yansımasıydı, onların hal ve hareketlerini kopyalıyordu. diğer taraftan da aşağı yukarı aynı aile yapısından gelen barışʼın herkese karşı ne derecede anlayışlı olduğunu da biliyordu arda. anlamadan dinlemesen kimseyi yargılamaz, nefret ettiği bir şey olsa bile içine gömüp susardı barış.

  aynı zihniyet içinde büyüyüp apayrı iki insan olmalarına şaşırdı arda. kenan ve o da neredeyse aynı ailelerde büyümüşlerdi ancak onlarınki daha çok pozitif tarafıydı. kenanʼın ailesi uzunca bir süre almanyaʼda yaşayıp bu tarz ilişkilere rastlamış, ardaʼnınkiler ise yalnızca oğullarına biraz uzaklardı. ne yapıp ettiğini pek bilmezler, bir şey başarınca tebrik edip önlerine bakar; kötü bir şey yaşanırsa da oğullarına kızıp az biraz mesafe çekerlerdi.

  aile evinde hissettiği bu soğukluğun sevgisizlikle alakalı olmadığının farkındaydı. ailesi yalnızca biraz uzak, biraz da sevgilerini göstermeyi bilmiyordu.

  adımları kendinden habersiz yine kenanʼın evini buldu. üzerine aniden çöken ağırlıktan onu çekip çıkarabilecek tek kişi yine kenanʼdı nihayetinde. habersiz geldiği için çekinerek kapıya ilerledi arda. omzundan kayan çantasını düzeltti ve bu defa daha az gerilerek kapıyı tıklattı. biraz uzun bir bekleyişten sonra kapıda yine birkaç günkü gibi kenan belirdi. hemen arkasında dikilen küçük, tatlı bir kız çocuğu ile birkaç saniye ne diyeceğini bilemedi. arda bir süre öylece dikildikten sonra gülümseye çalışarak “selam” diye mırıldandı.

  kız kenanʼın arkasına saklanırken büyük olan ardaʼdaki garipliği fark etmiş olacak ki kafası karışık bir halde “selam, gel içeri.” diyerek cevapladı onu. bu arada kenanʼın bedeninden gözükmeyen kıza doğru eğildi arda, “arda ben, abinin arkadaşıyım.” diyerek gülümsedi. moralinin bozuk olmasına karşın gülümsemesini büyük ve canlı tutmaya çalışıyordu.

  kenan onun bu çabasına gülümseyip kardeşinin de küçük elini ardaʼya uzatmasını izledi. ikisi el sıkışırken “benim adım da meva.” diye mırıldandı utangaçça. tek ayağını heyecanda kaldırıp abisine yaslandı ve kendisine engel olmayarak kıkırdadı. tıpkı kenan gibi kumral saçları iki yandan örülmüş, kalın kazağının üstüne bırakılmıştı. kocaman yeşil gözleri meraklıca ardaʼya bakarken tek eli de abisinin bacağına sarılıydı. arda kendisine engel olmayarak omzundan kocaman öptü mevaʼyı. vücuduna dolan çocuk sevgisi ile gülümseyerek kenanʼa döndü ve “çok tatlı kenan..” diye mırıldandı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ikimizin oralar // arkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin