Ay Prensesi'

Ayna

Soru= Medyadaki gibi görseller koymalı mıyım? (Her biri kitapta gördüğümüz ya da göreceğimiz şeylerle ilgili olacak)

×××××

Selene yüzüne somurtkan bir ifade ekledi ve önünde duran kahverengi işlemeli kapıyı ard arda üç defa çaldı. Malikanenin yolunu önünden koşan siyah köpek sayesinde bulmuştu.

Köpek yanında durmuş dili dışarda bir şekilde soluklanıyordu. O oğlanlar bu köpeğin sesini duyduğunda "Merryweather'ın köpeği" demişlerdi. Amcasının köpeği olmalıydı.

Derin bir nefes aldı genç kız. Kapının hâlâ açılmadığını görünce tekrar çalmak için elini kaldırdı. Ancak eli havada kalmıştı, çünkü amcası Sir Benjamin kapıyı açmış sert yüz ifadesiyle kıza bakıyordu.

Selene zorlukla yutkundu. Adamın kahve gözlerinin koyuluğu onu kaygıya uğratıyordu.

Sir Benjamin sakinleşmek ister gibi kravatını çekiştirdi. "Neredeydin?" Dedi kısa keserek.

Selene ise sertçe yutkundu. "Ben- özür dilerim-"

Yüksek sesiyle Selene'nin sözünü kesti, "Sana neredeydin dedim!"

Adamın bu tavırları giderek Selene'nin öfkesini arttırıyordu. Genç kız kaşlarını ani siniriyle çattı. "Umrunda mı?!" Dedi amcasının gözlerinin içine bakarak.

Ancak Sir Benjamin'den bir yanıt alamadı. Adam bozguna uğramış gibi kalkık kaşlarıyla Selene'ye bakıyordu sadece.

Bunun üzerine Selene daha fazla adama bakmak istemeyip kapının boş tarafına yöneldi ve içeri girdi. Adımları durmaksızın ilerlerken salonda oturup onları izleyen Maria ve Bayan Heliotrope'u gördü.

Maria'nın ayağa kalkmasıyla Selene bir anlığına duraksadı. O an ise Sir Benjamin yanına varıp kolunu sertçe tuttu.

"Ormana gitmeyi bırak, malikanenin dışına adım atman dahi yasak!"

Maria duyduklarıyla olduğu yerde dondu resmen. Bayan Heliotrope elindeki çay fincanını yanlışlıkla düşürürken Selene'nin kaşları havalandı.

Selene kolunu amcasının elinden çekti. Tam konuşacaktı ki Maria ondan önce davrandı. "Selene ile böyle konuşma hakkınız yok Sir Benjamin"

Sakin lakin sert konuşuyordu.

Sir Benjamin oldukça öfkelendiğini hissediyordu. Zaten somurtkan olan adam bir de öfkeli olduğunda hiç çekilmez oluyordu.

"Elbette onunla böyle konuşma hakkım var!" Adam derin nefes aldı ve derinleşmiş sesiyle devam etti, "İkiniz de benim sorumluluğum altında olan genç kızlarsınız. Size doğruyu göstermek, benim sorumluluğum!"

İki genç kız da sessizliğe bürünürken Bayan Heliotrope her zamanki acemi gülümsemesi ve sakar hareketleriyle elindeki keki düşürmemek için son anda tutarken ortamı yumuşatmak için kıkırdadı.

"Sir Benjamin, lütfen-"

Selene orta yaşlarında olan kadının sözünü kesti. Bakışlarını amcasının gözlerine dikti. "Emin ol kendimi senden daha iyi yetiştiririm!"