"Çirkinler saftır. Her gece güzel olmanın hayalini kurarlar, ve fark etmeseler bile güzelleri yüceltirler, oysa kendi ruhlarının güzelliklerini göremeyecek kadar körlerdir
Bölüm İki
Ben hayattan soyutlanmış, düşüncelere boğulmuş bir şekilde yürürken biri önümü kesti. Üç kişilerdi. Biri önümde ikiside yanında bağırıp ıslık çalıyolardı. Vakit baya geçmişti ve etrafta yardım edecek kimse görünmüyoru. Gerçekten korkmaya başlamıştım aklımdan bir sürü şey geçiyordu, ne yapmalıydım bağırıp yardım mı istemeliydim üsrüme gelmeye başlamıştı onu ittirsemde pek işe yaramaz gibi görünüyordu hem baya irilerdi hemde sarhoş gibi gözüküyolardı. Arkamı dönüp koşmaya karar verdim tam dönicektim çok oyalanmış olmalıyımki biri kolumdan tuttu titriyordum.korka korka yüzüne bakmaya çalıştım belki azcık merhameti vardır diye hiç sanmıyorumda. Zar zor yüzüne baktığımda kolumu tutan onlardan biri olmadığını gördüm. İstemsizce içim rahatlamıştı onların arkadaşı olsa bile gözünden anlamıştım onlar gibi değildi insanlıktan nasibini almamış o hayvanlar gibi bakmıyodu. Ki derken birden beni geriye itti ve üçüde iki üç dakika içinde arkalarına bakmadan kaçıyolardı. Gerçekten şaşırtıcıydı onlar öyle ufak tefekte değillerdi ama bu çoçuk gerçekteniyi dövüşüyordu üstelik sadece kaşı kanamıştı. Ne diyeceğimi bilmiyordum şimdi teşekkürmü etmem gerekiyordu bilmiyordum istemesemde hala titriyordum. Beni nazikce banka oturtturdu sırt çantasından bir şişe su çıkartı ve bana verdi. İçtim biraz rahatlamıştım sanki.
"daha iyimisin?"
"İ-iyim s-saol"
Lanet olsun ben kekelemezdimki! Aptal Eylül aptall!
Yüzüne baktığımda hafif tebessüm ettiğini gördüm."önemli değil iyi olmana sevindim" bende hafif sırıtmaya çalıştım umarım bunu yaptığımda maymuna benzememişimdir Amin."Benim arabam biraz ilerde seni eve bırakayım"
aslında sormamış gibiydi kalktı benimde hareketlenmemi bekliyordu sanırım.
"şey ben biraz daha yürüsem iyi olur aslında"
"bida böyle bi durumda kalırsan benim gibi birinin karşına çıkıcağını pek sanmıyorum "
dedi göz kırparak. Ukala şey. ama iyi davranmalıydım değilmi sonuçta o hayatımı kurtarmıştı. Aslında eve de bıraksa fena olmazdı baya uzaklaşmıştım evden. Sanırım bütün erkekleri kötü değildi yani biraz güvenebilirdim birazcık.
"sanırım evden çok uzaklaştım bıraksan fena olmaz" yine güldü ah ben daha önceçok güzel güldüğünü söylemişmiydim?
veya gözlerinin çok güzel olduğunu?
Gülünce gamzelerinin çıkıtığını ve gözlerinin kısıldığını?
Ah peki kumral saçları olduğunu?
Gerçekten bayq bi yakışıklıydı. Biraz yürüdük hiç konuşmamıştık arabaya gelene kadar. Arabası baya lükstü araba markalarıyla pek ilgilenmem ama araba resmen "benim sahibim para sıçıyo" diye bağırıyordu. Bindik zaten kapımı açması gibi bir kibarlığı beklemiyordum kimiydimki zaten onun , neden kapıyı açsaydı?
Zaten çocukta playboy tipi vardı hem yakışıklı hem zengin başka ne olcaktı ki?
Ama bu iyi biri olduğı gerçeğini değiştirmiyordu sonuçta benim hayatımı kurtarmıştı!
Ben bu düşüncelere dalmışken birden konuşmaya başladı"evin tam olarak nerde?"
"yaklaştık sayılır ilk dönemeçten sağa dönmelisin"
kafa Salladı."evet evet şurası işte "
Arabayı durdurdu tam inecektimki bir şey söylemem gerektiğini anımsadım ve durdum tam ona döndüğümde konuşmaya başladı
"bu saatte sahilde ne işin vardı? "
"sadece biraz kafam doluydu. deniz iyi geliyo"
"hımmm"
"teşekkürler.... İyi geceler "
Tam arabadan cıkıcakken fısıltı şeklinde önemli değil değişik dediğini duydum. Hey nerem değişikti benim. Sadece biraz herkes gibi olmayabilirim o kadar. Belki birazda yabani. Yani sadcece o kadar. Annemgil uyumuş olnalıydı sessizce eve girdim bugun gercekten yorulmuştum yatagıma girdiğim gibi uykuya daldımÇok az kişi görmüş hikayemi ama ben yazmaya devam edicem. Ben yazarken rahatladığımı hissediyorum ve gerçekten emek veriyorum umarım okursunuz ve sevesiniz. Şimdiden teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül'ün Umudu
किशोर उपन्यासİki hayat. Ailesiyle sorunları olan kendini bulamamış, farklı çözümler denemeye çalışan iki farklı hayat