Misafircilik

79 13 5
                                    

Adam kadına uzaktı. Mesafelerle ilgili bir problemdi bu. Sadece kilometrelerdeydi sorun çözülebilirdi bu.

Kadın  adama uzaktı. Oninkisinin kilometrelerle alakası yoktu. Onun sorunu tamamen metafizik bir olaydı. Onun ruhu farklı yerdeydi. Bunun çözülmesi baya bi zordu.

Ama adamın ruhuda birdi kadınla, ruhu güzel olan adamlardandı o

Pera  Şarab-ı ızdırap

                     Bölüm dört

Bugün bize geliceklerdi. Hazal yerinde duramıyordu onun sevgilisi vardı ama bana ayarlamaya çalışıyordu çok yakışıklıymışta, havalıymışta, bundan iysinimi bulcakmışımda komşumuzun bana kocasının yiğenini överkenki kullandığı sözcüklere dönmüştü iyice. Bana yakışıklı adam lazım değildiki , illa yakışıklı olcaksa bi insan ruhu yakışıklı olmalıydı, ruhu güzel adamı sevmeliydim ben. Evet o çocuk bana yardım etmişti ama sadece yardımsever bir playboy olamazmıydı içinde insan kırıntıları olan bi kişilik. Bu onun ruhunu güzel yapmazdıki.

Hazal böyle değildi birinin dış görünüşü güzelse tamamdı olmuştur bu iş. Çok zıt iki karakterdik aslında ama farklı bi çekimlede iyi anlaşıyorduk gerçekten değer verdiğim çok nadir kişilerden.

Herkese değer veremessin, herkesi düşünürsen üzülürsün, insan onun için üzülmeye bile değer dedikleri kişilere değer vermeli sadece daha az kırılmak için.

Bugün evi temizliyorduk annem yemek filan yapıyodu Hazal'la banada bu görev düşmüştü. Hazal onu dinlemediğimi fark etmeden aralıksız konuşuyordu bi ara kulak verdim o çocuğa nası davranmam gerektiğinden filan bahsediyordu.
İnsanlara nasıl davranılacağının bir sınırı olmalımıydı? Sen neysen o değilmiydin zaten insanına göre kişilikmi değiştirmen gerekirdi? Çok saçma neyse o olmalı bir insan çünkü nası olsa bir gün özüne döncektin ömür boyu sürdüremessinki bu 'kişiliksizlik' oyununu.

Akşama çok az bir vakit kalmıştı, biz Hazal'ın zoruyla yukarı hazırlanmaya çıkmıştık. Dar bilekte biten yırtık bir kot üstünede bol bir thişort giymiştim Hazal da saçlarımı örmüştü güzel görünüyordum. Onunda saçlarını düzleştirdik. Güzel kızdı baya. Koyu kumral saçları vardı. Görenler beni daha güzel bulurlardı ama bence oda güzeldi ki Hazal bu durumu hiç kıskanmadı.

Sonunda gelebilmişlerdi. Çocuğun yüzünde yine umursamaz alaycı bi tını vardı bu sefer ona o denli uzın bakmıcaktım bir daha egosunun kalkmasını istemiyordum. Göz teması kurmaktan kacınarak içeri buyur ettim ailesini. En son o giriyordu ah bi anlık gözüm kaymıştı sanki bu anı bekliyormuş fibi çarpık bir tebessüm etti ah gamzeleri çok hoştu ama. İçeri geçtik biraz oturdular filan somra yemeğe geçtik ben ve Hazal anneme yardım ettiğimizden en son oturcaktık masada iki boş yer kalmıştı. O çocuğun yanı ve onun yanı. Hazal beni zorla çocuğun yanına oturttu oda benim yanıma geçti. Çocuk yan gözle bi baktı ama oralı olmadıpımı görünce umursamadı.yemek bitti annemgil içeri geçti bizde Hazal'la masayı filan topluyoruz. Ah ben Hazala geçenki olaylaro bile anlatmadım of kahretsin duyunca öldürcek beni. Ben bunları düşünürken o çocuk geldi Hazal bi bahaneyle çıktı mutfaktan off baş başa kalmıştık ben neden heycanlanıyprdumki şimdi? Birden beni mutfak dolabıyla vücudu arasına sıkıştırdı baya yakındık birden konuşmaya başladı ben titriyordum

"Neden tanımıyomuş gibi davranıyorsun"

"çünkü öyle olması gerekliydi, hatırlamak isteyebileceğim bir tesadüf değildi ayrıca yeteri kadar teşekkür ettiğimide hatırlıyorum"

"Ben sadece etkilendiğini düşünmüştüm" derken benden biraz uzaklaştı ve yere bakmaya başladı ne sanmıştı ki beni

"Sen ne sanıyosun ya sarışınım diye aptal filanmı sandın sen beni sen playboy olabilirsin zengin olabilirsin hatta fazla yakışlıklıda olabilirsin ama ben sadece bunlara bakabilecek kadar salak olamam o yüzden bida açma bu konuyu olurmu görünüşe göre daha çok görüşücez tatsızlık çıkmasını istemeyiz"

Biraz ağırmı olmuşutu ama haketmilti bence ne sanıyordu bu beni, haddini bilmeliydi herkes.
O şaşkın şaşkın suratıma bakarken şükürler olsunki bu sessizliği bozan biri oldu annem gelmişti.

"Oğlum sen su içmeye gelmemişmiydin içtinmi?"

Evet evet içeri geçiyodum bende şimdi sevda teyze"

Annem onaylarca kafa salladı ve önüne döndü. O çocuk birden kolumu tuttu ve sadece benim duyabileceğim bir ses tonunda "bu iş burda bitmedi zor kız"
Umarım beğenirsiniz. Diğer bölüme kadar hoşça kalın

Eylül'ün UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin