ne alaka abi? | barsem

1

📳📳

Semih: Selam arkadaşlar Kenan saçı ile uğraşırken beni gruba almayı unuttu
Gruba da geç girmek zorunda kaldım bu yüzden

Barış: ooo selam kardeşim, hoş geldin.

>Semih: Selam arkadaşlar, Kenan saçı ile uğraşırken beni gruba almayı unuttu.
Kenan: Saçımı mı kıskanıyon

Semih: Hoş buldum abim

>Kenan: Saçımı mı kıskanıyon
Semih: 😬

>Kenan: Saçımı mı kıskanıyon?
Kerem: Konu o mu oğlum niye geç aldın çocuğu?

Kenan: Unutmuşum abi ya.

Semih: Özrü kabahatinden büyük.

Arda: Montella antramana çağırıyor, bu sefer Semih'i unutmadan gelin diyo.

Semih: Allah razı olsun amk

Arda: Montella antramana çağırıyor, bu sefer Semih'i unutmadan gelin diyo.
Barış: Tamam o iş bende, ben unutmam. 🙋🏻‍♂️
(Semih ❤️)

Semih: Allah razı olsun amk.
Kerem: Allah ile küfrü aynı cümlede kullanma kardeşim, yürü antremana.

📵🧍🏻‍♂️TEXT SONU 🧍🏻‍♂️📵

Barış's pov. 👇🏼

"Abi, sen de nefret toplamak istiyor gibi hareketler yapıyorsun."

"Yok be oğlum" dedim elimi ensesine koyduğum Semih'i sallarken. "İki üç taraftarın nefretini bir iki golle söndürürüz, sonuca odaklanmak gerek." dedim. Emirhan, Semih ve ben moladayken son yapılan Beşiktaş-Galatasaray maçını yorumluyorduk. Daha doğrusu onlar dalga geçiyor, ben de yorum yapıyordum. Daha doğrusu felsefik bağlantıları kullanarak neden 5 gol yediğimizi normale indirgemeye çalışıyordum ama başarısızlıkla sonuçlanıyordu.

Yardımcı teknik direktör sahanın ortasına gelip hepimizi sıra olmaya çağırmıştı, Semih'i bırakmış ama ondan uzaklaşmadan sıraya ilerlemiştim. İç güdüsel bir şeydi ve bu iç güdü beni koşu yaparken, paslaşırken ve antrenman sonrası yemek yemeye giderken de bırakmamıştı.

"Semih'i mi arıyorsun abi?" diye yanıma yaklaşmıştı Kenan, etrafa bakarken. Yemek sonrası Emirhan'ın doğum gününü kutlamak için yemekhanenin boş bir alanına toplanmıştık. "Evet, baktım bulamadım." derken etrafa bakmayı bırakıp Kenan'a bakmıştım. "Aşıksın galiba abi, her yerde Semih'i aradığına göre." diyerek benimle alay eden Kenan'ın ensesine gelişigüzel bir tane yapıştırdığımda "Ne alakası var oğlum, arkadaşım işte. Sen Hakan abinin götünden ayrılıyor musun?" savunmasını da beraberinde yapıştırmıştım. Kenan ensesini tutup şaka yaptığına dair Türkçe-Almanca karışık bir şeyler söylemişti ama içime kurt da düşürmüştü.

Semih'i elindeki pasta ile içeriye girerken gördüğümde ortadan kaybolmasının nedenini anlamıştım. Diğerleriyle birlikle alkışlamış, Semih ile Emirhan'ın konuşmalarını duymak için biraz öne yaklaşsam da gürültüden dolayı tam anlayamamıştım. Gözüm ikilinin yanındaki Arda'ya takıldığında ikinci defa düşünme fırsatını kendime tanımadan ( düşünürsem yapmazdım. ) telefonu çıkarttım şortun cebinden.

📳

Barış'dan Arda'ya mesaj 👇🏼

Emirhan Semih'e ne dedi az önce?

Arda:
Semih iyi ki doğdun diyince sen de iyi doğdun dedi
Niye abi?

Burdan duyulmadı da merak ettim.

Arda:
Bu kadar da önemli değildi sanki duyulup duyulmaması be abi.

📵

Arda mesajı yazarken sırıttığını fark ettiğimde telefonu cebime tekrar koydum, bakışlarımız bir araya geldiğinde "sen öldün." dercesine bakışlar atmak istemiştim ama Semih'in Emirhan'a pasta yedirmesi o an daha çok dikkatimi çektiğimde ikisine baktım. Telefona bildirim geldi, bir kaç adım geriledim. Buradaki işim bitmiş gibi hissettiren bir dalga göğsümden yukarıya çıktığında antrenman sahasına doğru yürümüştüm. İkinci kez telefon titrediğinde telefonu cebimden çıkarttım.

📳

Arda kişisinden 1 yeni mesaj 👇🏼

Arda:
Abi kıskandın mı kıpkırmızısın?
18.03
abi nereye gittin pasta yiycektik
18.05

📵

Antrenman sahasına ulaştığımda tekrar bildirimi duymamla telefonu sessize almak için cebimden çıkarttım.

📳

Semih kişisinden 1 yeni mesaj 👇🏼

Semih:
Abi nerdesin?

📵

---- yazandan meraklısına not ----

iyi vakitler dilerim herkese
ciddiyet mantık vs vs şeyler aramadan buraya geldiğiniz için sağolun
sadece eğlenmek istiyoruz