6

371 46 7
                                        

Semih's pov. 👇🏼
kamp bittikten haftalar sonra.

📳📳
Kartal Yuvası
grup üyeleri: Semih, Mustafa, Emirhan...

Mustafa:
Semih abi sonunda milli oluyo yani

Emirhan:
askim ben milliyim
ŞWNDPDBDPENSPSNWÇ

Semih:
hay belanızı
susun bi anlattırmadınız

Emirhan:
pardon şekerim
öpüştünüz mü o bakışmadan sonra
anlat dinliyoruz

Semih:
hayır lan öpüşmedik
işte benim sarının işi falan diyince
benim jeton köşeli
benden bahsettiğini anlamam uzun sürdü
bakakaldım
sonra da utanıp önüme döndüm
KAFAYU YEDIM
NAPICAM

Mustafa:
abi bin kez napıcam diye sordun
biz de bin kez BİR ŞEY YAPMANA GEREK VAR MI
diyoruz

Emirhan:
de ki sen geçen hafta bana bunu bunu demiştin evlenek mi
ne demek napıcaz oğlum
evlenme teklifi edemeyeceğini göre
bekliceksin

Semih:
ben niye kız evi naz evidir yapıyorum pardon?

Mustafa:
iyi evlenme teklifi et o zaman

Semih:
sus lan
konuş dedim mi sana

Mustafa:
biraz relax düşün abi
relaks
halledilir
(emirhan ❤️)

Emirhan:
Musti haklı
evlilik teklifi edemeyeceğine göre
bekle
mesaj falan yaz?
UYUDUN MU YAZ OANDPWNDPSMSPSM

Semih:
hassiktirin ordan
dalga geçip duruyorsunuz
ama mesaj işi
oldukça mantıklı
(18.04)
BARIŞ YAZDI
BEN ONA NE YAZSAM DİYE DÜŞÜNĞRKEN
(18.30)

📳Barış & Semih 📳📳

Barış:
heyecanlı mısın maç için yavru kartal? 😀

Semih:
abi sende mi ya

Barış:
bende tabii oğlum
senin olduğun her masada olmazsam
olmaz
(Semih ❤️)


Semih:
asıl siz hazır mısınız maça 🖐🏼

Barış:
o bir kere olur aslanım
gör bakalım kim kime 5 atıyor

Semih:
abi sarı dedin, yavru kartal dedin, malum partili dedin bir şey demedik de
aslan falan ayıp oluyor
ha bu arada gördük zaten kim kime 🖐🏼 atıyor

Barış:
bir şey olmaz
senin üç lafının dördü abiyken aslanım lafının çok önemi yok

Semih:
karizmayı çiziyor abi
ne DİYİM SANA SİMDİ AMK|
ne DİYİM SANA Sİ|
ne DİYİM|
yavru kartal bile tercih edilir

Barış:
boşver şimdi onu bunu
maç iyi bahane olacak
özledim seni

Semih:
ben de özledim
seni
abi
maçta görüşürüz

Barış:
görüşürüz sarı

📵📵

Topu laubali laubali haraketler yapan Emirhan'a doğru fırlattım. Resmen fırlattım. Hızlı giden topu Ersin tuttuğunda Emirhan'a dönmeden önce özür maiyetinde elimi havaya kaldırdım.

"Ne atıyorsun hayvan! Ersin'e bir şey olursa koyardık seni kaleye."

"Olmaz bir şey Ersin abiye, senin yüzünden attım topu."

"Hem hoşlan, hem kendine yediremediğinden çocuğun her mesajına abi yaz. Sonra da 'Semih senden bi sik olmaz Allah Barış'a sabır versin' diyince bana kız."

"Emirhan abi haklı, Semih abi." Musti yanımızda bir topun üzerine oturmuş bizi dinliyordu. Ayağımın dibindeki diğer topu ona doğru attığımda kaçmak isterken dengesini kaybedip düştü çime.

"Bu kudurukluğun da haklı olduğumuzun kanıtı."

Emirhan'a cevap vermekten beni kurtaran GvB'un düdüğü ile gözlerimi o tarafa çevirdim. Zaten Emirhan'a bir şey diyemeyecektim bu düdüğü bahane edip koşa koşa teknik direktörün yanına gittim. Galatasaray maçı hakkında yaptığı konuşmanın ardından dinlenmemiz için izin verdiğinde maça hâlâ çok vardı. Herkes bir o tarafa bir bu tarafa dağılırken ben de tesisteki odama döndüm. Maç öncesi bir kaç saat uyku ve ardından bedeni ve zihni toparlamak için antrenman iyi gidiyordu. Bu maçın ilk 11'inde olduğum kesindi nasılsa.

🌬️ | maç vakti.

Taraftarların en az bizim kadar mücadele içinde olduğunu görmek koştuğum topa daha çok çaba harcamam gerektirdiğini hissettiriyordu. Kaybettiğim bir kaç topun ardından gelen yuhlamaların benim moralimi düşürmesine izin vermedim. Maç zaten haksızlık üzerine haksızlık gördüğümüz bir maçtı, taraftar bunlara ilk gözden şahit oluyordu ve şuan stadyumda olan Beşiktaşlı kesimin ne kadar gerildiğinin farkındaydım.

Kullanılacak serbest vuruş için kalenin yakınlarına doğru gittiğimde o kısımda bir anlaşmazlık olmuştu. İçimdeki öfkeyi sakin tutmaya çalışırken arkamdan gelen "İyi misin sarı?" sözü eğer Barış Alper'den çıkmamış olsaydı olabilecek şeyleri göz önünde bile tutmuyorum.

Arkama dönüp elindeki şişeyi gördüğümde ona doğru uzandım. Su, gerçekten su şuan ihtiyacım olan en önemli şeydi.

"Barış, su..."

Cümlenin başındayken vermişti suyu, muhtemelen şişeye olan bakışlarımdan anlamıştı. Ben suyu içerken o bana baktı. Şişenin kapağını kapatırken "Dalacağım birisine." dedim. Şişeyi elimden aldı, söylediklerime güldü ama bir şey demedi. Galatasaraylı olan herkesle o an şahsi meselem olduğu için ona bile sinirlenmiştim ama sinirimi gösterecek bir alan yoktu.

Barış'ın keyfi benim aksime yerimdeydi.
"Dolaylı yoldan öpüştük sarı." dedi. Sesini tekrar arkamda duymuştum ama onu savunmam gerektiği için ona doğru bakmadım. Gözlerim toptaydı.

Rafa'ya tekrar fual yapılıp kart verilmediğinde Barış'a döndüm. "Bu maç biraz daha böyle devam ederse sizi sikicem dolaylı yoldan değil."

Hakemin olduğu yere doğru koştum arkamda Barış'ı bırakıp.


bölüm sonu şekerim

yani biraz zamanları farklı olan şeyleri bir araya almış olabilirim
olmayabilirim de
ama gram hatırlamıyorum zamanlarını
siz okuyun oylayın geçin.









ne alaka abi? | barsemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin